Muharrem Yılmaz, istifa sürecini anlattı

SÜTAŞ Grubu Başkanı Muharrem Yılmaz, TÜSİAD Başkanlığı'ndan istifasıyla ilgili bir çok konuya açıklık getirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - TÜSİAD eski başkanı Muharrem Yılmaz, görevinden istifasına giden sürece ilişkin bir çok konuya açıklık getirdi. 

İstifa kararını hükumet kanadından gelen baskılar sonucu aldığı iddialarını reddeden Muharrem Yılmaz, "TÜSİAD'da benim yüzümden yıpratılabilecek bir ortam oluşmuştu. Bu benim vermem gereken bir karardı" dedi.

TÜSİAD Başkanlığı'ndan istifa eden Muharrem Yılmaz, CNN Türk'te Emin Çapa'nın konuğu oldu. Muharrem Yılmaz özetle şunları söyledi:

"Kendi işinizde risk alabilirsiniz. Ama bir emanet üstlenmişseniz hassas olmak zorundasınız. Bunu arkadaşlarıma taşıtamazdım. İnsan kendi işinde risk alabilir. Başkalarının emanetini üstlenmişseniz yalpalamamalısınız.

İstifa kararımda hükümetin baskısının bir etkisi olmadı. Bu görevin zor bir emanet olduğunu, görev bana teslim edildiği gün biliyordum. Ama hükümetin baskısının bir etkisi olmadı."

Sütaş'ta ne oldu?

Sütaş'ta işçilerin sendikalı oldukları için işlerinden atıldığı iddialarını reddeden Yılmaz,  "20 sene sivil toplum hayatında görev aldım. bu örgütlülüğün bilincinde olmasan nasıl buralarda görev yapayım. Nasıl onları savunduysam, sendikaların da çalışmaların da özgür olmalarını, sendikal seçimlerde özgür olmalarını isterim. Ne ben ne de bir yöneticim, sütaş'ta sendikaya karşıyım diyemez. Böyle bir anlayış olabilir mi?" diye konuştu.

"Örgütlenmek haksa huzur talep etmek de hak"

Sütaş'ta yetki almış bir sendikanın olmadığını söyleyen Yılmaz, fabrikada faaliyet yürüten sendikanın bazı yöneticileriyle sadece iyiniyet ilişkisi içerisinde bir araya geldiğini ifade etti. "Sözkonusu sendika gerçekten yetki almaya yakın ise, o zaman daha barışçı daha sonuç alıcı davranmaları gerekir" diyen Yılmaz, işten çıkarılan işçilerin dosyalarına baktığını, hepsinin de "işyerinde huzursuzluk" nedeniyle çıkarıldığını kaydetti. Yılmaz, sözlerini "örgütlenmek haksa huzur talep etmek de hak" diye sürdürdü.

İşçilerin önüne gübre dökülmesi

Eylemci işçilerin bulunduğu alana sulu gübre atıldığı iddialarını da değerlendiren Yılmaz, bunun bir komplo olduğunu öne sürerek, "Böyle birşey olabilir mi? kim yapabilir? Akılla mantıkla alakası var mı?" diye konuştu. Yılmaz olayı şöyle anlattı:

"Pazar günü, kimse yok. Ne gösterici ne birşey. Çim alanların bakımı yapılıyor. Orda da fazla hareket var. Adam da orayı gübreliyor. Ertesi sabah gelenler fıskiyeyi kırıyolar. Boru patlıyor. Yüksek miktarda su orada o gübreyi sıvı haline getiriyor. Suyla beraber sıvı gübre birikiyor. İki bordür taşını kırıyolar ve asfalta doğru bırakıyolar. Ellerinde süpürgelerle asfalta doğru yaymaya çalıştıklarını görüyoruz." 

Yılmaz, gübreden enerji üreten, enerjisinin kendi atıklarından üreten Sütaş'ın, şimdi bu iddialarla sıkıntı çektiğini dile getirdi.

Bu konularda ilginizi çekebilir