“Et ve Süt Kurumu sektörde denge unsuru olmalı”

FİKRİ CİNOKUR / ANTALYA 

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkan Vekili ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, bu yıl kurbanlık sıkıntısı yaşanmayacağını, ancak girdi fiyatlarında artış olabileceğini söyledi. Yardımcı, Türkiye’nin besi ve süt hayvancılığında dışa bağımlı kalmaması için, inek ve yeme teşvik verilmesini, Et ve Süt Kurumu’nun da sektörde “denge unsuru” görevini üstlenmesini istendi. 

DÜNYA gazetesine açıklama yapan Yardımcı, ramazan nedeniyle fırsatçıların et fiyatlarına zam yaptığını, Et ve Süt Kurumu’nun da etin kilosunu 22 'den 27 liraya çıkardığını söyledi. Kurumun bu fiyatlarla zarar edeceğini savunan Yardımcı, “Et ve Süt Kurumu iç piyasada olmamalı. Kurum, vatandaşa ucuz et sağlamak isterken, kasapları da yok etmesin. Et ticaretini kasaplar yapsın. Kurum da denge unsuru olsun. Kurumun zararını devlet ödüyor. Biz de zararımızı cebimizden ödüyoruz” diye konuştu. 

Bir kilo etin maliyeti 38 lira 
Girdi maliyetlerinin sürekli artması nedeniyle piyasada etin kilosunun 38-40 TL arasında satıldığını belirten Yardımcı, bu fiyatlardan aşağıya et satanlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Yardımcı, “Bir kilogram etin maliyeti, KDV’si, stopajı, yüzde 25 kemik payı, yüzde 15 elektrik, kira giderlerini de koyarsanız 38 liraya dükkana girer. Vatandaşlarımız ucuz et satan yerlere dikkat etmeli” dedi. Kampanyalar düzenlenen AVM’lerden alışveriş yapan tüketicilerin yeniden kasaplara yöneldiğini anlatan Yardımcı, şunları kaydetti: “AVM’lerde sözde ‘Halk Günü’ adı altında kampanyalarla vatandaşlar kandırılıyor. Hindi kuşbaşısı dana eti diye satılıyor. Kampanyalarda kıymayı 16 liraya satanlar var. Şu anda tavuk kanadının kilosu 16-18 lira. Kıyma fiyat ı nasıl 16 lira olabilir? Vatandaşın damak tadı bozulduğu için yeniden kasaplardan alışveriş yapmaya başladı. ” Aile içi besicilik desteklenmeli Kurban Bayramı’nda Türkiye genelinde kurbanlıklar açısından sıkıntı yaşanmayacağına dikkat çeken Yardımcı, “Hayvan varlığımız yeterli. Yeteri kadar kurbanlık hayvanımız da var. Kurbanlık hayvan kesiminde yaş sınırı da var. Ama girdi fiyatları olur. Maliyetler artabilir. Kurbanlık hayvanda sıkıntı olmaz” diye konuştu. Canlı hayvan besi materyalleri ithaline asla karşı olmadıklarını, ancak kesilmiş et ithalatına karşı mücadele ettiklerini vurgulayan Yardımcı, “aile içi besiciliğin” kaybolmaya başladığını, bunun da ülke için tehlike oluşturduğunu söyledi. Devletin aile içi besiciliği desteklemesi gerektiğini vurgulayan Yardımcı, “Besiciliğin en doğal materyali inektir. Türkiye’de ineğe destek verildiği sürece hayvancılıkta sıkıntı olmaz. Eğer teşvik olmazsa et ve besicilikte dışarıya bağımlı kalırız. İnek başına teşvik verilmeli” dedi. ABD’de kişi başı et tüketiminin 108 kilogram, çoğunluğu vejeteryan bir toplum olan Almanya’da da 88 kilogramı bulduğunu, Türkiye’de ise bu rakamın çok çok düşük olduğunu dile getiren Yardımcı, Türkiye’nin süt ve peynir tüketiminde de geri olduğunu söyledi.

50 bin kasap esnafı feda ediliyor

Türkiye’de 23 bin 800’ü sicile kayıtlı olmak üzere TSO’lara üye olanlarla birlikte 50 bin kasap esnafı olduğunu anlatan Yardımcı, “Her kasapta ortalama 2 işçi çalışan olursa, bu 100 bin esnaf demek. Ailelerle birlikte bu sayı 450 bini aşıyor. Kasap esnafı sanayi ve tavuk sektörüne feda ediliyor. Kasaplar ilgili kurumlar tarafından sürekli denetleniyor ama tavukçular da denetlenmeli. 7 liradan satılan kanatlı et fiyatları şu anda 16 lira. Yaz sezonu olunca fırsatçılık yapılıyor” diye konuştu.

Meralar besicilere tahsis edilsin

Türkiye’de besicilik sektörüne gereken önem ve desteğin verilmediğini vurgulayan Osman Yardımcı, hayvancılıkta ileride olan ülkelerde meraların besicilere tahsis edildiğini belirtti. Türkiye’de de meraların besicilikle uğraşan vatandaşlara tahsis edilmesi gerektiğini vurgulayan Yardımcı, “Konya Ovası’nda binlerce mera var. Meralar besi ile uğraşan vatandaşlara tahsis edilmeli ve teşvik verilmeli. Devlet teşvik vermeyecekse de yem fabrikalarıyla anlaşıp ucuz yem temin edebilir” dedi.