‘İthal deriye getirilen ek vergilerin süresi belli olsun’
Ayakkabı ve saraciyeye getirilen ithale ek vergi kararlarından memnun olan deri sektörü, ilgili uygulamaların geçerlilik süresinin de önceden belirlenmesini istiyor.
MERVE YİĞİTCAN - İSTANBUL
Deri sektörü, daha güvenli yatırım için ithal ürünlere getirilen ek vergi uygulamalarında geçerlilik süresinin de önceden belirlenmesi gerektiğine inanıyor. DÜNYA gazetesini ziyaret eden İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, deri sektörüyle ilgili gelişmeleri değerlendirdi. Ayakkabıdan sonra saraciyeye getirilen ek verginin olumlu olduğunu söyleyen Şenocak, Türkiye’nin saraciyede çok güçlü bir potansiyeli olduğunu, birçok lüks markaya da üretim yaptığına dikkat çekti. Ancak Şenocak’a göre, saraciyede çok fazla ithalat olduğundan yerli üreticiler kapasitesinin büyük kısmını kullanamıyordu. Bu nedenle ek vergiyi yerinde bulan Şenocak, ek verginin süresiyle ilgili belirsizliğin sanayicinin yatırım kararını etkileyebileceğini dile getirdi:
“Ek vergilerin geçerlilik süresi belli değil. Bu alanda yatırım yapmak isteyen sanayici ‘ya uygulama kalkarsa’ diye korkuyor. Daha ciddi yatırım yapılabilmesi için bu uygulamaların sürekli mi olacağı, ya da ne kadar süre yürürlükte olacağının belirlenmesi gerekiyor. Bu bilinirse yatırımcı da buna göre planını programını yapar. Biz kendi aramızda bunu konuşmaya başladık. Eğer uygulamanın geçerlilik süresi bilinirse, sanayici önünü daha iyi görür, yatırım sayısı artar.”
Türkiye almadı, deri fiyatı düştü
Şenocak, sektörün Rusya ile ilişkilerinde dip yaptığını ve bundan böyle bu ülkeye ihracatın daha fazla düşmeyeceğini söyledi. Özellikle deri konfeksiyonda bu ülkeye ihracatta sınırlı bir artış olduğunu kaydeden Şenocak, bunda ülkedeki stokların henüz erimemiş olmasının da etkili olduğuna dikkat çekti. Şenocak’a göre, ‘işler yolundayken’ Rusya’ya talepten fazla deri konfeksiyon ürünü gönderilerek sanal bir pazar oluşturulmuş. Şimdi ise bu sanal pazarın yarattığı stok fazlası yeni gönderimleri sınırlıyor. Deri sektörünün bu yıl ihracat hedefinin 1,8 milyar doların altına düşmemek olduğunu söyleyen Mustafa Şenocak, kişisel beklentisinin ise 1,7 milyar dolar civarında olduğunu kaydetti. İTKİB verilerine göre, deri ve deri mamülleri ihracatı 2014’te 1 milyar 613 milyon TL olarak gerçekleşmişti. Deri ihracatında değer olarak bir düşüş yaşandığını söyleyen Şenocak, miktara bakıldığında ise düşüşün çok fazla olmadığını ifade etti: “Yunanistan ve Rusya krizleri nedeniyle deri fiyatlarında önemli düşüşler yaşandı. Yunanistan’dan 12 dolara aldığımız ham deriyi, 3-4 dolara aldık. Tabii bu düşüşün nedeni de Türkiye. Türkiye iş hacmimiz düştüğü için alımımızı da düşürünce fiyatlar aşağı çekildi.”
‘Rusya bizi tembelleştirdi’
Rusya, Türkiye’nin deri ihracatındaki en büyük pazar. Geçen yıl bu ülkeye yapılan ihracat yüzde 18 gerilese de, toplam deri ihracatından aldığı yüzde 13,8’lik pay ile yine en çok deri ihracatı yapılan ülke Rusya oldu. Deri konfeksiyon da ise Rusya’ya ihracatın toplamdaki payı bazı yıllar yüzde 70’lere kadar çıktığı görülüyor. “Rusya bizim için çok avantajlı bir pazardı. Ancak bizi tembelliğe alıştırdı. Bazı pazarları ihmal ettik” diyen Şenocak, özellikle ABD ve Japonya için önemli adımlar attıklarını ifade etti. Şenocak, şöyle dedi:
“Yüzde 30 ürünümüzü ABD ve Japonya’ya kaydırırsak ihracatımız rahatlar. Japonya’da butik alıcıları hedefl iyoruz. Fuarlara katılmayı planlıyoruz. Aynı zamanda oradaki bir tasarım okuluyla anlaşacağız ve Japon öğrenciler arasında bir tasarım yarışması düzenleyeceğiz. Öte yandan dünyanın bir numaralı deri ve deri mamülleri ithalatçısı ABD var. Senede ortalama 50 milyar dolarlık bir alım yapıyorlar. Oysa biz ABD’ye sadece 40-50 milyon dolar civarında ihracat yapabiliyoruz. Bunu da artırmak için çalışmalarımız olacak.”
Yabancıya kırmızı halı, ihracatçıya kırmızı hat
Ekonomi Bakanlığı’nın Nihat Zeybekci döneminde sanayicinin taleplerini yerine getirmek için özveriyle çalıştığını söyleyen Mustafa Şenocak, gümrüklerdeki ‘kırmızı hat’ uygulamasının devam etmesinin ise sıkıntısını çektiklerini söyledi: “Kırmızı hat, bütün ihracatçılara uygulanıyor. Yıllardır işini doğru yapanlara da. Düşünün ki, otobanda gidiyorsunuz, bir araç hatalı gittiği için bütün yol kapanıyor. Bazı firmalar suç işledi diye herkesi kırmızı hatta almak yanlış. Türkiye’ye gelen yatırımcılara, markalara adeta kırmızı halı seriyoruz. Türkiye’den giden ihracatçılara ise kırmızı hat çekiyoruz. Bunun değiştirilmesi için çalışmalar yapılıyor ancak henüz çözüm bulunmuş değil.”