TİM Başkanı Gültepe: Enflasyonun 5 puan altında bir kur artışına bile razıyız
Yıllık enflasyonun beş puan altındaki bir kur artışına bile razı olduklarını ifade eden TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “İhracatçı için kısa vadede girdi maliyetleriyle döviz kurunu dengelemenin dışında bir çözüm yolu görünmüyor” mesajı verdi. Gültepe, ihracatçı için rekabetçi kurun önemine işaret etti.
Recep ERÇİN
Türkiye 2024 yılı için 267 milyar dolarlık mal ihracat geliri hedefi belirledi. Yüksek enflasyonla beraber hızlı artan maliyetler ve döviz fiyatlarının buna aynı oranda eşlik etmemesi yüzünden ihracatçının rekabet gücü eriyince hedef 264 milyar dolara çekildi.
Yeni yıl öncesi DÜNYA Gazetesi olarak ziyaret ettiğimiz Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatçının 2024 yılında, en çok girdi maliyetleri ile kur arasındaki makasın açılması yüzünden zorladığını ifade etti.
“Bu konuyu yıl boyunca her fırsatta ve her platformda dile getirmeye çalıştık” diyen Başkan Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üretim maliyetlerinde dolar bazında Asya’daki rakiplerimizden yüzde 40-50, Avrupa’daki bazı ülkelerden yüzde 15-20 pahalıyız.
Tabi bu durumun doğal sonucu olarak özellikle emek yoğun sektörlerimizde rekabetçiliğimiz zayıfladı. Küresel pazarlarda talebin yavaş seyrettiği bir dönemde rekabetçiliğin zayıflaması hazır giyim, tekstil ve deri gibi emek yoğun sektörlerde pazar kayıplarına paralel olarak üretimde ve istihdamda daralmayı beraberinde getirdi.”
“2025’te kur ve enflasyon paralel gitmeli”
Başkan Gültepe’ye, ihracattaki zafiyeti gidermek ve hedefleri yakalamak için 2025 yılında kamudan beklentilerini sorduğumuzda, “İhracatçı için kısa vadede girdi maliyetleriyle döviz kurunu dengelemenin dışında bir çözüm yolu görünmüyor. En azından 2025’ten itibaren enflasyonla kur paralel hareket etmeli. Diğer taraftan emek yoğun sektörlerde işverenin üzerindeki istihdam yükünün azaltılması gerekiyor. Ayrıca ihracatçının uygun maliyetle krediye erişiminin yollarını bulabilmeliyiz. Biz 2025’le birlikte bu sorunların aşılacağını umut ediyoruz. Hızımızı kesen engeller kaldırılır, Avrupa başta olmak üzere küresel pazarlarda talep canlanırsa 2025’te 280 milyar dolarlık hedefi yakalayabiliriz” mesajı verdi.
“Kısa vadede kur ama orta vadede verimlilik”
TİM Başkanı ile sohbetimizde, “Türkiye rekabetçi kur, ucuz işgücü ile yoluna devam edemez” deniyor fakat nasıl devam edecek? Onlar olmadan da ihracat alarm veriyor” gerçeğini dile getirdiğimizde ise konuya ilişkin görüşlerini şöyle aktardı: “İhracatçı için rekabetçi kur önemli. Burada bir konunun altını çizmek istiyorum. İhracatçıların hiçbir zaman yüksek kur gibi bir talebi olmadı. Biz sadece enflasyonla kurun paralel hareket etmesini istiyoruz. Hatta yıllık enflasyonun beş puan altındaki bir kur artışına bile razıyız. 2024’te ülkemizde dolar kurundaki yıllık artış yüzde 20 bile değil. Enflasyon ise yüzde 45 düzeyinde. Fark iki katından daha fazla. Öncelikle bu makasın kapanması gerekiyor. Orta ve uzun vadede ise verimliliğimizi ve katma değerli üretimimizi artırmak durumundayız.”
Yol rekabetçilikten geçiyor
Başkan Gültepe, “Avrupa'da durgunluk sürerken ihracatta ivmelenme nasıl olacak?” şeklindeki sorumuz üzerine, “İhracatımızı ivmelendirmenin yolu geçen yıl zayıflayan rekabetçiliğimizi yeniden güçlendirmekten geçiyor. Bunun da yolu belli. Az önce de söylediğim gibi girdi maliyetleri ile kur arasındaki makasın daralması gerekiyor” dedi.
