“Mahalle baskısına karşı koyup ekonomi yönetimine güvenelim”

Savaşlar ve resesyon tehlikesi nedeniyle dünyanın ve Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirten Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, "Böyle bir dönemde mahalle baskısına karşı koyup sabretmeliyiz ve atılan adımlar nedeniyle ekonomi yönetimine sahip çıkmalıyız. Yıkıcı değil, yapıcı eleştiri yapalım. Çünkü yıktıkça daha büyük zararlar görüyoruz”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hamit VAROL

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) tarafından geçtiğimiz cuma günü düzenlenen törenle 2022 yılında 196 ülkeye ihracat gerçekleştiren 16 bin ihracatçıdan bölge ve ülke ekonomisine en fazla katkı sağlayan 100 firmaya ödül verildi. Ödül sonrası bir grup gazeteciyle bir araya gelen GAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, dünya ve Türkiye'nin savaş ve resesyonlar nedeniyle zor bir dönemde geçtiğinin altını çizdi.

“Kolay para kazanma dönemi bitti”

Türkiye’de bundan sonra kolay para kazanma döneminin sona erdiğini aktaran Kileci şunları söyledi: “Türkiye’de olabildiğince küçülmemiz lazım. 3-4 yıl önce bir sanayicinin finansal tabloları hiç iyi değildi.

İçinden geçtiğimiz süreç, daralma, sıkılaşma farkında olmadan birçok firmanın finansal tablolarını çok iyi hale getirdi. 2 yıl boyunca kimse rahat dövizle borçlanamadı. Dolayısıyla döviz borçluluğu oranı çok azaldı. Bunun karşılığında TL değer kazandığı için matematik terse çalıştı ve bilançolar düzeldi.

Daha tasarruflu işler yapacağız, belli bir süreci geçireceğiz. Sonra da yeni döneme uygun, sürdürülebilir, doğayı kirletmeyen daha rasyonel modellerle üretimi sürdüreceğiz. Akıllı adam bu hesapları yapıyor.” Böyle bir dönemde ekonomi yönetimi tarafından atılan adımları olumlu bulan Kileci, ekonomi yönetimine sahip çıkılması gerektiğini kaydetti. Kileci, "Benim tek korkum şu; uyguladığımız sistemi, yöntemi her türlü diretmeye rağmen devam ettirmeliyiz.

Neyi kastediyorum? Merkez Bankası kararları, sıkılaştırma politikaları gibi alınan kararları kastediyorum. Mahalle baskısına karşı koyup sabretmemiz, şans tanımamız lazım. Ekonomi kadrolarına güvenmemiz lazım. Eksikleri yok mudur, vardır. Şans tanımak, desteklemek lazım. Kontrol ederek, takip ederek, yıkıcı değil yapıcı eleştiriler yapmak lazım. Çünkü yapıp yıktıkça daha büyük zararlar görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kapasite fazlası sektöre teşvik verilmesin”

Tekstile getirilen ek gümrük vergisiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kileci, "Polisiye tedbirlerle, gümrükleri artırmakla bu iş olmaz. Bu ülkenin ciddi anlamda envanteri çıkarılmalı. Sanayi, makine, beşeri sermayenin envanteri olmalı.

Elimizde ne olduğunu bileceğiz ki ihtiyaçlarımızı ona göre belirleyelim. Mesela son yapılan yatırımlarla iplikte kapasite yüzde 25-30 daha arttı. Şu anda Türkiye'de 60 birim tekstil yatırımına ihtiyaç varken, 100 birimlik yatırıma izin verildi. Bizce ihtiyaçlar belirlenip ona göre teşvikler verilmeli. Kapasite fazlası olan işlere teşvik verilmesine karşıyız" şeklinde konuştu. Kaynakları doğru kullanmak gerektiğini belirten Kileci, yüksek faizler nedeniyle dünyada finansmana erişimin zorlaştığını kayetti.

