“İhracat artmalı, enflasyon kalıcı olarak düşürülmeli”
BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Günal Baylan, “İş dünyası olarak 2019’un sermaye gücü yüksek olmayan şirketlerin borçlarını döndürmekte sorunlar yaşayacağı, işsizliğin bir miktar daha artacağı bir yıl olacağını öngörerek tedbirlerimizi kendi şirketlerimiz özelinde alıyoruz” dedi.
BURSA (DÜNYA) - Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (BUSİAD) Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı Günal Baylan başkanlığında BUSİAD Evi’nde yapıldı. Dünya ve Türkiye ekonomisinin değerlendirilerek 2019 öngörülerinin masaya yatırıldığı toplantının ardından açıklama yapan Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Günal Baylan, 2018 yılında gevşek olan küresel finansal koşullardan daha sıkı bir ortama geçiş sürecinin gelişmekte olan ülke ekonomilerinde neden olabileceği sorunların açık bir biçimde görüldüğünü söyledi. Baylan, küresel para politikalarındaki normalleşme sürecinin daha yavaş bir tempoda sürebileceğinin tahmin edildiğini, ancak önümüzdeki dönemde temel eğilim, küresel finansal koşullarının gelişmekte olan ülkelerin lehine gelişmeyeceğini aktardı.
Türkiye’de yılsonu büyümesinin yüzde 3’ün altında gerçekleşmesinin beklediğini dile getiren Günal Baylan, işsizlik oranının ise eylül ayında yüzde 11,4 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlattı. Baylan, “Mevcut haliyle Türkiye ekonomisi, büyümenin potansiyelin altına doğru yöneldiği, enflasyonun yüksek olduğu ve cari fazla veren bir konjonktüre sahip. Büyümenin dengelenmesi ve enflasyonun düşüş eğilimine girmesi amacıyla Yeni Ekonomi Programı ve ardından alınan politika önlemlerinin 2019 yılının ortalarından itibaren makroekonomik performansa olumlu yansıması beklenmektedir. Bununla birlikte, küresel finansal dalgalanmalar ile ülke içi makroekonomik koşullar ve reel sektörün mevcut görünümü arasındaki karşılıklı etkileşimlerin önceki dönemlerden daha farklı büyüme ve enflasyon dinamikleri ortaya koyabileceği üzerinde durmak gerekmektedir” dedi.
Bu nedenle, politika tercihlerinin ihracatın artırılması ve enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi yönünde yapılması gerektiğini kaydeden Günal Baylan, “Öte yandan önümüzdeki dönemde de Türkiye’ye yönelik risk algılamasını etkileyen politik hususların ve Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki jeo-politik gelişmelerin önemini koruyacağı anlaşılmaktadır” diye konuştu. Günal Baylan, 2019 beklentilerini de paylaştı.
“Tedbirlerimizi şirketlerimiz özelinde alıyoruz”
“Zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. Özellikle yaz ayları ortasında yaşanan döviz dalgalanmalarıyla geleceğini daha önce öngördüğümüz ekonomik kriz, sorunlarını 2019’a da taşırıyor” diyen Günal Baylan, “Bizler iş dünyası olarak, alınması gereken önlemleri üretimin içindeki güçler olarak söylemeye devam edeceğiz. Yaşadığımız sıkıntıların kısa sürede sonlanması çok da olası görülmüyor. Bu durum tespiti elbette ki bir karamsarlık ifadesi değildir. Durumun gerçekçi tespiti, ona karşı alınacak tedbirlerin de aynı ölçekte olmasını sağlayacaktır. İş dünyası olarak 2019’da enflasyonun yüzde 20’lerin biraz altında seyrettiği sermaye gücü yüksek olmayan şirketlerin borçlarını döndürmekte sorunlar yaşayacağını, işsizliğin bir miktar daha artacağı bir yıl olacağını öngörerek tedbirlerimizi kendi şirketlerimiz özelinde alıyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Günal Baylan, iş dünyasının beklentilerini şöyle sıraladı:
“Büyümenin bu kadar dalgalı olmasını istemiyoruz. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme önümüzü görmemizi sağlamakta yol gösterici olacaktır. Cari açık değil cari fazla verecek politikaların üretilmesini istiyoruz. Yasaların üstünlüğünün her alanda hakimiyet kurması gerekliliğine inanıyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlanması ile yetenekli insanlarımızın başka ekosistemlerde hayat arayışının da önüne geçileceğine inanıyoruz. İktidarların, sanayinin ve üretimin artmasında yol gösterici ve yol açıcı olmasını istiyoruz . Dünya ile rekabet için iş dünyasının teknolojiye karşı ilgi ve isteğinin arttırılması amacıyla sektör ve şirketlerin proje bazlı desteklenmelerinin gereğine inanıyoruz. Endüstri 4.0 konusunda bir yol haritası çıkarılmasını ve sanayide yükselen farkındalığın topyekun bir anlayışa bürünmesini en önemli hedefler arasına yer almasını istiyoruz.”
Teknik eğitime bütçeden daha fazla pay ayırılmasını istediklerini de vurgulayan Baylan, iş yasasının da işe iadeyle ilgili bölümünün tekrar gözden geçirilmesini istediklerine işaret etti. Asgari ücretle birlikte artacak maliyetlere yönelik, iktidarın üretici kesimler üzerindeki yükünü hafifletmesini de beklediklerini ifade eden Günal Baylan, özellikle Türkiye’nin yoğun bir şekilde ticaret yaptığı AB ile entegrasyon sürecinin de hızlanması gerektiğini aktardı.