Ulaştırmada sürdürülebilirlik rotası hidrojen teknolojilerinde
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, UDHAM Strateji Daire Başkanı Faruk Yılmaz, UTİKAD Başkan Yardımcısı Ayşem Ulusoy, İTÜ Deniz Ulaştırma, İşletme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burcu Özsoy, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan Mimar Selami Sungun, UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel ve Beldeport CEO'su Nilhan Değer'in konuşmacı olduğu oturumda, ulaştırmada sürdürülebilirlik için rotanın hidrojen teknolojilerinde olduğu vurgulandı.
için sürdürülebilirlikte ulaştırmanın büyük rolü olduğunu vurgulayarak, "2050 yılında dünya kaynaklarının azalması çok ciddi bir probleme dönüşecek. Ulaştırmada, doğru yöntemlerle, çevreci yaklaşımlarla teknolojiyi en iyi şekilde kullanılabilirsek yaşanabilir bir dünyayı çocuklarımıza miras bırakabiliriz" dedi. Dr. Çınar, oturumda ilk sözü Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi (UDHAM) Strateji Daire Başkanı Faruk Yılmaz'a verdi.
FARUK YILMAZ: "Taşımacılıkta hidrojen ve elektrikli çözümler konusunda araştırma projesi başlatacağız"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi (UDHAM) Strateji Daire Başkanı Faruk Yılmaz, lojistik konusundaki yol haritalarının Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı olduğunu söyledi. Yol hatlarındaki lojistik merkezlerinin uluslararası taşımacılıktaki önemine dikkat çeken Yılmaz, "Bunun yanında demiryolu hatlarımızın ve demiryolu altyapısı ile ilgili lojistik merkezlerinin çoğaltılması, bakanlığımızın lojistik master ana planında hedef olarak koyduğu en önemli konular" dedi. Bakanlığın 'dijitalleşme, mobilite ve lojistik' mottosuna dikkat çeken Yılmaz, Ar-Ge birimlerinden biri olarak lojistik, ulaştırma, denizcilik gibi sektörlere dijitalleşme için gerekli fonları ayırıp, Ar-Ge projelerini desteklediklerini söyledi. Yılmaz, "Örneğin, Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri'nde yolların akıllandırılması projelerine fon sağlıyoruz. Ayrıca T-Rota isimli Mobility as as Service platformu yaptık" bilgisini verdi.
Denizcilik alanında özellikle taşımacılıkta hidrojen ve elektrikli çözümlerin neler olabileceği konusunda bir araştırma projesi başlatmak üzere olduklarını ifade eden Yılmaz, "Elektrikli lokomotiflerin yanında hidrojenle çalışan lokomotiflerin 2035 sonrasında bir üretim politikası olarak sektöre yön vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanı sıra milli trenlerde elektrik ve hidrojen dönüşümleri konusunda araştırma projesi başlatmak üzereyiz. Şu an UDHAM olarak 41 projeyi fonluyoruz" diye konuştu.
AYŞEM ULUSOY: "Avrupa, hidrojeni konuşuyor, biz de buna odaklanmalıyız"
Sürdürülebilirliğin çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri olduğunu belirten Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkan Yardımcısı Ayşem Ulusoy, "UTİKAD olarak bu konuya tüm yönleriyle eğilmek durumundayız" dedi. Ulaştırma sektörünün fosil yakıtı aktif kullandığını vurgulayan Ulusoy, sürdürülebilirlik için lojistikçiler olarak ciddi bir emek harcamak zorunda olduklarını ifade etti. Ulusoy, "Ana hedefimiz ihracatsa ve ihracatın ana damarlarından bir lojistikse sera gazı üretimimizi ve lojistik süreçlerimizdeki fosil yakıt kullanımlarımızı düzenlemek zorundayız. Çünkü uluslararası piyasalarda Scope 3 dediğimiz tedarikçi konumunda olacağız. Üreticiler lojistikçilerini seçerlerken karbon emisyonunun azaltılmasına katkı sunan, karbon emisyonları konusunda doğru raporlama yapan, yeşil büyüme sürecine katkı sağlayabilen şirketleri tercih edecek. UTİKAD olarak bugüne kadar çok önemli enerji verimliliği projeleri yaptık" diye konuştu.