Kileci, "Dünyada faizler yüzde 7'lere çıktı. Adamlar bu oranlara şaşırıyor. Bu yüzden dünyada kaynağa ulaşmak suya ulaşmaktan daha zor. Böyle bir dönemde ucuz ürün yerine katma değeri yüksek ürün üretmeliyiz. Ürün çeşitliliği önemli. Şu anda icraata geçmenin tam zamanı. Böyle bir fırsat her zaman elimize geçmez" şeklinde konuştu.

"Asgari ücreti belirlerken yumurtaya da bakılmalı"

2024 yılı için belirlenecek asgari ücrete değinen Kileci, kendilerinin her hangi bir rakam vermeyeceğini söyledi. Kileci sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu işin bir hesaplama yöntemi var; faiz, enflasyon, kur… Bunlara bağlı olarak artan eksilen, insanların yaşaması için gerekli olan bir maaş var. Mesela asgari ücreti belirlerken yumurta fiyatlarına da bakılmalı. Yıllardır takip edilen değerler var. Sadece dövizin, altının fiyatı falan değil. Yumurta fiyatı vardır, ekmeğin fiyatı vardır.”

"Azerbaycan yüksek vergi alıyor, nerede kardeşlik?"

GAİB Başkanı Ahmet Fikret Kileci, Türkiye-Basra Körfezi Kalkınma Yolu Projesi ve Çin'in Kuşak Yol Projesi'nin Türkiye'nin menfaatine olacağını söyledi. Kileci, “Yeni hatlar, yeni yollar kesinlikle Türkiye’nin menfaatinedir. Ortadoğu’da güvenlik sorunu, yukarıda da ülkelerin menfaat çıkarları var. Bunların en başında da Azerbaycan geliyor.

Kardeş ülke Azerbaycan’a her şeyimizi açıyoruz. Ancak o bölgede bize en yüksek vergiyi uygulayan ülke Azerbaycan’dır. Biz halı şehriyiz, Azerbaycan bize yüzde 15 vergi uyguluyor, biz onun halısına yüzde 7 vergi uyguluyoruz. Rakibim Özbek’e sıfır vergi uyguluyor. Hani nerde kardeşlik?” dedi.

“Bölgenin toparlanması en az 10 yıl sürecek”

Ahmet Fikret Kileci, deprem kardeşlik?" yüzünden bölgeden taşınan tesis olmadığını, ancak işini devam ettirmek istemeyenlerin yeni fabrika kurmadığını kaydetti.

Büyük markaların ve fason üretim yapanların bölgeyi terk ettiğini ifade eden Kileci, deprem bölgesindeki nitelikli elemanların başka bölgelere götürülmesinden şikayet etti. Kileci, “Vasıfsız eleman konusunda da çözüm bulmak gerekiyor. Devletin bir şekilde onları korumaya alması lazım. Bu işin yani depremin etkilerini başımızdan salmamız en az 10 yıl sürer” dedi.

Geçen yıl bölgeden 12,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini hatırlatan Kileci, “İlk 10 ay itibarıyla yüzde 5 gerideyiz. Büyük bir deprem atlattık. Savaşlar da etkiledi. Bu bölgede geçen yılki rakamları yakalarsak büyük başarı olur. Bir fazlası süper başarıdır. Deprem yüzünden bu bölgede 1-1,5 ay hiçbir makine çalışmadı. Kimse kusura bakmasın” dedi. alması lazım.

Bu işin yani depremin etkilerini başımızdan salmamız en az 10 yıl sürer” dedi. Geçen yıl bölgeden 12,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini hatırlatan Kileci, “İlk 10 ay itibarıyla yüzde 5 gerideyiz. Büyük bir deprem atlattık. Savaşlar da etkiledi. Bu bölgede geçen yılki rakamları yakalarsak büyük başarı olur. Bir fazlası süper başarıdır. Deprem yüzünden bu bölgede 1-1,5 ay hiçbir makine çalışmadı. Kimse kusura bakmasın” dedi.