Birlikler, 1 milyar TL’lik borçtan kurtulma peşinde

Tarım kooperatif ve satış birliklerinde yapısal değişiklik öngören yasa taslağı birliklerin de gündemini hareketlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Arzu ALP

İZMİR - Türkiye genelinde toplam 700 bin tarım üreticisini temsil eden Tarım Satış Kooperatfileri ve Birlikleri'nin gözü kulağı, yeni kooperatif yasa tasarısında. Birliklerin yapısını tamamen değiştirip, mali açıdan bağımsız bir yapıya kavuşmasını öngören 4572 sayılı "Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı" üzerinde Gümrük Bakanlığı halen çalışıyor.

Yasal değişiklik ile kendilerine yeni bir yol haritası çizilmesini bekleyen birlik ve kooperatifler'in en büyük talebi ise 1 milyar TL'yi aşan DFİF borçlarının silinmesi. Geçtiğimiz Mart ayında Çeşme'de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı himayesinde gerçekleştirilen Tarım Satış Kooperatif Birlikleri Değerlendirme Toplantısı'ndan oldukça umutlanan birlik temsilcileri, ayaklarında pranga olarak gördükleri ve bugün faizleriyle birlikte bir milyar lirayı aşan Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) borçlarının silinmesini ve sürdürülebilir bir finansman modeliyle yola devam edilmesini istiyor.

'Yeter ki pranga çözülsün'

Halen Türkiye'de başta üzüm, fındık, incir, zeytinyağı olmak üzere 23 ürün grubunda toplam 17 birlik faaliyette. Yeni yasa ile ilgili büyük beklentiler içine giren birliklerin talepleri ise 3 noktada birleşiyor. Finansmana kolay erişim sağlayacak bir model isteyen birlikler, 'pranga' olarak nitelendirdikleri DİFİF borçlarının silinmesini ve çeşitli desteklerle kooperatiflerin çeşitli desteklerle cazip kılınması. Yeni finansman modellerine ilişkin şu ana kadar çeşitli modellerin ortaya konduğunu kaydeden Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Genel Müdürü Güngör Şarman, son olarak düşük faizli kredilendirme üzerinde çalışıldığını söyledi.

Şarman, faizin bir bölümünün Hazine tarafından karşılanacak şekilde bankaların kredi vermesi konusu üzerinde durulduğunu dile getirdi. Bu noktada birliklerin banka finansmanını kullanılabilmesi için DFİF yükünün kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Şarman, "Çünkü bu artık bir ayak bağı, bir kelepçe olarak görülüyor. Yetkin bir çözüm isteniyorsa bu 3 temel sorunun çözülmesi lazım. Bakanlık bu 3 konu üzerinde çalışma yapıyor. Birlikler artık eskisi gibi devletten bir şey beklemez noktadalar. Yeter ki sadece pranga çözülsün" diye konuştu.

'Birlikler gerekli mi değil mi buna karar verilmeli'

Birliklerin 2000 yılından itibaren serbest piyasa mekanizmasına ayak uyduracak şekilde yeniden yapılandırıldığını hatırlatan Şarman, Tariş de dahil olmak üzere pek çok birliğin bu yapıya ayak uydurduğunu anlattı. Şarman, bu noktada artık birliklerin gerekli olup olmadığına ilişkin net bir cevap verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Tariş'in 500 çalışanı ve 28 bin üreticisi olduğunu aktaran Şarman, tüm birliklerin 700 bin kırsalda tutulduğunu kaydetti. Şarman, Tariş ile yapılan değişikliklere ilişkin şu bilgileri verdi: "Bizim birliğimiz serbest piyasa ekonomisi içerisinde kendi reflekslerimizi geliştirdi. Yapılandırmamızı yaptık ve ayak uydurabilecek hale geldik. Bize bağlı 33 kooperatiflerimizi özerkleştirdik, kendi kendilerini yönetebilecek hale getirdik.  Bugün gelinen noktada teknolojilerini yenilemelerini sağladık.  Bunu hem özkaynaklarımızla yaptık, hem de kırsal kalkınma destekleriyle sağladık.

Öteki birliklerin de bu bilinç içerisinde hareket ettiklerini söyleyebiliriz. Son yapılan birlikler toplantısında bizi sevindiren bakanlığın birliklerin bu ülke için gerekli olduğu görüşünün ortaya çıkmasıdır."

