Türkiye, OVP'den uzaklaştı
İlk çeyrekteki büyüme oranının 2003'ten bu yana kaydedilen en düşük oran olduğu belirtilen TİSK verilerine göre, Türkiye ekonomisi yılın ilk 5 ayı sonunda Orta Vadeli Program hedeflerinden büyük ölçüde uzaklaştı
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ekonomi bülteninde, verilerin Türkiye ekonomisinin yılın ilk beş ayı sonunda Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerinden büyük ölçüde uzaklaştığını gösterdiği belirtildi.
TİSK, Haziran ayı aylık ekonomi bültenini yayımladı.
Bültende, yılın ilk çeyreğinde dünya ekonomisinde büyümenin ivme kazandığı kaydedildi. Büyüme oranlarının ABD'de yüzde 2,9'a, Avrupa Birliği'nde (AB) yüzde 1,4'e ulaşmasına rağmen Çin'in büyüme oranının yüzde 7'de kalması ile yükselen ekonomilerde kırılganlığın artması ve özellikle Rusya ve Brezilya'daki daralmanın bunu gölgelediği vurgulandı.
2003'ten bu yana kaydedilen en düşük büyüme oranı
Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki büyüme oranının ise yüzde 2,3 ile beklentilerin üzerine çıktığı ancak 2003'ten bu yana kaydedilen en düşük oran olduğu aktarılan bültende, büyümenin kaynağının tüketim olduğu, bunun içinde yatırım artışının bulunmadığı, ihracatın ise gerilediği ifade edildi.
Enflasyonun yükseliş ivmesini koruduğuna işaret edilen bültende, şunlar kaydedildi:
Türkiye'nin geleceği sanayi yatırımlarına bağlı
"Bu durum enflasyon hedeflemesinin yetersizliğinden değil, ekonomideki yapısal sorunlardan kaynaklanıyor. Kurulacak hükümet, yapısal reformlarla ve kurumsal düzenlemelerle Merkez Bankasının fiyat istikrarına yönelik çabasını desteklemeli. Ciddiyetini koruyan işsizlik konusunda da sanayi sektöründe yatırım yapılmasını önleyen belirsizlik ve rekabet gücü zayıflığı sorunlarının çözümlenmesi ve eğitim politikasının nitelikli iş gücü ihtiyacına odaklanması gerekiyor. Türkiye'nin geleceği sanayi yatırımlarına bağlıdır."
Yüzde 4 büyüme hedefine ulaşmak zor görünüyor
Açıklanan verilerin, Türkiye ekonomisinin, yılın ilk beş ayı sonunda OVP hedeflerinden büyük ölçüde uzaklaştığını gösterdiği ifade edilen bültende "İlk çeyrekteki yüzde 2,3'lük orandan sonra, 2015 yılı büyüme hedefi olan yüzde 4'e erişmek için kalan aylarda yüzde 4'ün üzerinde büyümek gerekmektedir ki bunun gerçekleşmesi şimdilik zor görünmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.
Parasal duruşuna rağmen Merkez Bankasının enflasyon oranını aşağıya çekmede yetersiz kaldığı savunulan bültende, şu ifadelere yer verildi:
Yeni hükümet Merkez Bankası'na destek vermeli
"Bu durum enflasyon hedeflemesinin yetersizliğinden kaynaklanmamakta; enflasyonun düşmesini ekonomideki yapısal sorunlar engellemektedir. Dolayısıyla, Merkez Bankasına yapısal reformlarla ve kurumsal düzenlemelerle destek verilmesi gerekir. Yeni kurulacak hükümetin uygulayacağı programın bu yönde şekillenmesi isabetli olacaktır.
Türkiye, işsizlik oranını aşağıya çekememektedir. Sanayi sektörünün ağır sorunlarına yeterli çözümlerin geliştirilememesi sonucunda, sektörün yatırım yapamaz hale gelmesi ve eğitim sisteminin başta ekonomi olmak üzere ülkemizin ihtiyaçlarına cevap verememesi, işsizliğin temel kaynaklarıdır."