Avrupa'nın hidrojeni konuştuğunun, bizimde buna odaklanmamız gerektiğinin altını çizen Ulusoy, şunları söyledi: "Küresel piyasalarda ihracatçımızın çok iyi lojistik maliyetleriyle yarışmasını istiyorsak, hem liman bağlantılarımızın hem de organize sanayi bölgesi bağlantılarımızın bir an önce altyapılarını oluşturmak zorundayız. Aksi takdirde önümüze çıkan karbon vergileri ile bizim dünya ihracat liginde yer almamız çok zor" diye konuştu. Yeşil lojistiğin sektörde büyük bir rekabete yol açacağını ifade eden Ulusoy, UTİKAD olarak Yeşil Lojistik Belgesi'nin daha uygun şartlarda alınması konusunda da önemli çalışmaları olduğunu vurguladı.
BURCU ÖZSOY: "Sıfır emisyonlu enerji kaynaklarının kullanılması biraz zaman alacak"
Denizcilik sektörünün, sera gazı emisyonlarındaki sorumluluğunun yüzde 3 olduğunu belirten İTÜ Deniz Ulaştırma, İşletme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burcu Özsoy, "İklim değişikliğinin etkilerini şu anda hepimiz yaşıyoruz. 2050, tahmini bir ifadeyle ortaya çıkmadı; sıcaklığın 2035'lerde iki derece, 2050'lerde de dört derece artarak normalin çok üstüne çıkacağını bilim insanları raporlarıyla ortaya koymuş durumda. Karşımızda hasta bir dünya var. Dijital dönüşümü, yeşil dönüşümü, bunun ikisini bir araya getirdiğimizde ikiz dönüşümü konuşuyoruz. Bununla birlikte elektrik, rüzgâr, güneş vs. teknolojilerini de düşündüğümüzde dünyanın da konuştuğu hidrojen teknolojisine geliyoruz" dedi. Yeşil ve temiz enerjide gidişatın mutlaka hidrojen teknolojisinde olacağını vurgulayan Prof. Dr. Özsoy, "Ar-Ge teşvikleri, hidrojenle ilgili çalışmaların hızlanması ve artması yönünde tabii ki bir irade var, orta vadede dünyanın gözü burada. Denizcilikte fosil yakıtlı filolarımız var, buradaki düzenleme ve güncellemelerin hem elektrik hem yeşil hidrojenle yapılması, beraberinde amonyak ve biyo yakıt gibi düşük ve sıfır emisyonlu enerji kaynaklarının kullanılması, teknolojik olarak Ar Ge düzeyinde çalışılan parametreler. Ancak bunlar çok yakın vadede sonuç alabileceğimiz kavram ve teknolojiler değil" diye konuştu.
SELAMİ SUNGUN: "Kent içi ulaşıma yönelik projeler yapıyoruz"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak çalışan Akıllı Şehirler ve Coğrafi Teknolojiler Dairesi Başkanlığı'nda görev yapan mimar Selami Sungun, oturumda yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Akıllı şehirlerle ilgili yol haritalarının Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı olduğunu vurgulayan Sungun, "Çevre, insan, enerji, coğrafi bilgi sistemleri, ulaşım, bilgi iletişim teknolojilerinin de yer aldığı 16 bileşen var. Bunların hepsi birbiri ile ilişkili durumda. Akıllı şehirlerde en fazla yatırımın yapıldığı alan olan akıllı ulaşım, en önemli konulardan biri. Bu alanda biz de Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'nün bakanlığımıza bağlı olması sebebiyle kent içi ulaşıma yönelik projeler yapıyoruz. Yaptığımız önemli projeler arasında, Trafik Güvenliği Analiz Platformu, Trafik Yoğunluğu Analiz Platformu ve Kent içi Hareketlilik Analizleri Yazılımı yer alıyor" dedi. Sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirler için trafik güvenliğinde can ve mal kaybını azaltacak çözümler bulmayı amaçladıklarını dile getiren Sungun, "Ulaşım alanında farklı kaynaklardan topladığımız verilerle belediyelerin karar destek mekanizmalarını oluşturmayı hedefliyor, uçtan uca çözümler sunuyoruz. Buradaki amaçlarımızdan biri de belediyelerin bu alana mükerrer yatırım yapmasını önleyerek farklı alanlardaki hizmetleri için bütçe ayırabilmelerini sağlamak" diye konuştu.