Tariş Zeytinyağı: 10 yılda kamu maliyesine 75.5 milyon TL aktardık

Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin de Kooperatifler Genel Müdürlüğü'nün kurulmasının Türkiye'de bir ilk olduğunu, bunun kooperatifler için bir şans olduğunu söyledi. Eski sistemin yeniden yapılandırmayı gerçekleştiremediğini vurgulayan Çetin, bazı birliklerin tamamen kendi becerileri ve ürün getirisi ile başarıyı yakaladığını anlattı. Çetin, şu anda birliklerin sorunlarının başında DFİF kredilerinin geldiğini belirterek, "230 milyon TL olan DFİF borcu faiziyle 1 milyar TL'ye çıktı. Bir iki sefer yeniden yapılandırılması gündeme geldi.

Çeşme'deki toplantı bugüne kadar en olumlu toplantı olduğunu söyleyebilirim. Devlet erkinin son derece sıcak bir bakış açısıyla yaklaştığını görüyorum. Bu beni Türkiye'deki kooperatifçilik adına çok ümitlendirdi. Bu toplantıda bir çalışmamızı sundum. Birliğimizin 10 yılda kamu maliyesine 75.5 milyon TL aktardığını ortaya koydum. Aynı sektörde ve aynı cirodaki bir firmanın bu vergilendirilmesini kıyaslamak isterim. Bu çok önemli bir kriterdir" dedi.

Fiskobirlik, DFİF'e yaptığı fazla ödemeyi geri istiyor

Fiskobirlik'in DFİF'e fazla ödediği 53 milyon liranın faizleri ile geri ödenmesi için Danıştay'a açtığı dava sürüyor. Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, Fiskobirlik'in yeniden yapılandırma döneminde kullandığı DFİF kredilerini faizleri ile birlikte ödeyip, sistemden ayrıldığını hatırlattı.

Bu noktada diğer birliklerin DFİF borçlarının da yeniden yapılandırılması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, "Bu arada devlet adına alım yaptığımız dönemlere ilişkin kararnamelerle sağlanan mahsuplaşma işlemleri sonucunda, 4572 sayılı yasanın 2000 öncesi borçlara ilişkin amir hükmüne rağmen DFİF'e 53 milyon TL fazla ödeme yaptık.

Diğer Birliklerin ödemedikleri DFİF borçları yeniden yapılandırılmalı, ancak bu düzenleme yapılırken Fiskobirlik'in fazla ödediği 53 milyon liranın faizleri ile geri ödenmesi sağlanmalı" dedi.  Yeni yasal düzenlemeyle ilgili görüşlerini de aktaran Bayraktar, "Birliklere piyasada oluşan kredi maliyetlerinin altında, daha ucuz finansman avantajı sağlanmalı" diye konuştu.

Antbirlik: Birliklere sübvansiyonlu kredi desteği sağlanmalı

Antbirlik Genel Müdürü Atila Diniz, birlikler olarak öncelikli olarak DFİF borçlarının silinmesini istediklerini belirterek, "Bu borçlar silinemiyorsa en azından faizinin silinerek ana paranın uzun vadede ödenmesi kolaylığının sağlanmasını istiyoruz" dedi.

Şu anda birliklerinin finansman ayağının olmadığını vurgulayan Diniz, yeni kanun taslağında birliklere sübvansiyonlu kredi desteği gibi finansman modellerinin oluşturulmasını istediklerini dile getirdi.

Faaliyetlerini durduran Taskobirlik, umutlu değil

Taskobirlik eski Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin İlhan, bir zamanlar 4 bin 500 üyesi olan Taskobirlik'in 2009 yılında faaliyetlerini durdurduğunu hatırlattı. Birliklerle ilgili yapılan yeni düzenlemelerden çok umutlu olmadığını belirten İlhan, 2000'de başlayan yeniden yapılandırma sürecinin Taskobirlik'i yok ettiğini öne sürerek, "1 milyon 200 TL borcumuzu ödeyemedik. 2000 yılından sonra birlikler kendi kaderlerine terk edildi. Üretici yok sayıldı. Oysa birliklere Avrupa'da olduğu gibi devlet desteği olması lazım" dedi.

Dünya kooperatifçiliğe dönüyor

Tariş İncir Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Karazor,  kriz ortamında dünya devlerinin domino etkisinden en az zararı kooperatiflerin gördüğünü,  dünyanın kooperatifçiliğe yöneldiğini dile getirdi. Birleşmiş Milletlerin bu yılı Dünya Kooperatifçilik yılı ilan ettiğini hatırlatan Karazor, "Birliklerimizin piyasayı regüle etmek adına önemli bir işlevi var. Bizim birliğimiz son 10 yılda kamu maliyesine 40 milyon TL kaynak aktardı. Birliğimiz ciro açısından en küçük birliklerden birisi. Diğer birliklerin de kamu maliyesine çok büyük katkıları var" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir