Kentlerimize uzmanlıklarına göre teşvik ve destek verilmesi lazım
Türkiye’de teşviklerin kentlerin uzmanlığına göre verilmesi gerektiğini savunan Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, teşvik sisteminin doğru uygulanmasının Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacağını kaydetti. Kentin motivasyonunun düştüğünü söyleyen Yıldırım, özellikle deprem sonrasında desteklere ihtiyaç duyduklarını anlattı.
Güneş DOĞDU SOYLU
36 bin üyesi olan Gaziantep Ticaret Odası’ndan (GTO) yükselen seslere ve mesajlara daha fazla kulak kesilmesi gerektiğine dikkat çeken GTO Başkanı Tuncay Yıldırım, Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 6. kenti olan Gaziantep’te ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 134 olduğunu söyledi.
Yıldırım, Gaziantep'in TİM 1000 Listesi’nde 59, İSO 500 Listesi’nde 29 firması ile ülkeye en fazla katkı sunan kentlerin başında yer aldığını üstelik tüm bu başarıları deprem ve göç-istihdam yüküne rağmen sürdürme çabasında olduğunu ancak motivasyonun düşük olduğunu ve bu yönde bazı desteklere ihtiyaç duyulduğunu anlattı. DÜNYA’ya özel açıklamalarda bulunan GTO Başkanı Tuncay Yıldırım, yürüttükleri projeler hakkında da ayrıntılı bilgi verdi.
“Gaziantep, buğday başağına benzer, bir ekersin bin alırsın”
Teşviklerin bölgelerin potansiyeli ve uzmanlığına göre verilmediğinde geçmiş dönemde olduğu gibi ülkeye fayda yerine zarar verdiğine dikkat çeken Başkan Yıldırım, “Artık herkes aklına gelen işi, yatırımı yapmamalı. Her yere teşvik vermek doğru değil. Bir tekstil teşviği verilecekse uzmanlığı, yoğunluğu olan Gaziantep gibi kentlere verilmeli. Tarımda iyi olan bölgelere tarım teşviği verilsin.
Kümelenme desteklensin. Örneğin Adıyaman’a Şanlıurfa’ya tekstil teşviği veriyorsun Gaziantep’e vermiyorsun bu çok yanlış. Teşvik alan bölgelere bakın kalkındı mı, Gaziantep’in önüne mi geçti, hayır. Teşvikler Gaziantep gibi belli sektörlerde alt yapısı tecrübesi olan kentlere verildiğinde, ülkemiz ekonomik olarak uçuşa geçer. Gaziantepli kendi sorununu artık kendi çözemiyor, bizler yorulduk. Sesimize kulak verilmeli” şeklinde konuştu.
“6 ayda 4,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik”
Gaziantep’in ihracatının ithalatını karşılama oranının yüzde 134 olduğuna vurgu yapan Başkan Yıldırım, “Bu ülkeye en çok katkı sağlayan illerden biriyiz. Dünyadaki, ülkemizdeki, bölgemizdeki sıkıntılardan sorunlardan istediğimiz hedeflediğimiz rakamlara ulaşmamız hiç kolay değil. Bu dönemde gemisini limana zararsız getiren çok başarılı, az zararlı getiren başarılı. Deprem yaralarını sarmaya çalışan, göç yükü, istihdam yükü olan bizim gibi kentlere devletimizin daha fazla omuz vermesi gerekiyor” dedi.
Başkan Yıldırım dünyadaki, ülkemizdeki ve bölgedeki sıkıntılar karşısında Gazianteplilerin yorulduğunu ve devletten daha fazla destek beklediklerine vurgu yaparak, “Gaziantep, buğday başağına benzer, bir ekersin bin alırsın” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan haziran ayı ihracat rakamlarına ilişkin konuşan GTO Başkanı Tuncay Yıldırım, Gaziantep’in yılın ilk yarısında 4,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek en fazla ihracat yapan 6. il konumunda olduğunu söyleyerek şunları söyledi: “Gazi şehrimizin ihracatı haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,8 daralarak 651 milyon 930 bin dolar düzeyinde kaldı.
Söz konusu daralmanın en büyük nedenlerinden biri Kurban Bayramındaki iş günü kaybıdır. Açıklanan haziran ayı verilerine göre 6 aylık ihracatımız da 4,8 milyar dolara ulaştı. 2023 ile kıyasladığımızda 6 aylık ihracatta yüzde 3,9 artıdayız. Her türlü zorlu şarta rağmen vazgeçmeden çalışarak Gaziantep’i en fazla ihracat gerçekleştiren 6.kent yapan ihracatçı üyelerimizi, iş insanlarımızı ve kıymetli çalışanlarını tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.”
“193 ülkeye ihracat yapıyoruz ama rekabet gücümüz zayıflıyor”
Gaziantep’in yılın ilk yarısında 193 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini belirten Yıldırım, “Gaziantep sanayisinin sektör ve pazar çeşitliliği yüksektir. Yılın ilk yarısında toplam 193 ülkeye ürünlerimizi göndermişiz. Bizim pazar ve üretim çeşitliliğimizi koruyabilmek, artan bir trend ile ihracatımızı, istihdamımızı sürdürmek için ekonomi ikliminin düzelmesi lazım. Başta yüksek üretim maliyetleri ve finansmana erişim olmak üzere işletmelerimizi zorlayan unsurlar dış pazarda rekabet gücümüzü zayıflatıyor. Yılsonu hedeflerimize ulaşabilmek için sorunlar ivedilikle çözüme kavuşmalı” dedi.
“Yatırımcımızı başka ülkelere kaptırabiliriz ”
Yalnızca Gaziantep için değil tüm Türkiye’deki ihracatçıların elini zayıflatan sorunların olduğunu söyleyen Yıldırım, yüksek maliyetler nedeniyle sanayicilerin zorlandığını söyledi.
Yıldırım, “Yükselen reel ücretler işgücü maliyetlerini artırdı. Artan faizler de erişimi zaten zor olan finansmanın maliyetlerinde çok ciddi artışlara sebep oldu. Tüm bunların yanında enerji fiyatlarının bindirdiği yük, sanayicilerimizi kıpırdayamaz hale getirdi. Sanayicinin uluslararası rekabette elini giderek zayıflatan bu maliyetlerin hem üretim ve yatırımlara hem de istihdama olumsuz yansımaları olmaktadır. Enerji ve işçilik maliyetlerinde cazibesini yitiren ülkemizde istihdam yaratacak yabancı yatırımcılar için olumsuz bir tablo oluşmaktadır. Diğer yandan bu şartlar bizleri, yurtiçindeki üreticilerin yatırımlarını daha düşük maliyeti olan ülkelere kaydırma riskiyle de karşı karşıya bırakacaktır” dedi.
TİM 1000 ve İSO 500 listelerini Gaziantep özelinde değerlendiren Başkan Yıldırım, “’Türkiye'nin İlk 1000 İhracatçısı 2023’ araştırmasına göre Gaziantep’ten 59 firma ihracat şampiyonları arasında yer aldı. Aynı şekilde ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023 Araştırması’nda da 29 Gaziantepli firma listeye adını yazdırdı. Potansiyelimize bakınca aslında bu listelerde çok daha fazla firmamızın yer alması gerekiyor fakat hem TİM 1000 hem de İSO 500 araştırma sonuçları esasında 2023 ekonomisinin fotoğrafını çok net gösteriyor. 2023 çok zor bir yıldı.
Özellikle bölgemizde yaşanan ve hala yaralarını sarmaya devam ettiğimiz deprem felaketinin, uygulanan ekonomik politikaların, küresel daralmanın firmalarımız üzerindeki olumsuz etkilerini araştırma gözler önüne sermiş durumda. Araştırmalarda; kârlılıkta azalış ve finansman maliyetlerinin artışını görüyoruz. Üretim motivasyonunun düştüğünü, ihracatın daraldığını, kârların enflasyonun altında kaldığını görüyoruz. Gaziantep’in her iki listede yer alacak potansiyele sahip çok daha fazla firması olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki süreçte bu potansiyeli ortaya çıkarak ekonomik iklimin oluşması en büyük temennimiz” diye konuştu.
“İşletmelerimizi yeşil dönüşüme hazırlıyoruz”
Gaziantep’in üretim ve ihracatta büyük hedefleri olduğunu ve bu hedefe ancak çevreyi ve doğayı önceliklendirerek yürüyebileceklerini ifade eden Yıldırım şöyle devam etti: “Çok net anladık ki yalnızca üreterek ilerlemek, büyümek mümkün değil. Değer yaratma kavramı artık markadan ve teknolojiden öte yeni boyutlar kazandı. Yarattığımız değerden ziyade var olan değerleri ve geleceği koruyup korumadığımız önemli. Dünyadaki yeni büyüme modeli çevreyi kirletmeden, doğal dengeleri ve ekosistemi bozmadan gerçekleştirebilecek bir model…
Ticaretin merkezi Gaziantep’te bu modele bu sürece şüphesiz ki uyum sağlayacak. Sağlamak da zorundayız. Avrupa ile olan ticaretimizi sürdürmek, daha ileri seviyelere taşımak istiyorsak tüm işletmelerimiz yeşil dönüşüme hazır olmalı. GTO olarak da uzun süredir bu farkındalığı, bu bilinci yerleştirmek için çalışmalar, projeler, eğitim programları gerçekleştiriyoruz. 4 hafta süren ‘İşletmelerde Yeşil Dönüşüm Eğitim Programı’mız da bu anlamda oldukça verimli geçti.
Şehrimiz, yeşil dönüşüm sürecinin her aşamasına hakim 30 işletme kazandı. Önümüzdeki günlerde Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) işbirliğiyle 10 firmaya grup danışmanlık hizmeti vermeye hazırlanıyoruz. Düşük Karbonlu Üretim ve Döngüsel Ekonomi Kaynak Verimliliği olmak üzere 2 farklı hizmet paketi şeklinde sunacağımız danışmanlık hizmet bedelinin yüzde 90'ını EBRD tarafından karşılanacak. Hedefimiz bu hizmetleri daha fazla üyemize ulaştırabilmek. Bunun için de altyapı ve kaynaklarımızı geliştirecek projeler, işbirlikleri ve faaliyetler geliştirmeye devam ediyoruz.”
“Gaziantep e-ticarette 11.sırada”
“Gaziantep olarak üretim ve ihracattaki gücümüzü geleneksel ticarette olduğu gibi e-ticarette de göstermeliyiz” diyen Yıldırım, “Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Türkiye'de E-Ticaretin Görünümü Raporu” verilerine göre ilimiz e- ticarete uyum endeksi sıralamasında 81 il arasında 11. sırada yer almakta. İl bazında satışların alışları karşılama oranı, e-GSYH, işletme başına düşen e-ticaret hacmi ve e-ticaret işletme sayısının toplam işletme sayısına olan oranı kriterlerinden oluşan bu endeks illerin e-ticaret uyumunu gösteren skorları belirlemiş.
Bu çalışmaya göre; Gaziantep 2023 yılında 25,35 milyar TL satış, 25,53 milyar TL alış gerçekleştirmiş. Satışların alışları karşılama oranı ise yüzde 99,29. E-ticaret yapan firma sayımız 7 bin 85. Bu da Gaziantep’teki toplam işletmelerin yüzde 7,25’i. İşletme başına düşen e-ticaret hacmi ise 3,61 milyon TL. Rekabet gücümüzü yükseltmek için bu alana uyumumuzu geliştirmek zorundayız. Hedefimiz Gaziantepli işletmelerin e-ticarete uyumunu geliştirerek şehir ekonomisinin ulusal ve uluslararası e-ticaret pastasından daha fazla pay almasını sağlamak. GTO olarak bu alandaki projelerimiz devam edecek” ifadelerini kullandı.
“Uluslararası milli deniz yolu ağına ihtiyaç var”
Türkiye’nin uluslararası milli deniz yolu ağına ihtiyacı olduğunu söyleyen Başkan Tuncay Yıldırım, “Pandemi döneminde bunun önemini daha iyi anladık. Bir siyasi problem yaşandığında pasif direniş yapıldığını ve navlun maliyetlerimizin nasıl arttığını gördük. İhracat ülkesiyiz diyorsak bu konu çok önemli ve üzerinde mutlaka durulması gerekiyor” diye konuştu.
