İZTO Başkanı Mahmut Özgener: Enflasyonda elde ettiğimiz kazanımlar riske atılmamalı

İZTO Başkanı Mahmut Özgener, siyasi gelişmelerin ekonomik programda verilen mücadelenin önüne geçmemesi gerektiğini söyledi. Özgener, enflasyonla mücadelenin hassas dengeler üzerinde devam ettiği bu süreçte kazanımların riske atılmaması gerektiğini vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem SARSIN

20 aydır toplumunun her kesiminin büyük çabası ve özverisiyle uygulanan ekonomik program kapsamında, dezenflasyonist sürecin hızlanmasını, reel sektörün maliyetinin azalmasını, faiz oranlarının düşmesini ve krediye erişimin kolaylaşmasını beklediklerini söyleyen İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, enflasyonla mücadelenin çok hassas dengeler üzerinde devam ettiği bu süreçte, hep birlikte çalışarak bugüne kadar elde edilen kazanımların riske atılmaması gerektiğini vurguladı.

Mart ayı meclis toplantısında üyelere seslenen Özgener, siyaset kaynaklı olayların, ekonomide bugüne kadar ödenen maliyetleri artırmaması ve ekonomik programın devamlılığı ile ilgili soru işaretleri yaratmaması gerektiğini söyleyerek, “Geçtiğimiz hafta içinde; uzun süredir stabil olan döviz kurları ciddi oranlarda değerlendi. Borsa sert bir şekilde geriledi. Ülkemizin 5 yıllık kredi risk primi CDS, 74 puan artarak, son bir yılın en yüksek seviyesine çıktı. Ülkemizin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 28 seviyelerinden yüzde 33’e yükseldi. Bu oranı, kurlardaki değişim kadar kritik olarak değerlendiriyoruz” dedi.

Merkez Bankası’nın piyasaya ilk andan itibaren etkin müdahalesini önemli bulduklarını belirten Özgener, “Merkez Bankası; geçen hafta yaklaşık 25 milyar dolarlık rezerv satış yaparak, Türk Lirası’ndaki değer kaybını yüzde 3-4 arasında tutmaya çalıştı. Piyasadaki hem Türk Lirası, hem de döviz likiditesine yönelik müdahaleleri de devam ediyor.

Bu müdahalelerle, hafta başı itibariyle bankaların Türk Lirası mevduat faizlerinin, geçen haftaya göre arttığını gözlemliyoruz. Bunlardan hareketle; Merkez Bankası’nın Türk Lirası’ndaki değer kaybını belirli bir oranda tutmak amacıyla, rezerv satışlarına devam edeceği ve Türk Lirası likiditesini kısma yolunu tercih edeceği anlaşılıyor. Yapılan açıklamalar bize, asıl amacın, mevcut yılsonu makroekonomik tahminlerinde kalıcı bir bozulmanın engellenmesini amaçlandığını gösteriyor” dedi.

“Tahmin setlerinde güncelleme yapılmalı”

Finansal piyasalarda Türk Lirası varlıklardaki oynaklık belirli bir seviyenin altına geldikten sonra, yurtiçi talep, enflasyon, büyüme ve faiz oranları arasındaki ilişkiye bakarak, mevcut tahmin setlerinde bir güncelleme yapılması gerektiğini ifade eden Özgener, “Her halükarda, siyaset kaynaklı olarak oluşabilecek belirsizliğin azaltılmasının, ekonomik programla ilgili olarak maliyetlerin düşürülmesi ve programın başarılı olması için kritik bir önemde olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Tüm bu yaşananlar, bizim ana gündemimizin ekonomi olması ve ekonominin lokomotifi ihracata özel önem verilmesi gerektiğini gösteriyor.

Piyasa yönündeki kararsızlığı gidermek için Merkez Bankası’nın etkili bir para politikası aracı olan likidite senedi ihracına karar vermesini ve ihracatçının kur riskini bir ölçüde gidermek amacıyla açıkladığı ileri tarihli döviz sözleşmesi uygulamasını olumlu değerlendiriyoruz. Maliye politikası ile para politikasının koordinasyonun sağlanmasının ne derece önem taşıdığını bir kez daha belirtmek istiyorum. Bu koordinasyonun artırılmasıyla, Orta Vadeli Ekonomik Programı’nın başarıyla devam etme şansının yükseleceğine inanıyorum” dedi.

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL