Hazır Giyimci yüzünü AB'ye döndü
Rusya’da beklenen düzelme olmayınca Avrupa ve Amerika’ya yoğunlaşan hazır giyim ihracatçısı, yıl sonuna kadar Almanya, Amerika ya da İngiltere’de Türk Ticaret Merkezi açmaya hazırlanıyor.
GÜLAY SOYDAN PEHLEVAN / BURSA
Rusya’da 2014 yılı sonunda yaşanan ekonomik krizle birlikte sıkıntıya düşen hazır giyim ve konfeksiyon ihracatçısının durumun toparlanacağıyla ilgili umutları suya düştü. “Genel olarak baktığımızda Rusya’da düzelme olacak gibi görünüyordu ancak bugün itibariyle baktığımızda son para hareketlerinden dolayı tekrar yavaşlamaya gireceği düşüncesindeyiz” diyen İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “Rusya’ya ihracatımız biraz toparlanıyor gibiydi. Eylül ayında ciddi bir hareket bekliyorduk ama şu an itibariyle olacak gibi görünmüyor. İhracattaki yüzde 50 kayıp sürüyor. Rusya’da kurlardaki hareket beklentileri zayıflatıyor. 1 ruble 50’lere inmişti ancak tekrar 64’e çıktı. Bu da tedirginlik yarattı, herkes beklemeye geçti. İhracatçı durumun netleşmesini bekliyor” ifadesini kullandı. Bugün gelinen noktada Avrupa ağırlıklı ihracat yaptıklarını vurgulayan Tanrıverdi, Rusya’daki olayların ardından birlik olarak Avrupa ve Amerika’daki faaliyetlerini yoğunlaştırdıklarını ve özellikle fuarlar üzerinde durduklarını vurguladı. Fuar organizasyonlarına katılımın her geçen gün arttığını dile getiren Tanrıverdi, ağırlıklı Avrupa ve Amerika’ya ihracat yapar hale geldiklerini anlattı.
Türk Ticaret Merkezleri umut oldu
Yılın ikinci yarısında hazır giyim ihracatında artıya geçilebileceği düşüncesinde olduklarının altını çizen Tanrıverdi, Türkiye İhracatçılar Meclisi işbirliğiyle yürüttükleri proje kapsamında öncelikle Almanya, Amerika ve İngiltere’de Türk Ticaret Merkezi açılmasıyla ilgili çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Kurulması planlanan merkezlerde yaklaşık 30 firmanın showroomu bulunacağını belirten Tanrıverdi, “Önceliğimiz bu üç ülke. Yıl sonuna kadar bu merkezlerden bir ya da ikisinin hizmete girmesini planlıyoruz. Diğer yandan Moskova, İran ve Nijerya’da da Türk Ticaret Merkezi açılmasıyla ilgili çalışmalar yürütüyoruz” diye konuştu.
İran ile ilgili beklentiler büyüyor
Tanrıverdi, Rusya’nın yanı sıra büyük potansiyele sahipken bölgede meydana gelen olaylar nedeniyle Irak’ta da pazar daralmasının ciddi boyutlara ulaştığına dikkat çekti. Bunun yanı sıra İran’da yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilen P5+1 ülkeleri ile İran arasında varılan anlaşma neticesinde ciddi beklenti içine girdiklerini söyleyen Tanrıverdi, “İran’da Türk markalarının mağazalaşma süreci devam ediyor. Ülkede Türk mallarına ciddi ilgi var. Şu an birçok firmamız İran’da iş yapabilmek için teyakkuz halinde araştırma yapıyor. İran nüfus olarak baktığımızda ikinci bir Türkiye. Ciddi şekilde tatmin edecek pazara sahip. Bunun için siyasi ilişkilerimizin biraz daha iyi hale getirilmesi gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Sektörel büyüme hedefi tutmayacak
Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatçılarının yıl sonu büyüme hedefleri hakkında bilgi veren Tanrıverdi, bu konuda çok da umutlu olmadıklarına değindi. 2023 çalışmalarında 2015 yılı büyüme hedefini yüzde 10 şeklinde belirlediklerini anımsatan Tanrıverdi, komşu pazarların yanı sıra son dönemde Türkiye’de de yaşanan karışıklıklar nedeniyle sektörel ihracat rakamının 2014 ile aynı olacağı öngörüsünde bulundu.
“Şu an çözülmesi gereken birçok sorun var” ifadesini kullanan Tanrıverdi, “Seçimden önce ekonomi ile ilgili hazırlanan eylem planı vardı. Bunların bir an önce uygulamaya geçmesini istiyoruz. Ana talebimiz ise hükümetin bir an önce kurulup güçlü bir ekonomi yönetiminin işin başına gelmesidir. Bu kadar konjektörün bozuk olduğu bir yerde yönetimsiz olmak çok ciddi zarar veriyor” dedi.
Çin, rekabet açısından tehlike yaratabilir
Dünyadaki gelişmelerin ihracat üzerine etkilerine dikkati çeken Tanrıverdi, Çin’de yaşanan devalüasyonun bunlardan biri olduğunu belirtti. “Nereye kadar gidecek onu da görmek lazım” diyen Tanrıverdi, “Çin’e ihracatımız olmamasına rağmen bu durumdan Türkiye de ciddi boyutlarda etkilenebilir. Rekabet ettiğimiz ülkelerde döviz kurundaki hareketten dolayı Çin’e karşı üstünlük yakalamıştık. Çin şu an kur hareketleriyle kaybettiği bu pazarları geri almaya çalışıyor” iddiasında bulundu.