“Kadınlara yönelik projelerimiz ile dünya birinciliği ödülünü aldık”
Gaziantep Ticaret Odası’nın Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) iş birliğiyle yürüttüğü ve geçtiğimiz yıl Cenevre’de Dünya birinciliği elde ettiği “Kadın Kooperatifleri ve Kadın Girişimcilerin Desteklenmesi Projesi” ile kadınları desteklemeye devam ettiklerini aktaran Başkan Yıldırım, “Proje boyunca pek çok faaliyete imza atan GTO, son olarak 32 kadın girişimcinin katılımıyla gerçekleştirilen 60 saatlik “Kapasite Geliştirme Eğitim Programı”nı başarıyla tamamladı. Eğitim programının ardından 20 kadın girişimciye "Yönetim Becerileri ve Kurumsallaşma, E-ticaret ve Dijital Pazarlama, Marka Stratejileri, Muhasebe ve Finansın Temelleri" konularında destekleyip, danışmanlık hizmeti sağlayacağız.
13. Dünya Odalar Yarışması’nda cinsiyet eşitliği kategorisinde en iyi proje ödülü alarak dünya birincisi olduğumuz proje ile birçok kadının hayatına dokunduk. Bu projeyi değerli ekip arkadaşlarımla birlikte 2022 yılından bu yana yürütüyoruz. Her yıl UNCHR ile daha fazla kadınımıza nasıl ulaşabiliriz diye değerlendirip projenin yıllık faaliyetlerini planlıyoruz. Bu faaliyetler eğitim oluyor, atölyeler oluyor, danışmanlık hizmetleri oluyor… Bugüne kadar 192 kadına kapasite geliştirme eğitimleri, 42 kadına ürün geliştirme danışmanlığı verdik, yeni 15 ürün geliştirip 7 ürün için patent başvurusu yaptık…
17 kadına ise markalaşma danışmanlığı hizmeti verdik, depremden zarar gören 4 Kadın Kooperatifine 1 Milyon 100 Bin TL makine & teçhizat desteği sağladık. Ayrıca kadınlarımızın el emeği ürünlerin satışı için GAGA Store’u kurduk. Son olarak da 9 modülden oluşan 60 saatlik kapasite geliştirme eğitimimizle 32 kadın katılımcımızın hayatına dokunduk” dedi. GAGA Store mağazası ile kadın girişimcilerin ürettiği ürünlerin online satışına da başlayacaklarını ekleyen Yıldırım, proje faaliyetlerini yürütürken ana önceliklerinin Gaziantep’teki kadın girişimcilerin ve kadın kooperatiflerinin desteklenmesi ve kadın emeğinin profesyonel iş gücüne dönüştürülmesi olduğunu vurguladı.
“Girişimcilerimizi geleneksel ticaretten e-ticarete taşıyoruz”
Gaziantep’in e-ticarete uyumunu geliştirmek istediklerini bu kapsamda GTO olarak, Türkiye’nin en büyük online pazaryerlerinden Trendyol ile geleneksel ticaret yapan firmaların e-ticaret yapabilir hale gelmesi amacıyla yaptığı iş birliği çerçevesinde “Uygulamalı E-Ticaret ve E-İhracat Eğitim Programını” hayata geçirdiklerini anlatan Başkan Yıldırım, “Günümüzde bir işletmenin varlığını devam ettirebilmesi için olmazsa olmazlardan biri de dijital dünyaya entegrasyondur. İster mal ister hizmet ticareti yapsın, hedef pazarı yerel, ulusal ya da küresel pazar olsun satış kanallarına online sistemleri de dahil etmesi kaçınılmaz bir hal aldı.
Oda olarak biz de bu gerçekten hareketle geleneksel ticaret yapan firmaların e-ticaret yapabilir hale gelmesi amacıyla bir iş birliği geliştirdik. Bu iş birliği çerçevesinde “Uygulamalı E-Ticaret ve E-İhracat Eğitim Programını” başlattık. Programımıza 200’den fazla başvuru aldık. Başvuruları daha önce online ticaret yapmamış firma olması kriteri ile değerlendirip eleme yaptık ve 100’den fazla kişi ile mülakatlar gerçekleştirdik. Trendyol ve GTO uzmanları tarafından gerçekleştirilen mülakatlar neticesinde 30 girişimciyle eğitim programımızı başlattık” dedi.