Memur-Sen ve Kamu-Sen memur maaşlarıyla ilgili zam kararını kabul etmedi
Memur-Sen ve Kamu-Sen'den Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun, memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2024'ün ilk 6 ayında yüzde 15, ikinci 6 ayında yüzde 10, 2025'in ilk 6 ayında yüzde 6, ikinci 6 ayında yüzde 5 zam yapılması kararına tepki geldi.
Memur-Sen'den yapılan açıklamada, bugün bir aydır süren toplu sözleşme döneminin sonuçlandığı hatırlatılarak, "Bilindiği üzere Memur-Sen Konfederasyonu olarak, kamu işvereninin piyasa gerçekliğinden uzak, enflasyon beklenti ve verisini dikkate almayan, kamu görevlilerinin enflasyon altında ezilmesini öngören yüzdelik zam rakamlarını reddetmiş, kazanımlarımızı güvence altına alan 50 maddenin yer aldığı toplantı tutanağıyla süreci uzlaşmazlıkla sonuçlandırmıştık." ifadeleri kullanıldı.
Kamu görevlileri ve emeklilerine yönelik 2024 ve 2025 yılları maaş/ücret artışı, refah payı ve enflasyon farkının zammı geçtiği aydan itibaren artırımlı ödenmesi ve kira yardımı, dini bayram ikramiyesi, bozulan ücret skalasının düzeltilmesi gibi birçok teklifin reddedildiği belirtilen açıklamada, "Tüm itirazlarımıza, açıklamalarımıza, ısrarlı karşı duruşumuza ve karşı oylarımıza rağmen kamu işvereninin teklifi, Hakem Kurulu tarafından değiştirilmeden 'noter usulüyle' belirlenmiştir." görüşüne yer verildi.
Toplu sözleşme süreçlerinin, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun ve Hakem Kurulu'nun yapısının değişmesi gerektiğini bir kez daha gösterdiği savunulan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Hakem Kurulu, somut ekonomik veriler ve piyasa gerçekleri karşısında adil olanı verme noktasında hakkaniyetli davranması gerekirken, ismi ve kanundaki tarafsızlığı ile uyuşmayan bir şekilde kamu işveren heyeti tavrından çıkamamıştır. Kamu Görevlileri Hakem Heyeti, maşeri vicdanın sesine değil, kamu işvereninin teklifine göre karar vermiştir.
Toplu Sözleşme Kanunu'nun ve Kamu Görevlileri Hakem Heyeti'nin, 6 milyonu aşan kitlenin yükünü taşıyacak bir yapıda olmadığı bir kez daha görülmüştür. Söz konusu kanunun mevcut halinin, kamu görevlilerinin sorunlarını çözecek süreye, sürece ve geleceğe dair beklentilerine cevaz vermeyecek şekilde olduğu ve yetkili konfederasyonla çalışılarak revize edilmesi toplu sözleşme hükmümüzle ortaya konulmuştur."
Memur-Sen'in mutabakatla sonuçlandırılan toplu sözleşme görüşmelerinin tamamında Merkez Bankası enflasyon beklentilerinin üzerinde bir orana imza attığı kaydedilen açıklamada, şunlar aktarıldı:
"Fakat Hakem Heyeti, kamu işvereninin yüzdelik teklifinin yerinde ve yürütülebilir olduğu gerekçesiyle yüzdelik zam oranını aynen koruyarak Merkez Bankası tarafından açıklanan yüzde 33 enflasyon beklentisiyle çelişen ve kamu görevlilerini enflasyonun altında ezdirecek kararıyla 'Kamu İşvereni Hakem Kurulu' olduğunu ikrar etmiştir. Kamu görevlilerinin maaş/ücret artışının enflasyon beklenti ve tahminlerinin altında kaldığı, enflasyon farkının müjde gibi lanse edilmesinin sağlıklı olmadığı tarafımızca her aşamada tespit ve ifade edilmişken, İşveren/Hakem Heyetinin kamu görevlilerini kayba uğratacak, gerçeği görme ve doğru teklifi getirme iradesinden uzak kararını kabul etmiyor ve şerh düşüyoruz."
