Finans ve futbolun direktörleri ‘ruh ikizi’
Deloitte Türkiye, ‘Bir Futbol Kulübünde CFO Olmak’ isimli raporunu yayınladı. Yapılan çalışma futbol ve finans arasında, dolayısıyla bir CFO (Chief Financial Officer) ile Teknik Direktör arasında birçok benzer yanın bulunduğunu gösteriyor.
İSTANBUL- Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı şirketi Deloitte ‘Bir Futbol Kulübünde CFO Olmak’ isimli raporunu yayınladı. Deloitte Türkiye CFO Hizmetleri Lideri Cem Sezgin hazırladığı bu çalışma ile futbol kulüpleri için yeni bir sayfa açmayı hedefliyor. Futbol ve finansın aktörlerinin oldukça benzer olduğuna dikkat çeken Sezgin, isimler farklı olsa da, roller ve işlevlerin şaşırtıcı düzeyde birbirlerine yakın olduğunu belirtiyor. Üstelik bunun hem iç hem dış aktörler için geçerli olduğunu da vurguluyor.
Neden finans ile futbol birbirlerine benzer?
Sezgin, “Futbolda farklı müşterilerle farklı ilişkiler kurulu. Nasıl ki finansta uzun bir iç/dış müşteri listesi mevcut, aynısı futbolda da geçerli. Futbolda kazanmak için gol atmak gerekir. Çoğunlukla gol yememenin de önemli olduğu unutulur. Zaten bu yüzden, takımda sadece bir oyuncuya topa elle müdahale hakkı verilmiyor mu? Finans dünyasında da benzer bir durum söz konusu.
Düşünün CFO olarak çok başarılı bir proje finansmanı gerçekleştirmiş ve şirket için en uygun koşulları sağlamışsınız. Gol…! Durum: 1–0. Ancak, bir bakmışsınız topluca atağa geçmişken defansı sağlam tutmamışsınız ve hesapta olmayan bir vergi cezası! Hem penaltı ve kırmızı kart, hem de gol. Skor: 1–1, ama 1 kişi de eksik kalmışsınız…” diyor.
Finans ile futbol birbirlerine bu kadar benzeyince, CFO’lar ile Teknik Direktörlerin de birbirlerine benzemesinin doğal olduğunu aktaran Sezgin, “Nasıl futbolda hem gol atmak, hem yememek, hem de oyunun kontrolünü elinde tutmak önemli ise; finans dünyasında da aynı durum söz konusu. Sadece kurumun varlıklarını korumak yeterli değil, kurumun değerini yükseltmek de önemli ve bunları yaparken de tüm fonksiyonlar ile entegre olmak, dış paydaşlar ile sağlıklı – sürdürülebilir ilişkiler kurmak kritik. Her iki rolde iyi birer stratejist ve başarılı birer taktisyen olmak gerekiyor” dedi.
Biri oyunu iyi okumak, diğeri işi iyi analiz etmek zorunda
“Bazen sahada işler beklediğiniz gibi gitmez. Hakem ters bir karar verir, en güvendiğiniz oyuncu düşük performans sergiler, rakip çok baskı kurar, sakatlık olur, zemin futbola müsait değildir, taraftar yeteri kadar destek vermez… Olağandışı bir nakit ihtiyacı, vergi mevzuatında bir değişiklik, kurlardaki ani bir dalgalanma, satış konusundaki bir fikir ayrılığı. İşte bu noktalarda doğru müdahaleleri, doğru zamanda yapmak zorundadır iyi bir teknik direktör. Nasıl Avrupa Kupalarına katılan bir takımın teknik direktörü farklı yetkinliklerle donanmış olmalıysa, yurtdışında rekabet eden bir firmanın CFO’su da aynı özelliklere sahip olmalı.
Finansal tablo, sürdürülebilirliği zorluyor
Deloitte Türkiye CFO Hizmetleri Lideri Cem Sezgin bugün futbol kulüplerinin ve özellikle CFO’larının oldukça zor bir tablo ile karşı karşıya olduklarını belirterek temel sebepleri şöyle sıraladı:
1- Kulüplerimiz hem yurtiçinde, hem yurtdışında çok zorlu bir rekabet içerisindeler
2- Aynı anda B2C ve B2B faaliyet alanlarına sahipler. Bu durum yönetsel açıdan resmi karmaşıklaştırıyor
3- Regülasyona tabiler ancak halen kurumsal yönetime mesafeli oldukları noktalar fazlasıyla mevcut
4- Kar amacı gütmeyen dernek ve hisse performansını artırmaya çalışan iştiraki bir arada barındırıyorlar
5- Profesyonel ve amatör branşları aynı potada yönetmekte zorlanan yapıları mevcut
6- Gelirlerde artış, ancak giderlerde daha da büyük artış söz konusu. Borç yükü ise çığ gibi büyüyor
7- Marka değerleri yüksek ama finansal açıdan oluşan tablo, sürdürülebilirliği sorgulatıyor
8- Üçlü dengeyi (Sosyal – Sportif – Ekonomik) kurmak ve yaşatmak, hiç de kolay değil
4 büyükler perakende devi oldu
Deloitte Türkiye CFO Hizmetleri Lideri Cem Sezgin’e göre futbol kulüpleri o kadar fazla alanda faaliyet gösteriyorlar ki, her biri neredeyse orta ölçekli birer holding. Örnek vermek gerekirse, “Dört Büyükler” toplam 300’ü bulan mağaza sayısı ve milyonlarca Türk Liralık satış hacmi ile önemli bir perakende devi haline gelmiş durumda. Bu nedenle kulüp CFO’ları hem sektörel derinlik, hem de holding bakış açısı ile kapsayıcılık yetkinliğine sahip olmalılar. Bugün tişört, diş fırçası, saat vb. ürünler satan; gayrimenkul kiralayan, benzin istasyonu işleten, kendi müzesi olan, farklı yayın organlarına sahip, seyahat düzenleyen, spor okulları işleten ve daha bir dolu gelir yaratıcı faaliyet yürüten kulüpler aynı anda birden fazla alana odaklanmak durumunda. Odaklanmak, söz konusu faaliyetler için hem kayda değer ölçüde zaman / insan kaynağı, hem finansal kaynak ayırmak anlamına geliyor. Bu nedenle kulüplerin CFO’larına / üst düzey mali işler yöneticilerine önemli sorumluluklar düşüyor.