“Giyim ve deride toparlanma ikinci yarıdan önce zor”
Hazır giyim ve deri gibi sektörlerde yaşanan kayıplara dikkat çekerek, “2025'te toparlanma olur mu?” diye sorduğumuzda, “Ben her zaman olaya iyimser tarafından bakmayı tercih ediyorum. Ancak mevcut koşullarda özellikle bahsettiğiniz sektörlerde 2025’in ikinci yarısından önce bir toparlanmanın çok fazla ihtimal dahilinde olmadığını söylemek durumundayım” yanıtını veren TİM Başkanı Gültepe, “Diğer taraftan coğrafyamızdaki jeopolitik gelişmelerin de ihracat performansımıza olumlu veya olumsuz yansımaları mutlaka olacaktır. Bu gelişmelerin nasıl seyredeceğini zaman içinde yaşayarak görebileceğiz” ifadelerini kullandı.
“Trump politikaları olumsuz sonuçlar yaratabilir”
ABD seçimleri kasımda tamamlandı. Son beş yılda Türkiye’nin ihracatının yaklaşık bir kat arttığı ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump ocak ayında görevi devralacak. Peki, Trump politikaları Türk ihracatçısı için risk mi fırsat mı? TİM Başkanı Gültepe, Trump 2.0 dönemi için temkinli. “Aramızdaki mesafe uzak olmakla birlikte ABD, Almanya’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük pazarı konumunda bulunuyor.
Donald Trump’ın ilk döneminde iki ülke arasında ticareti 100 milyar dolara çıkarma hedefi belirlenmişti” hatırlatması yapan Gültepe, “Ancak ikinci dönemde Trump’ın yerli üretimi desteklemek için korumacılık önlemlerini artırması bekleniyor. Daha çok Çin’e yönelik olmakla birlikte bu tür önlemlerin ihracatımız için olumsuz sonuçlar yaratma riski bulunuyor. Biz her şeye rağmen yeni dönemde de ABD’ye ihracatımızı artırmak için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Firmaların Mısır tercihi maliyet ve ABD STA’sı kaynaklı”
Hazır giyim sektöründeki bazı oyuncuların geçen dönemde yatırımlarını Mısır’a kaydırdığını gördük. TİM Başkanı’na “Belli sektörlerde Mısır'a kaptırılan yatırımları yeniden ülkemize çekmek için neler önerirsiniz?” diye sorduğumuzda şu yanıtı verdi: “Firmaların Mısır tercihi, üretim maliyetlerinin bu ülkede Türkiye’ye göre çok cazip düzeylerde olmasından kaynaklanıyor. Diğer taraftan Mısır ile ABD arasındaki serbest ticaret anlaşması (STA) firmalara önemli bir avantaj sağlıyor. Dolayısıyla Mısır’a giden firmaların geri dönmesi için öncelikle ülkemizde yatırım ortamının iyileştirilmesi, üretim maliyetlerinin makul seviyelere gelmesi gerekiyor.”
Avustralya ve Çin’e özel heyet düzenlenecek
Bütün zorluklara rağmen yıl genelinde ihracat arttı. Peki, 2025 ve sonrasında TİM'in hedefinde hangi pazarlar var? Gültepe, “2024 yılında 58 ülkeye 117 ticaret ve 18 alım heyeti olmak üzere 135 heyet düzenledik. 2025 yılında temel hedefimiz, heyet sayımızı daha da artırmak. Küresel siyasi ve ekonomik konjonktürü dikkate alarak 2025 yılında firmalarımızın yönlendirilebileceği hedef pazarları belirlemek için çalışmalarımızı tamamladık” bilgisini verdi.
Bu süreçte Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Ülkeler Stratejisi ve İslam Ülkeleri İhracatı Geliştirme Stratejisi kapsamında İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeleri de göz önünde bulundurduklarını dile getiren Başkan Gültepe, “Balkanlara yönelik açılım kapsamında Bulgaristan ve Arnavutluk gibi ülkeleri hedeflerken, ticaretin yapılabildiği her kıtadan en az bir ülkeye heyet planlıyoruz. Bununla beraber, e-ticaret heyetlerimiz de 2025 yılında hız kesmeden devam edecek. Ayrıca, Türk Hava Yolları’nın (THY) doğrudan uçuş hattı açtığı Avustralya-Sydney'e ve Çin’e de heyet planlıyoruz” diye konuştu.