"Maç oynanırken kurallar değişmesin''
Son dönemde enflasyon muhasebesinden şikayet eden iş dünyası, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’la bir araya geldi. OVP’den beklenti ve taleplerini Yılmaz'a ileten Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki TOBB heyeti, “Öncelikle ihracat, istihdam, üretimdeki mevcut kazanımlarımızı korumalıyız” açıklaması yaptı.
Ferit PARLAK
İş dünyası makro-finansal istikrarı güçlendiren, nitelikli eğitim ve üretimi artıran, finansmana erişimi kolaylaştıran, finansmana erişimde yaşanacak olası sorunlarda rasyonel çözümler üreten ve küresel rekabet ortamında sanayici, ihracatçı ve tüccarın ihtiyaç duyduğu yapısal reformlara zemin hazırlayan bir Orta Vadeli Program (OVP) istiyor.
OVP oluşturulurken girişimcinin yatırım motivasyonunu ve yatırım enerjisini kaybettirecek günlük ve geriye yönelik kararların alınmaması da iş dünyasının talepleri arasında bulunuyor.
7 saatlik görüşme
Eylül ayında açıklanacak 2025- 2027 dönemini içeren OVP hazırlıkları devam ederken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TOBB Yönetim Kurulu Üyeleri, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldi. Yaklaşık 7 saat süren toplantıda iş insanları, Yılmaz’a, OVP’den beklentilerini, taleplerini sıraladı. İşte madde madde TOBB heyetinin Yılmaz’dan talepleri…
“Ticari kredilerdeki büyüme sınırı kaldırılsın”
-Milyonlarca kişiye istihdam sağlayan, ihracatta 250 milyar doları aşmamızı sağlayan “trilyonlarca dolarlık mevcut yatırımların” korunması öncelik olmalı…
-Risk alarak, binlerce saat emek harcayarak büyütülen yatırımların çoğunluğu, dünyada ve ülkede yaşanan zorlu sorunlar nedeniyle sıkıntı yaşıyor.
-Bu yatırımlarımızı korumak, geliştirmek, katma değerini artırmak amacıyla öncelikle ticari krediler üzerinde uygulanan büyüme sınırını kaldırmak gerekiyor.
-2024 yılı başından buyana artış göstermeyen, hatta bazı alanlarda reel olarak azalan KOBİ kredilerinin, en az enflasyon oranında artmasına yönelik politikalar geliştirmek ve uygulamasını takip etmek gerekiyor.
“Kayıt dışılıkla mücadele öncelik olmalı”
-Şirketlerin sadece vergi levhalarındaki rakamlara bakarak o şirketin ödemesi gereken vergiden daha az vergi ödediğini iddia etmek ve yorum yapmak hakkaniyetli bir yöntem değil.
- Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve vergi adaletinin sağlanması için gerekli tüm adımların atılmasını destekliyoruz.
-Vergi politikalarında önceliğin kayıt dışılıkla ve kayıt dışılığın yol açtığı haksız rekabetle mücadele olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, vergi sisteminin daha şeffaf ve adil bir yapıya kavuşmasını bekliyoruz.
“İstihdamdaki sorunlar büyüyor”
-İstihdamdaki sıkıntıların çözümü için ücretler üzerindeki vergi ve prim yüklerinin OECD ortalamalarına çekilmesi gerekiyor.
-Mesleki eğitim ile gençlerimizin istihdama yönlendirilmesi, meslek eğitimi veren okulların daha fazla desteklenmesi, stajyer öğrencilere avantajlar ve devlet desteği sağlanması, mesleki eğitimde kamu-özel sektör işbirliğinin somut olarak geliştirilmesi için ivedilikli politikalar ihtiyaç duyuluyor.
-İstihdamı zorlaştıran mevzuatları yeniden düzenlenmesi, esneklik açısından önem arz ediyor.
“Yabancı ile haksız rekabet önlenmeli”
-Dünya ekonomilerinde ticaret savaşları gözleniyor.
-Yabancı rakipler geniş sübvansiyonlar ve ihracat destekleri ile pazarlarımıza ve yurtiçine girmeye çalışıyor…
l Bu girişimlere yönelik tedbirlerin alınması; yerli ve milli şirketlerin yurtdışı kaynaklı haksız rekabete karşı daha etkin korunması gerekiyor…
“Enflasyon muhasebesi vergi doğuruyor"
-Destek verdiğimiz OVP sabırla uygulanıyor.
-Bu dönemde üreticimizin, ihracatçımızın, tüccarımızın, sanayicimizin finansal kısıtlar, yüksek maliyetler, haksız rekabetler ve istihdamdaki verimsiz faktörlerle başa çıkmaya çalıştığı gözlemleniyor.
