İş dünyasının yarısında 'yolsuzluk artacak' algısı var
TÜSİAD'ın yolsuzluk araştırmasına göre, iş dünyasının yarıya yakınında yolsuzluğun artacağını düşünüyor, yolsuzluğu en fazla sorun olarak algılayan sektör ise ulaştırma sektörü
İSTANBUL - TÜSİAD tarafından hazırlanan yolsuzluk araştırmasına göre, iş dünyasının yüzde 46'sı önümüzdeki dönemde yolsuzluğun artacağını düşünürken; yolsuzluğu en fazla sorun olarak algılayan sektör ulaştırma, en az sorun olarak algılayan sektör ise inşaat oldu.
TÜSİAD tarafından İstanbul'da iş dünyasını temsil eden 801 kişilik örneklem grubu üzerinden
hazırlanan "İş Dünyası Bakış Açısıyla Yolsuzluk: Algı ve Politika Önerileri" araştırmasına göre;
katılımcıların yüzde 37'si sektöründe yolsuzluğun sık veya yüksek boyutta olduğunu, yüzde 46'sı
ise daha da artacağını düşünüyor.
Yolsuzluğun bugün itibarıyla sık, boyutunun da yüksek olduğunu düşünenlerin ise yüzde 57'si
yolsuzluğun daha da artacağı görüşünde.
Rüşvet ve yolsuzluk orta derecede önemli bir sorun
Buna karşın, vergilerin yüksekliği, işgücü maliyetleri ve kayıtdışı ekonomiyi daha önemli
sorunlar olarak sıralayan iş dünyası, rüşvet ve yolsuzluğu orta derecede önemli bir sorun olarak
nitelendiriyor.
En fazla ulaştırma ve iletişimde yolsuzluk sorun olarak algılanıyor
Yolsuzluğu en fazla sorun olarak algılayan sektör olarak ulaştırma ve iletişim öne çıkarken;
inşaat, yolsuzluğu en az sorun olarak algılayan sektör olarak dikkat çekiyor.
Buna karşın inşaat, yolsuzluğun kendi sektöründe çok sık ve yüksek boyutta olduğunu
düşünüyor. Yani inşaat sektörü temsilcileri, kendi sektörlerinde yolsuzluğun çok yüksek boyutta
olduğunu belirtiyor, ancak bunu bir sorun olarak algılamıyor.
Yolsuzluk algısının en az olduğu sektör olarak ise perakende öne çıkıyor.
TÜSİAD Başkanı Dinçer:
Yolsuzluk yaygınlaşma eğiliminde
Gelişmekte olan birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de yolsuzluğun yaygınlaşma eğiliminde olduğunu belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, bundan çok daha endişe verici bir
durumun ise, yolsuzluğu içselleştirip onunla mücadeleden vazgeçmek olduğunu söyledi.
Yolsuzluğun sadece dönemsel olmadığını ve çok uzun zamandır var olduğunu ifade eden Dinçer,
"Siyasi rant veya kişisel çıkar için kamu kaynaklarını kötüye kullanan bazı siyasetçilerin,
kendi menfaatleri için adil rekabeti, çevreyi ve içinde bulundukları toplumu hiçe sayan bazı iş
insanlarının, etik değerler ile bağdaşmayan ve yolsuzluğu ve rüşveti belirli koşullarda maruz
gören anlayışın bu süreçte payı olsa gerek" diye konuştu.
Dinçer, yolsuzluğun ekonomide yarattığı kayıpların yanı sıra, kurumlara duyulan güveni
sarstığını, adalet duygusunu zedelediğini ve ülkeler için itibar kaybı yaratarak yatırımcıları
olumsuz etkilediğini söyledi.
İş dünyası yolsuzluğu ihbar etmek istemiyor
TÜSİAD araştırmasına göre, yolsuzluğun nedenleri olarak gelir dağılımında eşitsizlik, kamu
görevlilerinin kazanç ve güç elde etme istekleri ile yasal mevzuatın uygulanmaması öne çıkarken;
katılımcıların yüzde 60'ı karşı karşıya kaldığı bir yolsuzluğu ihbar etmeyeceğini belirtiyor.
Katılımcılar buna gerekçe olarak ise, yasal bir ihbar mekanizması bulunmaması, ihbarın sonuç
vermeyeceğini düşünmesi, kimliğinin ifşa edileceğinden çekinmesi ve bir ödüllendirme sistemi
olmamasını gösteriyor.
İş dünyasına göre bunlar yolsuzluk değil
Katılımcıların yüzde 20'si kamu görevlilerinin yaptıkları bir iş karşılığında belirli bir
vakfa ya da derneğe bağışta bulunmayı, sevap algısıyla yolsuzluk olarak görmezken; yüzde 17'lik
kesim de kamu ihalesinde hakedişten kamu görevlilerine pay vermeyi de yolsuzluk olarak
nitelendirmiyor.
Araştırmada, yolsuzluğun ekonomi üzerindeki mali boyutu hakkında bir bilgi yer almadı. Ancak
toplantıda verilen bilgiye göre, uluslararası araştırmalar şirket cirolarından yüzde 8-15
oranında kaynağın yolsuzluklara gidebileceğini ortaya koyuyor.