Türkiye Orta Koridor ile ticarette mucizevi sonuçlar üretebilir
CILT Türkiye Başkanı Berna Akyıldız, Türkiye’nin Orta Koridor’un en önemli ve en güvenli ülkesi olduğunu belirterek, “Lojistikte rotalar değişirken Türkiye, Orta Koridor sayesinde dünya ticaretinde önemli fonksiyonlar üstlenebilir. Asya ile Avrupa arasında bir köprü olarak, ticaret yollarında büyük açılımlar sağlayabilir” dedi.
Necmi ÇELİK
Tedarik zinciri,lojistik ve taşımacılık sektörlerinde faaliyet gösteren CILT International bu alanda dünyada önemli sivil toplum kuruluşlarından biri. Merkezi İngiltere’de bulunan CILT International’ın Türkiye dahil 40 ülkede şubesi bulunuyor. Lojistikte kadın istihdamını da arttırmaya özel bir önem veren CILT International bu çalışmaları da WiLAT forumu aracılığıyla yürütüyor.
Lojistik ve taşımacılık sektörünün en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen Uluslararası CILT Kongresi, bu yıl 16-18 Haziran 2024 tarihleri arasında Çin’in Langfang kentinde gerçekleştirildi. Langfang, Çin’in Hebei eyaletinde bulunan ve hızla gelişen bir sanayi ve ticaret merkezi olarak biliniyor. Kongreye, CILT Türkiye Başkanı ve WiLAT Global Başkan Yardımcısı Berna Akyıldız da katıldı.
Her yıl farklı bir ülkede düzenlenen kongre, dünya genelinde hükümet yetkililerini, sektör uzmanlarını, akademisyenleri ve girişimcileri bir araya getirerek, lojistik ve taşımacılık sektörünün gelişimi için önemli bir platform sağlıyor. Bu yılki kongre, CILT China ve Çin Cumhuriyeti İletişim ve Ulaşım Bakanlığı’nın ev sahipliğinde “Lojistik ve Taşımacılıkta Küresel Sürdürülebilir Kalkınmanın Liderliği” temasıyla düzenlendi.
Türkiye’yi temsilen, Küresel En İyi 50 Lojistik İşletme’nin seçildiği jüride de yer alan Berna Akyıldız, Çin Hükümeti’nin davetlisi olarak katıldığı bu görevde, Türkiye’nin lojistik sektöründeki potansiyelini ve bölgesel önemini vurguladı.
Çin’de bulunduğu süre boyunca edindiği izlenimler ve yaptığı konuşmalar ışığında Türkiye’nin doğu-batı ekseninde taşıdığı lojistik önem ve Orta Koridor konusundaki sorularını yanıtlayan Berna Akyıldız, “Orta Koridor, Çin’den Avrupa’ya uzanan ve Orta Asya, Hazar Denizi ve Kafkasya üzerinden geçen bir taşımacılık rotası. Türkiye, bu koridorda önemli bir geçiş noktası konumunda. Değişen küresel lojistik ortamda Türkiye, bu koridor sayesinde çok önemli fonksiyonlar üstlenebilir. Öncelikle, Asya ile Avrupa arasında bir köprü olarak, mucizevi bir şekilde ticaret yollarını kısaltabilir ve transit süresini azaltarak nakliye maliyetlerini düşürebilir. Bu, ticaretin daha etkin hale gelmesini de sağlayacaktır”dedi.
Yol boyunca lojistik üsler oluşturulabilir
Türkiye’nin Orta Koridor üzerinden sağlayabileceği diğer avantajlar konusunda ise Akyıldız şunları söyledi;
“Türkiye, lojistik merkezler ve depolama alanları oluşturarak uluslararası ticaretin etkin bir şekilde yönetilmesini sağlayabilir. İstanbul ve Mersin gibi stratejik liman şehirleri, bu rolü üstlenebilir.
Ayrıca, Kuzey ve Güney Koridorlarına alternatif olarak Orta Koridor, Çin’den Avrupa’ya daha hızlı ve güvenli bir rota sunarak önemli bir seçenek haline gelebilir. Bu durum özellikle deniz taşımacılığının sıkışıklık yaşadığı dönemlerde çok değerli olacaktır. Türkiye’nin demiryolu altyapısına ve lojistik teknolojilerine yapacağı yatırımlar, bölgenin daha cazip ve rekabetçi hale gelmesine yardımcı olabilir. Bu yatırımlar, Orta Koridor’un etkinliğini ve güvenilirliğini de artıracaktır.
