MTSO Başkanı Çakır: Mersin’e Dön projesiyle kente gençleri çekeceğiz

Görev süresi 1 yılı geçen Hakan Sefa Çakır, tarımdan istihdama kadar çalışmaları aktardı. Çakır, yeni dönemde ise OSB arazileri ve gençleri kente yeniden çekmekle ilgili projeler gerçekleştirdiklerini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Müjde DEMİR

Göreve seçilmelerinin üzerinden bir yıl ge­çen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yöne­tim Kurulu Başkanı Hakan Se­fa Çakır, yönetim kurulu üye­leriyle birlikte basın toplantı­sı düzenleyerek bugüne kadar yürütülen projeler ve hedefleri­ni anlattı. Çakır, tarımdan tek­nolojiye, eğitimden ekonomi­ye, sanattan çevre sorunlarına kadar her aşamada yürütülen projeleri özetledi. 41 farklı ko­miteden 271 komite üyesi, 115 meclis üyesi, 11 yönetim kurulu üyesi ve çalışan profesyoneller­le bir ekip olduklarını vurgula­yan Çakır, tüm projelerin ekip çalışmasıyla ortaya çıkıp başa­rıya ulaştırıldığını kaydetti.

Kurum ve kuruluşlarla olan birlikteliği aralıksız sürdüre­ceklerini aktaran Çakır, önceli­ği kentin daha çok AB projesin­den yararlanmasına verecek­lerini ve bu konuda eğitimler düzenlemek istediklerini be­lirtti. Akdeniz Odaları Birliği (ASCAME) ile işbirliğini can­landıracaklarını dile getiren Çakır şunları söyledi: “Ayrıca OSB’lere yönelik çalışmalar ya­pacağız. OSB arazileri çok kıy­metli. Buraların tahsisinde kat­ma değerli ürün üreten çevre­ci firmalara öncelik verilmesini sağlayalım istiyoruz. İklim de­ğişikliğine uyumlu ürün dese­ni konusunda üreticileri bilgi­lendirme çalışmaları düşünü­yoruz. Yurtdışında ya da şehir dışında olan gençlerimizi ye­niden kentimize çekmek adına Mersin’e Dön Projemiz olacak.

Tarımda çalışmalar hız kesmiyor

Akdeniz İhracatçı Birlikleri ile dış ticaret elemanı yetiştiril­mesine yönelik işbirliğine git­tiklerini, kentteki dört üniver­siteyi bir araya getirip eğitim­leri bu üniversiteler üzerinden verdirdiklerini aktaran Çakır, önümüzdeki süreçte de üni­versitelerle işbirliğinin devam edeceğini dile getirdi.

Tarım ve lojistik gibi plat­formları yeniden hayata geçir­diklerini diğerlerinin de yakın zamanda hayata geçirileceğini bildiren Çakır, narenciye çalış­tayı düzenlediklerini, Mersin Agropark’ı açtıklarını ve tah­sislere başladıklarını aktardı. Ekonomiyle ilgili toplantılar düzenlediklerini, Üretmezsek Tükeniriz tarım konferansına devam ettiklerini hatırlattı.

“50 bin işsiz kişiye sertifikalı ve iş garantili eğitim düzenledik”

İŞKUR ile kurulan temas son­rası 50 bin işsiz olduğunu öğre­nince bu kişilerin işe yerleşti­rilmesi adına çalışma başlattık­larını ifade eden Çakır, Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği iş­birliğinde sertifikalı ve iş garan­tili kalıpçı ustası eğitimine baş­ladıklarını anlattı.

Oda bünye­sinde hizmet veren Atölye 1886 çatısı altında Türkiye’nin deği­şik yerlerindeki 18 meslek oku­lunun 150’den fazla öğretmeni­ne robot kollarla, yazılımla ilgili eğitimler verdiklerini kaydeden Çakır, önümüzdeki günlerde de Yıldızlar Sanayide isimli OSB işbirliğindeki projeyi yeniden hayata geçireceklerini bildirdi.

11-13 yaş arası 50 çocuğu OS­B’deki meslek okulunda hoca­lar eşliğinde mesleki eğitime yönlendireceklerini kaydeden Çakır, “Kimi pense kullanmayı öğrenecek kimi metal kesmeyi, kimi marangozluğu kimi de çi­kolata yapmayı. Artık her çocuk kendi tamirini kendisi yapma­yı öğrenmeli. Ardından da birer alet çantası hediye ederek evle­rine göndereceğiz” dedi.

Yeni projelerinden de bahse­den Çakır, “Son aldığımız pro­je Mersin’in dijital kapasitesi­ni ölçtüğümüz bir proje. Mersin sanayide kaç sıfırda onu belir­leyeceğiz. Türkiye’de ilk olacak bir proje. Mersin’in sanayide­ki yeterlilik durumunu tespit edeceğiz” dedi. Geleceğin işle­rine yönelik teknoloji tabanlı bir eğitim merkezi kurulacağı­nı açıklayan Çakır, burada ye­ni mesleklerle ilgili eğitim ve­rileceğini anlattı.

Önceliğin ka­dınlara verileceğini belirterek, cobot operatör eğitimi ve ihra­cat eğitimi, kodlama eğitimi gi­bi eğitimler verileceğini açık­ladı. İklim değişikliğine uyum adına ‘Bitkilerin Sesine Kulak Verin İklim Değişimine Uyum Sağlayın’ Projesine başladık­larını da aktaran Çakır, bu pro­jeyle de yeni iklim koşullarına uyum sağlayacak ürün desenle­ri üzerinde çalışıldığını söyledi.

Çakır, İtalya, İspanya, Litvanya gibi AB ülkeleriyle Yeşil Gele­cek için Liman Şehirleri proje­si üzerinde çalıştıklarını, deniz ekonomisinden daha çok yarar­lanabilmek adına Akdeniz’in denizle ilgili fizibilitesine yo­ğunlaştıklarını, denizlerin te­mizlenmesine yönelik çalışma­lar yürüttüklerini, tüm ilçelerin karbon salınımının azaltılma­sına yönelik projelerin devam ettiğini ve bunların tümünün il­gili kurumlarla gerçekleştirildi­ğini söyledi.

“Serbest ve teknoloji geliştirme bölgelerinde vergi istisnaları devam etmeli”

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, vergi istisnaları ve muafiyetler hakkında da değerlendirme yaptı. Çakır, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı yeni vergi paketinde serbest bölgeler ve teknoloji geliştirme bölgelerinde vergi istisnalarının kaldırılmasının Ar-Ge ve inovasyon yanında doğrudan yabancı yatırıma da zarar vereceğini söyledi.

Çakır sözlerine şöyle devam etti: “Hazine ve Maliye Bakanlığının hazırladığı yeni vergi paketinde, şirketlerin vergisel işlemlerinde, istisnaların ve muafiyetlerin kaldırılacağı ve ciro üzerinden vergi alınacağı haberleri var. Özellikle ciro üzerinde vergi uygulaması son derece yanlış bir uygulama olacaktır. Bunların sosyal medyada geçen, net olmayan konular olduğunu düşünmek istiyoruz. Bu istisnalar ve muafiyetler olmasa, küresel anlamda rekabetçi olamazlar, gelişemezler. Ar-Ge anlamında bazı destekler devam etse de ticari faaliyet anlamında birçok muafiyet ve istisna zaten daha önce kaldırılmıştı.

Var olan zaten sınırlı olan vergi muafiyet ve istisnaların da kaldırılması özellikle Ar-Ge’ye, inovasyona, araştırmaya ve doğrudan yabancı yatırımlara zarar verir. Ülkeye döviz girmesini engeller. Vergi paketi üretimi, yatırımı, Ar- Ge’yi ödüllendirmeli, yok etmemelidir. Doğrudan yabancı yatırımcıyı çeken, döviz kazandıran, rekabetçiliği destekleyen serbest bölgeler ve teknolojide rekabetçiliği sağlayan, Ar-Ge ve yenilik kapasitemiz destekleyen teknoparklar gibi merkezlerde vergi istisna ve muafiyetleri devam etmelidir. Vergi paketi çalışması, kamu açıklarını finanse eden bir şey olmamalı, iş dünyası başta olmak üzere, tüm topluma nefes aldıracak, ekonomiyi güçlendirecek bir sonuç vermelidir.”