Cinsiyet eşitliği ekonomi için kritik önemde

Kadın ve erkek­lerin işgücüne katılım oranlarının birbirine yaklaşması durumunda, 2030 yılı itibarıyla Türkiye'nin de dâhil olduğu OECD ülkelerinin toplam ekonomilerinde yüzde 12'lik bir artış sağlanacağını öngörülüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği'nin (SKD Türkiye), TÜSİAD ve Global Compact Türkiye işbirliğiyle düzenlediği, "İş Dünyasından Kadın İstihdamı ve Fırsat Eşitliği Deneyimleri" toplantısı Koç Holding'in ev sahipliğinde gerçekleşti.

Koç Holding'in Nakkaştepe'deki merkezinde gerçekleşen toplantıda kadın istihdamı ile fırsat eşitliği konusunda uzun vadeli, kalıcı ve dönüştürücü çözüm önerileri ele alınırken, toplumsal cinsiyet eşitliği için iş dünyası ve sivil toplum diyaloğunun önemi vurgulandı.

Toplantının son bölümünde, iş dünyası örneklerinin sivil toplum ve akademi dünyası gözüyle yorumlandığı "Kadın İstihdamı Paneli" gerçekleşti.

İş dünyasından kadın istihdamı ve fırsat eşitliği deneyimleri raporu açıklandı

Organizasyon kapsamında, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) desteği, Koç Holding ve PricewaterhouseCoopers'ın (PWC) iş birliğiyle hazırlanan 'İş Dünyasından Kadın İstihdamı ve Fırsat Eşitliği Deneyimleri Raporu'nun sonuçları da açıklandı.

Raporda, Borusan Holding, Ericsson, Garanti Bankası, Koç Holding, L'Oreal, PwC, Unilever ve Vodafone Türkiye'nin kadın istihdamı ve fırsat eşitliği konusunda gerçekleştirdikleri projelere yer verilirken, şirketlerdeki toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarının odaklandığı temel alanlar ve başarı faktörleri analiz edildi.

Kadınların istihdam oranı yüzde 27.5

Türkiye İstatistik Kurumu'nun geçtiğimiz günlerde yayınladığı 2015 verilerine atıfta bulunan raporda, Türkiye'de erkeklerin istihdam oranının yüzde 65 seviyesinde olduğu, bu oranın kadınlarda ise yüzde 27,5'te kaldığı ifade edildi.

Toplumsal cinsiyet rollerine bağlı meslek seçimlerinin, kız çocuklarının eğitime erişememesinin ve kalıplaşmış yargıların kadın-erkek eşitliğinin önündeki en büyük engeller olduğu vurgulanırken incelenen vakalardaki 3 kritik başarı faktörü ise şöyle sıralandı:

"İhtiyacın ve sorunun doğru tespit edilmesi, projenin hedefe yönelik şekilde tasarlanması.
Projenin hedef kitlesinin iyi anlaşılması ve iletişim stratejisinin hedef kitleye göre özelleştirilmesi.Projeye paydaş katılımının sağlanması ve projenin başarılı bir şekilde uygulamaya geçirilmesi için üst yönetim desteğinin alınması. İşgücüne eşit katılım 2030'da OECD ülkelerinin ekonomilerinde yüzde 12 artış sağlayabilir."

Cinsiyetler arasındaki farkın azaltılması sosyo-ekonomik açıdan önemli

Raporda, iyi uygulama örneklerinin yaygınlaştırılmasının Türkiye ekonomisi açısından da önemli kazanımlar sağlayacağı vurgulanırken, "Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), kadın ve erkek­lerin işgücüne katılım oranlarının birbirine yaklaşması durumunda, 2030 yılı itibarıyla Türkiye'nin de dâhil olduğu OECD ülkelerinin toplam ekonomilerinde yüzde 12'lik bir artış sağlanacağını öngörmekte­dir. Bu doğrultuda tüm paydaşların, kadın ve erkek istihdamındaki farkın azaltılması için üzerlerine düşen sorumluluğu alması, ülkemizin sosyal ve ekonomik açıdan gelişimi adına kritik olacaktır" denildi.

Bu konularda ilginizi çekebilir