CCTV Çin ulusal kanalında da Orta Koridorun en önemli ve en güvenilir ülkesi olduğumuza özellikle vurgu yaptım.” Berna Akyıldız, Çin’deki temasları sürecinde de Türkiye’nin lojistik önemine dikkat çektiğini belirterek şunları söyledi ; “Türkiye, yaklaşık 70 ülkeye ve 1.6 milyar insana sadece 4 saatlik uçuş mesafesinde bulunuyor. Tüm taşımalar Avrupa’nın en büyük havaalanlarından biri olan İstanbul Havalimanı üzerinden çok modlu taşımacılığa uygun hale getirilmiş durumda.
Kara bağlantıları açısından, ülke genelindeki köprüler, tüneller, demiryolları ve otoyolların çoğu tamamlandı ve operasyonlara açıldı, Avrupa ve Asya arasındaki yeni yol ve demir yolu bağlantılarına yapılan yatırımlar altyapı projelerine öncelik veriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2053’e kadar bağlantıyı ve yük kapasitesini artırmayı hedefleyen Masterplan 2053 adlı bir kalkınma planının aşama aşama gerçekleştikçe Türkiye’nin büyük bir lojistik merkezi haline gelmesine önemli ölçüde katkıda bulunacağına inanıyoruz”.
Çin ve Türkiye’yi ticarette önemli bir partner yapacak
Akyıldız, Kuşak Yol Projesi’nin önemi üzerinde değerlendirme yaparak, Türkiye’nin güçlü altyapısı ve stratejik konumu sayesinde bu projenin Ortadoğu bölümünde kilit bir rol üstleneceğini belirtti. Akyıldız, “Kuşak Yol Girişimi, çok sayıda ülkeyi kapsayan ve Asya, Afrika ve Avrupa genelinde bağlantıyı ve iş birliğini artırmayı amaçlayan bir proje özelliğini taşıyor. Kuşak Yol Projesi 2049 yılında tam olarak hayata geçirildiğinde, Türkiye’den her saat başı yük trenlerinin geçmesi planlanmaktadır. Türkiye ekonomisi açısından kilit önem taşıyan şehirlerin lojistik merkezler haline gelmesi ve dijital dünyaya tam olarak entegre olması hedefleniyor” dedi.
Çin’deki gözlemlerini ve izlenimlerini de aktaran Berna Akyıldız, “Çin ve Türkiye arasındaki ilişkiler son yıllarda ekonomik, ticari ve stratejik işbirliği alanlarında oldukça gelişti. İki ülke arasındaki ticaret hacmi sürekli artıyor. Türkiye, Çin’den elektronik, makine ve tekstil ürünleri ithal ederken, Çin’e maden, tarım ürünleri ve kimyasallar ihraç ediyor.
2023 itibarıyla ikili ticaret hacmi 35 milyar doları aştı. Çin, Türkiye’ye enerji, altyapı ve lojistik sektörlerinde yatırım yapıyor. Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında Türkiye, Çin için önemli bir partner konumunda. Ayrıca, iki ülke uluslararası platformlarda daha fazla işbirliği yapma eğiliminde. Birleşmiş Milletler, G20 ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi uluslararası örgütlerde ortak çıkarları savunma konusunda anlaşmalar yapılıyor” diye konuştu.
"Hedefimiz CILT Global Konferansını 2026’da Türkiye’de yapmak"
Ekonomik ilişkiler yanı sıra Çin ile Türkiye arasında kültürel ve eğitim alanlarında da işbirliğinin arttığına dikkat çeken Berna Akyıldız, bu konuda şu değerlendirmede bulundu ; “Birçok Türk öğrenci de Çin’deki üniversitelerde eğitim alıyor. Genel olarak, Çin ve Türkiye arasındaki ilişkiler olumlu bir seyir izliyor ve ekonomik alanda stratejik işbirlikleri derinleşiyor.Bu olumlu gelişmeler nedeni ile CILT Türkiye başkanı olarak ve ülkem adına gördüğüm yoğun ilgiden onur duydum.
CILT China Çin ‘de resmi kurumların bir önemli parçası olarak hareket ediyor ve bu durum her ülke hem sektör için çok büyük değer yaratıyor. CILT Türkiye olarak biz de ülkemizde Ulaştırma ve Altyapı Ticaret Bakanlığımız ile yapabilmeyi ve ülkemizin dış ticaret hacminin artmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz.
Çin devletinin her alandaki global hedeflerine ulaşmak konusundaki kararlılığını uluslararası organizasyonlara verdiği maddi ve manevi kamu desteği şeklinde yansıttığını belirten Akyıldız,”CILT Çin konferansı da, kamunun güçlü desteğiyle, bütün bir otel kompleksini bu organizasyon için tahsis edilmiş kusursuz planlaması ile beni çok etkiledi. Bu nedenle, konferans boyunca yaptığımız ikili görüşmeler sonucunda 2026 yılında Türkiye’de yapmayı planladığımız CILT Global Konferansını, kamu kurumlarımızın desteğiyle biz de ülkemize yakışır bir şekilde gerçekleştirmeyi hayal ediyoruz” diye konuştu.