-İşçisinden işverenine tüm çalışma hayatı OVP’nin yükünü çekiyor…
-Karşılığı orta ve uzun vadede alınacak olan yatırımların bir gelir ve kazanca ulaşmadan enflasyon muhasebesine tabii olacak olması, kalkınma hedefiyle uyuşmuyor.
-Sıkıntılı bir dönemden geçerken getirilecek ağır yüklerin, şartları daha da ağırlaştıracağı ve başarının önünde engel olacağı biliniyor.
- Bu nedenle reel sektörün içinden geçmekte olduğu zorlu koşullar düşünülerek, enflasyon muhasebesinin tüm yönleriyle gözden geçirilmesi ve üreticiyi rahatlatacak bir karar alınması gerekiyor.
-Devam eden yatırımlar için enflasyon muhasebesi yapılarak vergi doğuyor; bunun işletmeleri finansal açıdan zora sokacağı biliniyor; şirketlerin başkaca gelirleri yoksa yapılan yatırımdan kaynaklanan ve enflasyon muhasebesi sonucu oluşacak verginin doğmaması gerekiyor.
-Geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesinin yapılmaması ve bilanço verilmemesi sanayinin geleceği açısından önem arz ediyor.
“Kayıt altındaki şirketler yıpratılmamalı”
-Özel sektör, Türkiye’nin büyümesi için yatırıma, istihdama, ihracata devam ederken, şirketlere yönelik haksız ithamlar yapılmamalı.
-Kayıt dışına kaymadan, vergi mevzuatının hükümlerine uygun şekilde faaliyet gösteren şirketler yıpratılmamalı.
- Bu şirketlerin birçoğunda Yeminli Mali Müşavir ve Bağımsız Denetçi denetimleri de yapılıyor.
-Ülkemize yatırım yapan, binlerce istihdam sağlayan, doğrudan ve dolaylı milyarlarca lira vergi ödeyen, ihracatla ülkemize düzenli döviz geliri sağlayan, Ar-Ge yatırımlarıyla katma değer yaratan şirketlerimize sahip çıkılmalı.
“Fiyat istikrarı olmadan planlama yapılamıyor”
-Artan küresel ve bölgesel risklerle birlikte ekonomimiz oldukça zorlu bir süreçten geçiyor.
-Para politikalarında ve finansal istikrar anlamında atılan adımları destekliyor, enflasyonla mücadelede bir an önce kalıcı sonuç almayı umuyoruz.
- Fiyat istikrarı olmadığında, rekabet gücümüzün nasıl düştüğünü, maliyetleri nasıl yönetemediğimizi, bütçemizi nasıl yapamadığımızı hepimiz gördük.
-Herkesin elini taşın altına koyması gereken bir dönemden geçtiğimize inanıyoruz.
-Tek seferde, yüklü olarak yapılan kamu zamları da önem taşıyor.
-Doğalgaza, suya, elektriğe, taşımaya, köprüye, yola tek seferde yapılan yüklü zamlar, enflasyonla verilmekte olan mücadeleye karşı inancı kaybettiriyor.
-Bu nedenle tek seferde yapılan yüklü kamu zamanlarını gündemimizden çıkarmaya ihtiyaç duyuluyor. Zam yapılması zorunluluksa, bunun zamana yayılarak yapılması daha doğru olacaktır.
Yılmaz: “İş dünyamızın tecrübesine ve dinamizmine güveniyoruz”
Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz, görüşmeyle ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Yılmaz, gelecek ay duyurulacak 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıklarına devam ettiklerini belirtti. Bu kapsamda, Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, TOBB yönetim kurulu üyelerinin, hem güncellenecek OVP hem de reel sektörü ilgilendiren farklı hususlara ilişkin tespit, görüş ve önerilerini aldıklarını ifade eden Yılmaz, “Dünyada ve bölgemizde ekonomik ve jeopolitik bakımdan zorlu bir dönemden geçerken siyasi istikrar ve güven ortamında, istişarelere dayalı öngörülebilir politikalar ile güçlü bir şekilde geleceğimizi inşa ediyoruz” dedi. Yılmaz, bu süreçte iş dünyasının tecrübe birikimine ve dinamizmine güvendiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki dönemde de temel amacımız enflasyonu düşürmek, istikrar içinde büyümek, sosyal refahı kalıcı olarak artırmak olacaktır. Bu kapsamda, geçtiğimiz yıl yayınladığımız OVP’nin ana çerçevesini koruyarak yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı desteklemeyi sürdüreceğiz. Ayrıca, tarihimizin en büyük deprem afetinin yaralarını sarmaya ve ülkemizi geleceğe çok daha dirençli hazırlamaya dönük çalışmalarımıza devam edeceğiz.”