'10 ay değil 10 yıllık ekonomi programı bekliyoruz'

İSTANBUL - Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, yeni hükümetin 10 yıllık bir projeksiyonla ekonomi programı hazırlamasını arzu ettiklerini belirterek, "Bu hazırlanacak yeni program 2023 hedeflerini gerçekleştirmeye odaklanmış olmalı. Bu büyük bir atılım demek" dedi. 

Koca, yaptığı yazılı açıklamada, yeni hükümetin kurulma sürecinde, yeni dönemin ekonomi programı konusunda önerilerde bulundu. 

"Duraksamada orta gelir tuzağı"

Türkiye'nin son 10 yılda önemli atılımlara imza atmış bir ülke olduğunu, ancak bir zamandır duraksama yaşadığını aktaran Koca, "Bunu herkes kendince bir kısım kavramlarla izah etti. Belki en çarpıcı olanı 'orta gelir tuzağı' idi. Şimdi ülkemizin önünde yeni bir ufuk var, bir değişim fırsatı var, bir atılım imkanı var. Bunun iyi değerlendirilmesi şart. AK Parti iktidarının önemli özelliklerinden bir tanesinin seçim ekonomisi uygulamamak olduğunun altını çizerek, genel seçimlere çok az bir zaman kala kurulacak olan yeni hükümetin de seçim ekonomisi uygulamayacağını düşünebiliriz" ifadelerini kullandı. 

Koca, AK Parti iktidarının, hiç şüphesiz 2015 seçimlerini kazanmak için çalışacağını dile getirerek, "Öyle anlaşılıyor ki millet bu çalışkan ekibe yeni bir şans daha verecektir. Bu öngörüden hareketle, yeni hükümetin 10 aylık değil de 10 yıllık bir projeksiyonla ekonomi programı hazırlamasını arzu ediyoruz. Bu hazırlanacak yeni program 2023 hedeflerini gerçekleştirmeye odaklanmış olmalı. Bu büyük bir atılım demek. Bu, her yıl yüzde 7'nin üzerinde büyüme yüzde 15'lere yakın bir ihracat artışı ve hemen her alanda önemli ölçüde katma değeri yüksek üretim organizasyonu anlamına gelmektedir" yorumunu yaptı. 

Özellikle ekonomi programı yapılırken dikkat edilmesini istedikleri hususun, ülkeye ekonomik bir karakter kazandıracak, dünyada rekabetçi üstünlüğe taşıyacak ve bölgedeki endüstriyel entegrasyonda merkeze oturtacak bir çalışmanın yapılması olduğunu belirten Mustafa Koca, şunları ifade etti: 

"6 bölgeli teşvik sistemi bir taraftan yürütülürken, diğer taraftan yeni bir üç bölgeli kalkınma hamlesi organize edilmelidir. Batı bölgelerimiz ileri teknoloji üretimine daha fazla odaklanmalı, Ar-Ge ve inovasyon destekleriyle desteklenmelidir. Orta Anadolu, organik tarım ve ilgili sanayiler konusunda verimli bir atılıma konu edilmelidir. Doğu Anadolu ise artık niteliğini her geçen gün artıran istihdam ağırlıklı bir üretimin zemini haline getirilmelidir. Üniversitelerimizin teknik bilgi ve Ar-Ge katkısı verebilmesinin imkanı mutlaka sağlanmalıdır. 180'e ulaşan sayıları ve yaklaşık 10 yıldır artan üniversiteli oranıyla artık daha nitelikli üretimler yapmanın altyapısını oluşturabilmeli ve nitelikli ürünler üretmeye geçişi başarmalıyız. Bu temellerle oluşacak yeni programda daha farklı bir Türkiye'yi yakalayabiliriz."