Ek vergiyle rahatlayan ayakkabıcılar 'mortgage’a dönen ödemelerden dertli
AYSAD Başkanı Erdoğdu, sektörün öncelikli sorununun tahsilatlar olduğunu, 16 aya kadar çıkan vadelerin bellerini büktüğünü belirterek, “Ayakkabı ödemelerinde mortgage yapar olduk” dedi.
MERVE YİĞİTCAN - İSTANBUL
Jeopolitik faktörler ve küresel ekonomide yaşanan sıkıntılar nedeniyle bu yıl Türkiye’de neredeyse tüm sektörler ihracatta büyük kayıplar verirken, ayakkabı sektörü diğerlerinden olumlu şekilde ayrıştı. Bunda hiç şüphesiz ithal ayakkabıya getirilen ek verginin büyük katkısı oldu. Sektöre ilişkin DÜNYA gazetesine konuşan Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) Başkanı Tan Erdoğdu, sektörün ihracatına nefes aldıran ithal ayakkabıya getirilen ek vergiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bu yıl sonuna kadar ayakkabı ithalatının yüzde 40 düşmesini beklediklerini söyleyen Erdoğdu, “Sektör olarak bunu avantaja çevirmek için nasıl hareket edeceğimiz çok önemli” dedi. Geçen yıl Türkiye’nin toplam ayakkabı ithalatı yaklaşık 1 milyar dolar civarındaydı. Erdoğdu’ya göre, ithalatta beklenen yüzde 40’lık daralmayla yaklaşık 400 milyon dolarlık bir pay iç pazardan temin edilecek. “Dolayısıyla yerli üreticiler olarak bunu iyi değerlendirmeliyiz” diyen Erdoğdu, şu ifadeleri kullandı:
“Ek vergilerin etkisini daha iyi hissedebilirdik ancak, bu karar yürürlüğe girdiği sırada biz en büyük pazarımız olan Rusya’yı, o ülkedeki kriz nedeniyle kaybetmiştik. Dolayısıyla ek vergiden sağladığımız artılar Rusya’daki kaybımızı kapattı. Eğer kriz yaşanmasaydı üzerine koyabilirdik. Ancak bir yandan da bu canlılık Rusya krizini hafif atlatmamızı sağladı.”
‘İflas erteleme sektörü oldu’
Ayakkabı yan sanayi sektöründe yaşanan en büyük sorun aslında Rusya pazarının kaybı değil, uzun vadeler ve tahsilatlarda yaşanan sıkıntılar... “Yan sanayiciler olarak bir iş günümüzün yüzde 60’ını tahsilatlara harcıyoruz” diyen Erdoğdu, şöyle devam etti: “Geri kalan yüzde 40’ta ise iş üretmemiz, ülke ekonomisine istihdam yaratmamız gerekiyor. Çok gariptir ki, ayakkabı bir hızlı tüketim emtiası. Ama biz ayakkabı malzemesinde alacaklarımıza mortgage yapmaya başladık. Bir yılı geçen ütopik vadelerden rahatsızız. Dolayısıyla bu ortamda yeni yatırım yapmak çok zor oluyor. Yatırım yapan varsa onlara cengaver demek lazım.” Sanayici olarak karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılmasını desteklediklerini hatırlatan Erdoğdu, ancak ödeme sorunlarında ‘gerçek mağdurun’ kim olduğunun çok iyi tespit edilemediğinden dem vurdu. Karşılıksız çeklerin yanında şimdi iflas ertelemeler de ayakkabı yan sanayicilerini oldukça zora sokmuş durumda. Türkiye’de ‘iflas erteleme sektörü’ oluştuğunu belirten Erdoğdu “Sadece biz değil, başka sektörden arkadaşların da iflas ertelemelerle ilgili serzenişlerini duyuyoruz. Ticaretin güvenilir bir platforma oturtulması şart” dedi.
İran’da açık hesaba dikkat
Ayakkabı yan sanayicileri olarak İran’da güzel bir trend yakaladıklarını söyleyen Erdoğdu, bu pazara ilişkin detayları paylaştı: “İran bizim uzun zamandır gündemimizdeydi. Karşılıklı olarak heyetler düzenledik. Hatta buraya eğitim almaları için gruplar gönderdiler, fuarları ziyaret ettiler. Bu ülkede de ciddi bir ayakkabı üretimi var. Ekonomik ayakkabı üretiminde hacimleri çok iyi. Ancak kalite olarak bizden neredeyse 25 yıl gerideler. Dolayısıyla Türkiye’den ayakkabıdan ziyade ayakkabı yan sanayi ürünleri talep ediyorlar. Dolayısıyla yan sanayiciler için İran’da potansiyel büyük. Bu trend aynı şekilde devam edecektir.” İran ile ilgili olumlu mesajlar veren Tan Erdoğdu, açık hesap konusunda ise bu ülkeye ihracat yapanları ya da yapmayı planlayanları uyardı, “Firmalarımız, Rusya’da olduğu gibi ciddi satış yapmanın heyecanıyla açık hesap konusunu ikinci plana atarlarsa problem yaşarlar” dedi.
ABD'ye satmak isteyen, ölçeği büyütmek zorunda
Dünyada yıllık 21 milyar çift ayakkabı üretimi var. Bunun yüzde 87’si Asya’da üretiliyor. Yüzde 87’lik üretimin yüzde 70’i de Çin’den geliyor. En fazla tüketim ise ABD ve Batı Avrupa’da. Ayakkabı tüketiminin niş pazarlarının Batı Avrupa ve ABD olduğunu söyleyen AYSAD Başkanı Tan Erdoğdu, bu nedenle özellikle Batı Avrupa’yı yakalamak gerektiğini, bunun için de oradaki ticaretin olmazsa olmaz bileşenlerinin yakalanması gerektiğini savundu. Erdoğdu’nun bu konuda özellikle dikkat çektiği nokta ‘üretim ve tedarik zinciri’. Ölçek ekonomisinin şart olduğunu savunan Erdoğdu, “Malesef gerekli ölçeği ortaya koyacak işletmelerimiz yok. Çoğunluğu atölye. Rusya’ya sattığımız gibi bu ülkelere satamayız. Zira bizim Rusya ile ticaretimiz, bavulla başladı, bavulla devam ediyor. Ancak Avrupalı ve Amerikalı böyle değil. Burada çok yüksek adetli üretim yaptırabilecekleri işletmeleri arıyorlar. Çin ise bunu ölçek ekonomisiyle başarıyor.”
‘Çin 4, İtalya 45 dolara satıyor’
Ayakkabıda katma değer elde edebilmek için tasarımın çok önemli olduğunu savunan Tan Erdoğdu, şu örneği verdi: “Çin’de üretilen ayakkabının ihracatta fatura fi yatı 3.5-4 dolar seviyesindeyken, İtalya’da üretilen ayakkabının fatura fiyatı 45 dolar. Bu çok önemli bir gösterge.” Avrupa’da bir sezon değil, bir sene öncesinin modasına ışık tutacak fuarların yapıldığını belirten Erdoğdu, “Son iki yıldır biz de artık böyle yapıyoruz. AYSAF'ın Kasım 2015 etkinliğinde 2016 Sonbahar - Kış sezonu sergilenecek. Düzenlediğimiz fuar Avrupa’da İtalya’dan sonra en büyük ikinci fuar” dedi.