Türkiye’nin yerli sanayisini geliştirmekten başka rotası yok'
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Bezci, "Türkiye’nin yerli sanayisini geliştirmek ve ileri teknoloji üretmekten başka rotası yok. Yola kamu alımlarında yerli katkı payını artırarak çıkmak zorundayız” dedi
ANKARA - Ankara Ticaret Odası (ATO), tarafından düzenlenen 1. Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Paneli’nin sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgeye göre; “Telafi edici mukabil ticaret” anlamına gelen ve İngilizce bir terim olan “OFFSET” yerine, kamu alımlarında yerli katkı payı şartı “Sanayi İşbirliği Modeli” olarak adlandırılacak.
Paneli ve bildirgeyi değerlendiren ATO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, ATO Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Özel İhtisas Komisyonu’nun Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek OFFSET’I uygulayan yerli sanayici kesimi adına konuyu masaya yatırdığını söyledi. Sanayi İşbirliği Modeli’nin Türkiye’nin istihdam kapasitesini artırma, cari açığını azaltma ve teknolojisini geliştirme açılarından büyük yararı olacağına dikkat çeken Bezci, “Türkiye’nin yerli sanayisini geliştirmek ve ileri teknoloji üretmekten başka rotası yok. Yola kamu alımlarında yerli katkı payını artırarak çıkmak zorundayız” diye konuştu. Bezci, sonuç bildirgesinin Türkiye’nin 2023 yılına ışık tutacağını belirterek, Paneli düzenleyen ATO Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Musa Pireci’ye ve komisyon üyelerine teşekkür etti.
ATO Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Özel İhtisas Komisyonu tarafından 26 Mayıs’ta düzenlenen ve Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarından, üniversitelerden ve sivil toplum örgütlerinden 350 katılımcının bulunduğu panel sonrasında bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın başarıyla uyguladığı modelin, mili sanayinin gelişmesi için uygun bulunduğu belirtilen bildirgede, benzer uygulamanın sağlık, ulaştırma, enerji, bilgi teknolojileri ve haberleşme sektörlerinde de uygulanması ve yaygınlaştırılmasının sağlanması gerekliliğine vurgu yapıldı.
Sanayi işbirliği modeli uygulama müsteşarlığı kurulacak
Sanayi İşbirliği Modeli Uygulamasının başarılı olarak yürütülmesi için koordinasyonun tek elden sağlanması amacıyla Başbakanlığa bağlı bir müsteşarlığın kurulması istenen bildirgede, “Kurulacak olan müsteşarlığın önümüzdeki 10 yıllık sürede yapılacak ana kamu tedarik programlarının planlamasının yapılarak bu tedarikler için bir Sanayi İşbirliği Modeli master planının hazırlanarak sektörler arası koordinasyonun sağlanması. Sanayi İşbirliği Modeli ve yerli katkı için değerlendirilecek yerli imkanların envanterinin çıkarılarak yerli ve yabancı firmalara duyurulması uygun görülmüştür” denildi.
'Yerli katkı payı oranı yüzde 100 olarak hedeflenmeli'
Tüm sektörler için yerli katkı payı oranının yüzde 100 olarak hedeflenmesi ve en az yüzde 51 oranından başlaması gerektiği belirtilen bildirgede, yüzde 100 katkı payı hedefine ulaşmak için kümelenme başta olmak üzere yapılması gereken bir dizi eylem sıralandı.
'Hedef Türk markaları çıkarmak'
İstihdamın sağlanması ve dış ticaret açığının kapanması ile teknoloji transferi açısından önemli olan Sanayi İşbirliği Modeli’nin asıl hedefinin marka çıkarmak olması gerektiği ve bunun için de AR-GE ve ÜR-GE desteklerinin artırılması gerektiğine dikkat çekilen bildirgede, üniversitelerle işbirliği yapılması gerektiği de vurgulandı.
Türkiye’nin “Orta Gelir Tuzağı”na düşmemesi için yüksek katma değerli ürünlere geçmesi gerektiğine yer verilen bildirgede, kamu tedarik proramı Sanayi İşbirliği Modeli’nin bu amaç kapsamında değerlendirilmesi istendi. Bildirgede, “2023 yılına kadar enerji, bilgi teknolojileri, haberleşme, sağlık ve ulaştırma sektörlerinde yapılacak kamu alımlarında Sanayi İşbirliği Modeli uygulamalarının gerçekleştirilmesi uygun görülmüştür” denildi.