Buğday üretiminde rekor bekleniyor

TZD Başkanı Yetkin, hasat dönemi olan haziran, ağustos ayları arasında olağanüstü iklim koşulları yaşanmaması halinde 23 milyon ton civarında buğday rekoltesiyle tüm zamanların üretim rekoru kırılacağını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, bu yıl buğday rekoltesinin yaklaşık 23 milyon ton olacağını belirterek, "Bu rakam tüm zamanların buğday üretim rekoru olacak" dedi. 

Yetkin, dernek genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Hububat ve Bakliyat Raporu'nu açıkladı.  

Hububat ve bakliyatın tarım sektörünün en önemli ürünlerini içinde barındırdığına dikkati çeken Yetkin, bu alana gereken önemin verilmediğini söyledi. 

Yetkin, buğday, arpa ekilen alanlarda da gerileme görülürken mısırda ise artış yaşandığını belirterek, "Başta buğday ve arpa olmak üzere hububat sektörü geçen yıl yaşanan kuraklıktan son derece olumsuz biçimde etkilendi. Bu yıl olumlu seyreden hava koşullarına bağlı olarak başta buğday ve arpa olmak üzere tüm hububat ürünlerinde önemli bir rekolte artışı bekleniyor. Buğdayda rekolte, hasat dönemi olan haziran, ağustos ayları arasında olağanüstü iklim koşulları yaşanmazsa 23 milyon ton civarında tahmin edilmektedir. Bu rakam tüm zamanların buğday üretim rekoru olacak" diye konuştu. 

En önemli tedbir tarım sigortası

Hububat ve bakliyat sektörü açısından tarım sigortacılığının geliştirilmesi de büyük önem taşıdığını belirten Yetkin, doğa olayları karşısında alınabilecek en önemli tedbirin tarım sigortası olduğunu vurguladı. 

Yetkin, tarım sektöründe yılda 3,3 milyon ton civarında mazot kullanıldığı belirterek, şöyle konuştu: 

"Şu anda 4 liranın üzerinde bir fiyattan satılan mazottan, ÖTV ve KDV alınıyor. Salt mazottan alınan dolaylı vergilerle, çiftçiye bir yılda verilen tüm destek geri alınmaktadır. Bu durumu düzeltecek önlemler mutlaka alınmalı, destekleme düzeyi yasada öngörülen seviyeye çıkarılmalı ve yıllardır yanlış uygulamalar nedeniyle en büyük sorun haline gelmiş bulunan çiftçi borçları yeniden yapılandırılmalıdır. Gelinen noktada tarımsal girdilerde vergi oranlarının düşürülmesi ve fiyat dalgalanmalarına karşı girdi sübvansiyonlarının artırılması, bir zorunluluk halini almış bulunmaktadır." 

Bu konularda ilginizi çekebilir