Genç iş dünyasının gözü sanal para birimlerinde
GYİAD üyelerinin katılımıyla gerçekleştirdiği 2018 Yılı Beklentileri Araştırması’na göre, yeni yılın en büyük fırsatlarını sanal para birimleri ve dijital dönüşüm barındırıyor.
Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD), üyelerinin 2018 yılına yönelik beklenti ve tahminlerinin değerlendirildiği araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
GYİAD üyelerinin katılımıyla gerçekleşen çalışmaya göre, yeni yılda en büyük fırsatları dijital dönüşüm ve sanal para birimleri getirecek. Çalışmaya katılanların yüzde 50’sinden fazlası, kripto paralarla ülke bağımsız yatırım yapabilmeyi 2018’in en büyük fırsatı olarak görürken, yüzde 20’lik bir kesim de dijital dönüşümle birlikte yaşanan değişimi yakalamanın yeni fırsat kapıları açacağı görüşünde birleşiyor.
Dövizde beklenti yukarı yönlü
Genç iş insanlarının 2018 yılsonu dolar kuru beklentisi 4,3 TL, Euro kuru beklentisi 5,2 TL olarak şekillenirken, enflasyona ilişkin görüşler farklılık gösteriyor. Yeni yılda enflasyonun artacağını düşünenlerin oranı yüzde 53 iken, azalacağı yönünde görüş belirtenlerin oranı yüzde 20. Katılımcıların yüzde 70’i “Faiz oranlarında nasıl bir gelişme bekliyorsunuz?” sorusuna ‘Artacak’ yanıtını verirken, düşüş bekleyenlerin oranı yüzde 10.
Yatırımlar ve istihdam sürecek
GYİAD üyeleri, 2018 yılında yeni yatırım ve istihdam çerçevesinde olumlu görüş belirtiyor. Buna göre, yeni yılda yeni yatırım planladığını belirtenlerin oranı yüzde 60 seviyesinde bulunurken, istihdam artışına gideceğini belirtenlerin oranı yüzde 57’ye ulaşıyor. Her üç üyeden ikisi 2018 yılı içinde seçim beklemediğini ifade ederken, en önemli iki risk kaynağı ekonomi ve dış politik ilişkiler olarak sıralanıyor.
"Büyüme morali iyi kullanılmalı”
GYİAD Başkanı Yiğit Savcı, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, büyümede çift hanelere ulaşmanın verdiği moralin önümüzdeki dönemde iyi kullanılmasının gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:
“İş dünyası ülkemize olan inancını koruyarak büyümenin hızlanmasına büyük katkı sağladı ancak daha yapılacak çok iş olduğuna inanıyoruz. İki haneli büyümenin rehavetine kapılmadan, işlerimize dört elle sarılmalı, inovasyona ve ARGE’ye daha çok önem ve ağırlık vermeli, katma değeri daha yüksek ürünlere geçişi hızlandırmalıyız. Bu esnada da işgücümüzü sürekli eğitmemiz, dijitalleşme sürecinin dışında kalmadan ihracatta daha çok ülkeye ve müşteriye ulaşmayı hedeflememiz gerekiyor. Böylece işlerimizde daha sağlıklı bir altyapı kurarak ve rekabet gücümüzü artırarak hızlı ekonomik büyümeyi de kalıcı ve sağlıklı hale getirmiş oluruz.”