‘Aile şirketlerinde kurumsallaşma hantallık değil rekabet gücü sağlar’
Mersin’de düzenlenen ‘Anadolu Seminerleri’nin 40’ıncısı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Seminerde ‘Aile Şirketlerinde Yarın Kimler Ayakta Kalacak?’ konusu tartışıldı
BELMA BAĞRIK / MERSİN
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin (TKYD), Etik ve İtibar Derneği (TEİD), Borsa İstanbul, İş Yatırım, DÜNYA gazetesi, Türk Girişim ve İş Dünyası Federasyonu (TURKONFED, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) işbirliği ile gerçekleştirdiği ‘Anadolu Seminerleri’nin 40’ıncısı Mersin’de düzenlendi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahipliğinde gerçekleştirilen seminerde ‘Aile Şirketlerinde Yarın Kimler Ayakta Kalacak?’ konusu tartışıldı.
Moderatörlüğünü TKYD Genel Sekreteri Güray Karacar'ın yaptığı panelde Stratejico. tarafından hazırlanan 'Mersin Kurumsal Yönetim Algı Araştırması Raporu' açıklandı. Mersinli fikir önderleri ile yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan raporda, Mersin'de kurumsal yönetime ilginin ve sağladığı faydaya ilişkin farkındalığın üst seviyede olduğu tespit edildi.
Rapor üzerinde değerlendirmelerde bulunan DÜNYA gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, aile şirketlerinin uzun ömürlü olmasının önündeki en önemli sorunlardan ikisinin yetki kıskançlığı ve vazgeçilmez adam olma tutkusu olduğunu vurguladı. Toplantıdaki ortak görüş ise, kurumsallaşmanın şirketleri hantallaştırmayacağı ve daha rekabetçi bir konuma taşıyacağı olarak belirlendi.
Altan: Kurumsal yönetimden korkmayın
İş Yatırım Menkul Değerler AŞ Yatırımcı İlişkiler Müdürü Ozan Altan da, finansal başarısını kurumsal yönetim ilkelerine uyum sağlayarak sürdürülebilirliğini teminat altına alan şirketlerin daha iyi şartlarda finans kaynaklarına ulaşabildiğini vurguladı. Bir şirketin büyümek istediğinde finans sağlamak için ya bankaya başvuracağını ya halka açılacağını ya da fon bulmaya çalışacağını kaydeden Altan, ilk olarak şirketin finansal performansına bakılacağını söyledi. Şirketin operasyonel ve finansal başarısının devamlılığı ve sürdürülebilirliğinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Altan, bunun da kurumsallaşma ile sağlanabileceğini anlattı. Altan, şirketlerin kurumsal yönetimden korkmaması gerektiğine işaret etti. İnsanların bilmediğinden korktuğunu söyleyen, yatırımcıların da tanıyamadığı, şeff af olmadığını düşündüğü şirketlerden uzak durduğunu kaydeden Altan, kurumsal şirketlerin yurtiçi ya da dışından uzun vadeli finansmanı daha kolay ve daha ucuza sağlayabildiğini aktardı.
Bildik: Girişimcileri bekliyoruz
Borsa İstanbul Özel Pazar Müdürü Doç. Dr. Recep Bildik ise, Türkiye’deki finans kaynaklarına büyük şirketlerin daha rahat ulaştığını ama yeni girişimcinin bu imkanlara sahip olmadığını bildirdi. Bildik, bu alandaki boşluktan hareketle Özel Pazar’ı oluşturduklarını söyledi ve “Dünyada bu sistemi oluşturan ilk borsayız. Bu pazara internet üzerinden küçük ve işe yeni başlayan işletmelerle bu şirketleri destekleyecek güçlü şirketle üye oluyor” dedi.
Site aracılığıyla sermaye arayan girişimcilerle bu şirketlere yatırım yapmak isteyen karlı yatırım fırsatları arayan yatırımcıları buluşturduklarını kaydeden Bildik, nitelikli melek yatırımcıların yeni girişimcilerin hisse senetlerini alıp girişimcilere hayat verdiğini, projelerini gerçekleştirip büyümelerine yardımcı olduklarını anlattı. Bu çalışmayı kar amaçlı yapmadıklarını vurgulayan Bildik, üyeliklerde sembolik ücretler alındığını bildirdi. 230 üyeye ulaştıklarını da anlatan Bildik, “Burada yeni şirketlerin ileride halka açılmasının zemini de hazırlanıyor. Gerekli eğitimler de veriliyor” dedi.
Öncer: İtimat kontrole mani değil
TEİD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öncer, şirketlerin aileden ayrı bir tüzel kişiliğinin olması gerektiğini vurguladı, şirketlerin devamını sağlamak için uygulamalarda prensipler konulması gerektiğini aktardı. Öncer, aile anayasasının mutlaka oluşturulması gerektiğini ifade ederken, aile anayasasını oluşturan şirketlerin uluslararası ortaklıklar kurma, ulusal ve uluslararası kredilere ulaşma, mal alım satımlarından müşteri ilişkileri gibi her alanda bir adım önde olacağını vurguladı. Öner, “Şirketin yapısına uygun politikalar oluşturulmalı. Prosedürlerin yazılması gerekiyor. Bu şekilde çalışma yapılınca aile şirketlerimiz daha düzgün bir sisteme girip kurumsallaşacak ve rekabet ortamında daha rahat edecektir” dedi. 'Kimler ayakta kalacak?' sorusuna yanıtın öncelikle "Güveni sermaye gören firmalar" olarak yanıtlanması gerektiğini belirten Selçuk Öncer, Kurumsallaşmada güvenin kritik bir rol oynadığını, ancak aile şirketlerinde güvenle birlikte denetimin de önemli olduğunu söyledi. Öncer, konuşmasını "İtimat kontrole mani değil" diyerek sonlandırdı.
Aşut: Dönüşüm beyinde başlar
Toplantının açılış konuşmasını yapan MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, eğitim vakıfl arı olan EKAV aracılığıyla kurumsallaşma ile ilgili eğitimler düzenlediklerini vurguladı. "Kurumsallaşmada dönünüşüm beyinde başlar" diyen Aşut, “Girişimcilerimize onları asırlık firmalar yapmanın teknik eğitimlerini verdik. Kurumsallaşma önemli. Ancak bu işin en temel üçüncü payandasını kimi ihmal ediyoruz. Evet, önce kurumsallaşmayı isteyeceğiz, sonra bilimsel, teknik eğitimlerini alacağız, sonra da firmalarımızı gelecek asırlara taşıyacak gerçek kriter olan etik değerleri tespit edip, uygulayacağız" dedi.
Kiper: Kurumsallaşma rekabet avantajı sağlar
TOBB Mersin Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Osman Kiper, kurumsal yönetim anlayışıyla girişimcilik ekosistemi arasında bir bağlantı ortaya konulması gerektiğini söyledi. Kiper, “Kolay gözükmemekle birlikte uygulanabilmesi halinde kurumsallaşma belli bir düzeye gelmiş aile şirketlerine ciddi rekabet avantajları sağlayabilir. Kurumsallaşma ve girişimcilik bir arada olunca hantallık, girişimcilik ruhunun kaybolması gibi endişeler de beraberinde geliyor. Aksine net ve düzenli bir şirket yapısı oluşursa girişimci ruhla kurumsallaşmanın avantajı kullanılabilir” dedi.