"Üretim yoksa kalkınmak hayaldir"
EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, 2024 yılının son meclis toplantısında üretimde gelinen noktayı ve iş dünyasının beklentilerini değerlendirdi. Yorgancılar, oldukça zor bir yıl geçiren ve neredeyse günü kurtararak bugüne gelen sanayicinin desteklenmesi ve ihracatçıların önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini kaydetti.
Özlem SARSIN
E ihracatçıların önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini kaydetti. ge Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), 2024 yılının son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesinin imalat sanayinin büyümesi ile doğru orantılı olduğunu söyleyen EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, yılın son çeyreğinde Türkiye’nin yüzde 2,1 büyürken, imalat sanayinin yüzde 2,8 daraldığına dikkat çekti.
Oldukça zor bir yıl geçiren ve neredeyse günü kurtararak bugüne gelen sanayicinin desteklenmesi ve ihracatçıların önündeki engellerin kaldırılması gerekliliğini belirten Yorgancılar, “Ülkemizin sürdürülebilir büyümesi imalat sanayine bağlı. Yani üretim yoksa kalkınmak hayaldir dememizin altında yatan en büyük nedenlerden biri bu. Türkiye yüzde 5 büyürse mevcut işsizliğimizi koruruz. Ve o işsizlik seviyesini aşağı doğru indirecek güce sahip oluruz. Ama yüzde 2’lik büyüme ile işsizliğin önüne geçemeyiz. O açıdan yatırım ve üretim mecburi.
Yatırım ve üretimin önünü açacak olan her türlü desteğin yapılmasına bu dönemde çok daha fazla ihtiyaç var. Bugün hala ihracat bedellerinin yüzde 30 oranında bankaya satışı, reeskont kredilerinde teminat mektubu gibi zorunluluklar elimizi kolumuzu bağlıyor. Yüzde 50’lerdeki faiz ile kredi çekemeyen KOBİ’lerimiz kapasite daraltıyor. Bunlar da ülke büyümesine olumsuz yansıyor.
Bizim bu konuları artık çözerek 2025 yılına girmemiz gerekiyordu” dedi. Sanayideki makine ve teçhizat yatırımlarının da son çeyrekte oldukça gerilediğini belirten Yorgancılar, bu daralmanın reel sektörün yatırımlarını askıya aldığını gösterdiğini ifade etti.
“Serbest bölgelerdeki vergi kararı gözden geçirilmeli”
Serbest Bölgelerde, 1 Ocak’tan itibaren yurtiçine satışlarda vergi istisnasının kaldırılacak olmasına da değinen Yorgancılar, “Yatırımlara ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde oldukça yanlış bir uygulama olarak görüyor ve hayata geçirilmemesini diliyorum. Bunun mutlaka değişmesi gerekiyor, bunu TOBB olarak da dile getirdik” dedi.
“E-ticaret satışlarına stopaj, ticarete zarar verir”
Yeni yılda e-ticaret sitelerinden yapılacak satışlarda yüzde 1 oranında stopaj uygulanacak olmasını da değerlendiren Yorgancılar, “Dünya Bekarlar Günü’nde 96 milyar dolar Amazon’da alışveriş yapılmış. Şimdi belki 14 Şubat’ta bundan daha fazlası olacak. Dünyada e-ticaretin geldiği boyuta bakın. e-ticaretin payını nasıl artırırız diye uğraşmamız gerekirken biz ne yapıyoruz? E-ticaret sitelerindeki satışlara 1 Ocak’tan itibaren yüzde 1 stopaj koyuyoruz. Oran küçükmüş gibi görünse de, mantık yanlış. Bu tür uygulamalar ne yazık ki ticarete zarar vermektedir” dedi.
“AB ile yeniden müzakere sürecini başlatmak zorundayız”
Trump dönemine girerken dünyada siyasi görünümün de oldukça karışık seyrettiğini dile getiren Yorgancılar, “Küresel siyasette de yeni bir yapılanma görüyoruz. Bunu özellikle Rusya ve Filistin hattında anlaşmaya yaklaşıldığında, Suriye’de düzen kurulma sürecinde, İran’a karşı atılacak adımlarda çok daha net göreceğiz.
Türkiye için önemli fırsat ve riskler olduğu da aşikar. Ayrıca, FED’in sadece 25 baz puan indirim yaparak “Faiz indirimleri noktasında daha dikkatli olmalıyız” uyarısı, hem enflasyon hem de faiz oranı beklentisini yukarı yönlü revize etmesi, 2025 yılında da küresel enflasyonun gündemde kalacağını ve küresel düzlemde oldukça dinamik bir 2025 yılının bizleri beklediğini göstermektedir” dedi.
Öte yandan Trump’ın seçilmesi ile yeniden gündeme gelen gümrük vergileri uygulama politikasının AB’yi harekete geçirdiğini ve “tarihteki en büyük serbest ticaret anlaşmalarından biri” olarak nitelenen AB-Mercosur anlaşmasının hızlandırıldığını kaydeden Yorgancılar, “Fransa’nın şiddetli muhalefetine rağmen, serbest ticaret anlaşmasında politik mutabakat sağlandı. En büyük ihracat partneri AB ülkeleri olan bizim gibi ülkeler açısından bu oldukça kötü bir gelişme. Elbette ki, ilerlemesi kolay olmayacak ve zaman alacak bir anlaşma. Ancak, uzun vadeli düşünmek ve daha birçok sebepten ötürü AB ile yeniden müzakere sürecini başlatmak zorundayız” diye konuştu.
“İflas ve konkordatoları üzülerek izliyoruz”
Döviz kurlarının ihracat üzerindeki olumsuz etkisine de değinen Ender Yorgancılar, “Esas konuşmamız gereken konu, ocak ayından beri dolar kurunun yüzde 19, Euro kurunun yüzde 13 artması. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı AB ülkeleri ve Euro ile yapıyoruz. Enflasyon ve maliyet artışları kur artışlarının çok üzerinde. Bu kur artışı ile ihracatçının rekabet etme şansı yok. Hangi sanayicimizle görüşsem, İzmir’de de Konya’da da Kayseri’de de sıkıntı aynı.
Enflasyonu düşürebilme gayesi ile talebin daraltılması ile ilgili uygulanan politikanın sonucunda beklenen sonuç da buydu zaten. Bunun dışında bir şey beklemiyorduk ama bu kadar değil. Yüzde 95’lik maliyet artışınızın olduğu bir ortamda yüzde 13’lük bir kur artışı ile ayakta kalma imkanı yok. İflas ve konkordatoları her gün üzülerek duyuyoruz. 2024 yılı sonu ihracatımız yaklaşık 260 milyar dolar civarında gerçekleşir. Kredi risk primimiz CDS 280’den 250’lere geriledi. Bu da olumlu bir sonuç. 700’leri gören bir ülke olarak bu seviyelere gerilemek önemli. Ama şunu da görüyorum, savaşta olan ülkelerden daha yüksek bizim CDS’imiz bunu da anlamak mümkün değil” dedi.