'ABD - AB anlaşmasında Türkiye gözlemci olsun'

ÖZLEM ERMİŞ BEYHAN

İSTANBUL - TÜSİAD Yönetim Kurulu, 3-4 Aralık’ta, Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’i ziyaret ederek AB temsilcileri, iş dünyası ve düşünce kuruluşları temsilcileri ile temaslarda bulundu. TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, ayağının tozuyla basın mensupları ile bir araya gelerek temasların ayrıntılarını paylaştı. “AB heyecanını tekrar canlandırmak istiyoruz” diyerek söze başlayan Haluk Dinçer, “Türkiye’de yeni bir hükümetin olduğunu ve üyelik sürecinin hiç olmadığı kadar gündemde olacağını ifade ettik” diye konuştu. Gümrük Birliği’nin eskidiğini, kapsamının ve karar mekanizmalarının revize edilmesi gerektiğini vurgulayan TÜSİAD Başkanı, Brüksel'in de buna olumlu baktığını belirtti. Dinçer, Avrupa ve ABD arasında serbest ticaret getirecek Transatlantik Ticaret Anlaşması'nın (TTIP) de çok önemli bir tehdit olduğunu söyledi. 

“Bu tehditin biz de farkındayız, hükümet de” diyen Dinçer şöyle devam etti: “Biz Gümrük Birliği'nden çıkarız resti sonrası masadan kalkmayı kesinlikte istemeyiz. Türkiye AB üyesi olmadığı için sürecin dışında ama biz Brüksel’de Türkiye’nin TTIP sürecinde gözlemci ülke statüsünde olmasını istedik. Anlaşma süreçlerini masada dinleyip, müdahale etmeden anlayan bir statüdür bu. Sonrasında da Türkiye’nin anlaşmaya istediği takdirde taraf olabilme opsiyonunun bulunması gerekiyor. Bunu da ifade ettik ve olumlu karşılandı.” 

İlk kez 3 komiser gelecek 

Haluk Dinçer, önümüzdeki hafta bugüne kadar olmamış biçimde Türkiye’ye 3 önemli AB komiserinin geleceğini, Ankara ve Gaziantep’teki Suriye mülteci kampını ziyaret edeceklerini de söyledi.

Türkiye düşmanlarının eli güçleniyor 

Haluk Dinçer’in ortaya koyduğu diğer tespitler şöyle: 
• AB Türkiye’yi kesinlikle kaybetmek istemiyor. Biz, katılım sürecine hız verme isteğini gözlemledik. • Türkiye’deki demokratik standartlara yönelik olumsuz gelişmelerin Türkiye dostlarının elini zayıflattığı, düşmanlarının ise elini güçlendirdiği bize temaslarımız sırasında çok defa ifade edildi. 
• Avrupa’da özellikle Türkiye’de hukukun üstünlüğü konusunda olumsuz bir algılama gözlemledik. 
• TÜSİAD olarak yıllardır söylüyoruz, bize göre seçim barajı yüksektir. Bu oranda bir baraj başka bir ülkede yok, ne doğumuzda ne de batımızda. Burada bir polemiğe girmek istemeyiz ama Anayasa Mahkemesi’ne de zarar gelmesini istemeyiz. Barajın ne şekilde düşeceği önemli değil bizim için, ister siyasilerce ister mahkeme kararıyla. TÜSİAD olarak bu konuda yıllardır siyasilerle görüşüyoruz. 
• Yolsuzluk konusu bu yıl Türkiye olarak başkanı olduğumuz G20 ve B20’nin de gündeminde. Yolsuzluk, hiçbir şey yapılmazsa kendi kendine düzelmeyecek. Bu açıdan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın son açıklamalarını çok önemli bulduk.