Türkiye Kamu-Sen'den açıklama
Türkiye Kamu-Sen, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları konusundaki kararına ilişkin, "Resmi enflasyon tahminin yüzde 33 olduğu bir ortamda kamu çalışanlarına toplamda yüzde 25'lik bir artış yapılmasının memur ve emeklileri enflasyona ezdirmekten başka bir izahı yoktur." açıklamasını yaptı.
Konfederasyondan yapılan açıklamada, 1 Ağustos'ta başlayan 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin Kamu İşveren Heyeti ve yetkili konfederasyon arasında 22 Ağustos'ta hizmet kollarında uzlaşma, genel konularda ise uzlaşmazlıkla sonuçlandığı belirtildi.
Bunun üzerine başvurulan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nca, toplu sözleşme masasına getirilen zam oranlarından farklı bir oran ortaya konulmadığı, teklifin aynen kabul edildiği kaydedilen açıklamada, piyasa gerçekleri ile örtüşmeyen, büyümeden pay verilmeyen, hatta resmi enflasyon tahmin ve beklentilerinin dahi altında kalan zam oranının kabul edilemeyeceği aktarıldı.
Açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Toplu pazarlık sürecinde heba edilen zaman ve emeğin, kamu işveren tarafı temsilcilerinin çoğunlukta olduğu ve memurların 1-0 yenik başladığı bir hakem heyetine bırakılarak sorunların ötelenmesine şahitlik ettik. Bütün çabamıza rağmen yetkili konfederasyon ve sendikalar ile kamu işveren tarafının sorunları masaya yatırıp çözüm yollarını bütün paydaşlarla tartışmaktan ısrarla kaçındıklarını gördük. Bu yaklaşımın, daha önceki 6 dönem toplu sözleşme görüşmelerinde olduğu gibi 7. dönemde de yeni bir fiyaskoya dönüştüğüne şahit olduk."
Refah payı ve enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması, emeklilerin 8 bin 77 liralık ek ödemeden faydalanması, yardımcı hizmetliler, bayram ikramiyesi, vergi dilimleri, kira, ulaşım, ısınma ve yemek yardımı gibi birçok başlığın, pazarlık sürecinde Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti toplantılarında masaya taşınmadığı anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Mevcut Hakem Kurulunun 6 kamu işveren tarafı, 5 sendika tarafı temsilcisinden oluşan adaletsiz yapısıyla yeni bir karara imza atması ve kamu işveren tarafının sözünün üstüne söz söyleme şansının olmadığı bir kere daha görülmüştür.
Gerek toplu pazarlık gerekse hakem sürecinde önerilen maaş artışlarının beklenen enflasyonun dahi altında kalmasından ve kamu işveren tarafının ifadelerinden anladığımız, Temmuz 2023'te memurlara yapılan artışların 2024 ve 2025 yıllarında memurlardan mahsup edilmek amacı taşıdığı görülmüştür.
Resmi enflasyon tahminin yüzde 33 olduğu bir ortamda kamu çalışanlarına toplamda yüzde 25'lik bir artış yapılmasının memur ve emeklileri enflasyona ezdirmekten başka bir izahı yoktur. Bu durumun sorumlusu, kamu işveren tarafının bu yaklaşımına tepkisiz kalarak yaşananlara çanak tutan yetkili ama etkisiz konfederasyon ve sendikalarıdır."
Açıklamada, "diğer konfederasyonları dışlayarak 'masada sadece ben varım' anlayışıyla hareket edenlerin ve kamu görevlilerini bir kez daha masada bırakanların bu işi beceremediklerinin bir kez daha tescillendiği" görüşüne yer verilerek, "Masada memurların hakkını alamayan, yaşanan ekonomik gelişmelerin faturasının memur ve emeklilere mal edilmesine sessiz kalan yetkili ama yetersiz konfederasyonun bu tavrını, 6 dönemden beri toplu sözleşme görüşmelerinde birbiri ardına fiyaskolara imza atan sözde yetkili sendikaların iş bilmezliğini bir kere daha Türk memurunun vicdanına bırakıyoruz." denildi.