Yapay zeka uygulamaları dayanıklı şehirlerin anahtarını elinde tutuyor

JustIna NIxon-SAINTIL / IBM Başkan Yardımcısı

Yaklaşık 4,4 milyar insanın ev olarak adlandırdığı şehirler, iklim kaynaklı felaket olayları riski altında giderek daha fazla risk altında. Yükselen deniz seviyeleri ve sel, New York City ve Jakarta gibi kıyı mega kentlerini tehdit ediyor ve her yıl Güney Asya ve Ortadoğu’daki şehirleri etkileyenler gibi aşırı sıcak hava dalgalarının daha sık ve şiddetli hale gelmesi bekleniyor.

Kentsel topluluklar akut tehdit altında Yapılı çevrelerimiz ve altyapımız öngörülemeyen hava koşulları ve değişen nüfuslar tarafından test edilirken, birçok kentsel topluluk iklimle ilgili sağlık ve ekonomik risklerin artmasıyla karşı karşıya. Hava kirliliği ve doğal afetler gibi tehlikeler, daha fazla insanı yoksulluğa sürükleme tehdidinde bulundukları gelişmekte olan ülkelerde özellikle akut olabilir. Açıkçası, şehirler dünyanın iklim değişikliğini nasıl ele almasında merkezi bir rol oynayacak. Yapay zeka, sorumlu ve etik bir şekilde geliştirilir ve uygulanırsa, kentsel iklim çözümlerini potansiyel olarak hızlandırabilir, bilime dayalı ve sürdürülebilir kalkınmayı mümkün kılabilir, ve benzeri görülmemiş bir hızda inovasyon sunarak en savunmasız toplulukları ilk sıraya koymamıza olanak tanır. Ancak ilk adım, yapay zekanın dayanıklı şehirler için bir araç olarak birçok potansiyel uygulamasına ilişkin anlayışımızı geliştirmektir. Örneğin, büyük miktarda veriyi işlemenin zorluğu, gelecekteki ikŞehirler için dünyanın iklim değişikliğini nasıl ele aldığı konusunda merkezi bir rol oynayacak ve politika yapıcılara çok ihtiyaç duyulan desteği verebilecek bir faktör varsa, o da yapay zekadır. Ancak teknolojiye erişim ve onu etkili bir şekilde kullanmak için gereken beceriler, uygulamanın önündeki en büyük engeller olduğunu kanıtlıyor. Yapay zeka uygulamaları dayanıklı şehirlerin anahtarını elinde tutuyor lim senaryolarını doğru bir şekilde modellemenin ve bilinçli planlama kararları vermenin önünde büyük bir engeldir. Neyse ki, yapay zekanın gücü sayesinde, temel modeller ve jeo-uzamsal analitik, şehirlerimizi yeni bir şekilde görselleştirmemize yardımcı olabilir.

Gerçek zamanlı veriler artık kritik önemde

Şiddetli ve değişen hava koşullarıyla karşı karşıya olan metropol alanları düşünün. Gerçek zamanlı ve tarihsel iklim verileri ve yapay zeka destekli tahmin yetenekleri ile hükümetler, afete müdahale ve hazırlık için yeni araçlar sunabilir. Sıradan vatandaşlardan kritik altyapıyı korumak ve bakımını yapmakla görevli olanlara kadar herkes daha iyi bilgilendirilebilir ve hazırlanabilir. Yapay zeka ayrıca şehir operasyonlarını her düzeyde daha sürdürülebilir hale getirmeye yardımcı olma potansiyeline sahiptir, böylece şehirlerin büyük boyutlu emisyonlarını ve çevresel etkisini azaltır. Akıllı yazılım uygulamaları, binaların enerji kullanımını, su tüketimini ve atık yönetimini analiz etmek için yapay zekayı entegre ederek toplulukların ve kuruluşların sürdürülebilirlik konusunda daha sorumlu kararlar almasına olanak tanıyan iç görüler sağlayabilir.

Ayrıca, derinlemesine veri toplamayı sağlamak için bağlı cihazların eklenmesiyle, kentsel altyapı bakımı gibi güvenlik önlemleri her zamankinden daha etkili ve verimli olabilir. Eşi benzeri görülmemiş hava olaylarının tehdit ettiği tüm köprüleri ve yolları düşünün. Yapay zeka ile birleştirildiğinde, verilerin kullanımı temel izleme ve raporlamanın çok ötesine uzanır. Yapay zekanın kentsel uygulamaları da burada bitmeyecek. Teknoloji, daha sürdürülebilir kentsel ulaşım elde etmek için toplu taşıma ve trafik planlamasını optimize etme potansiyeline sahiptir. Kentsel biyolojik çeşitliliği ve doğal kaynakları korurken, çok ihtiyaç duyulan yeşil alanı genişletmek için en iyi yerlerin belirlenmesine yardımcı olabilir.