ALPER ÖZEL: "Sorunları çözemezsek çok kan kaybedeceğiz"
Nakliyeciler olarak çok büyük sorunları olduğunu belirten Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkanı Alper Özel, "Mevcut yapımızla Orta Koridor'un Türkiye'den geçmesi mümkün değil. Türkiye'yi by-pass ediyorlar. Örneğin Köstence Limanı'nı Batum Limanı ile bağlamışlar, Türk limanları ortada yok. Böyle olunca da derelerde boğuluyoruz" dedi. Türkiye'nin karayolu taşımacılığının yüzde 65'ten fazlasını AB'ye yaptığını vurgulayan Özel, kota sorununun büyük ölçüde çözüldüğünü ancak şu anda en büyük problemin vize olduğunu söyledi. Özel, "Şoförler vize alamıyor. Taşımacılık nasıl yapılacak? Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Türkiye'siz koridor olmaz' dedi ama gereğini de yapmamız lâzım. Kara, deniz ve hava yolunda mevzuatlar şu an bu hıza yetişmiyor. Bu sorunları çözemediğimiz takdirde çok kan kaybedeceğiz" diye konuştu. Dünya Bankası'na göre Avrupa ile Orta Asya ve Çin arasındaki mal hareketinin 2030 yılına kadar üç kat artacağına dikkat çeken Özel, "Türkiye Lojistik Master Planı'nda transit taşımacılığa 2035 yılında 54 milyar dolar hedef kazanımı koymuşlar. Mevcut yapıyla bu rakama ulaşmamız mümkün değil. Ulaştırma ve gümrük mevzuatımızda düzenlemeler yapmamız lâzım. Şu an gerçekten özel emek, çaba ve fedakârlıkla taşımacılık yapılıyor. Bir TIR'ın Erenköy Gümrük Müdürlüğü'ne girip işlemlerini yapıp çıkması 24 ila 36 saat zaman alıyor. Nasıl olacak bu ihracat, nasıl olacak bu transit taşımacılık?" ifadelerini kullandı.
NİLHAN DEĞER: "Akıllı limanlar, karbon emisyonunu azaltmada önemli bir role sahip"
Dünya ticaretinin tonaj bazında yüzde 90'ının, değer bazında ise yüzde 70-75'inin deniz taşımacılığıyla gerçekleştirildiğini belirten Beldeport CEO'su Nilhan Değer, "2023 yılında küresel gayri safi yurt içi hasıla 105 trilyon dolar. Ulaştırma sektörü bunun yüzde 9'unu oluşturuyor. Ama çok ilginç bir istatistik var. Küresel ekonominin yüzde 9'unu oluşturan ulaştırma sektörü, dünyadaki karbon emisyonunun yüzde 24'ünden sorumlu. Deniz taımacılığı ise karbon emisyonunun yüzde 3'ünden sorumlu" bilgisini paylaştı.
Limanların hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlikleri için yenilebilir enerjiyi kullanmalarının, enerji verimliliği, akıllı altyapılar ve akıllı limanların (smart ports) önemine dikkat çeken Değer, "Limanlarda dijitalleşme çok önemli. Yani operasyonların verimli bir şekilde en yüksek seviyede yapılması, elleçleme hareketlerinin azaltılması, saha içerisindeki TIR'ların daha az mesafe kat etmesi, optimum elleçlemeyi sağlamakla gerçekleşecek. Sadece yenilenebilir enerji değil, düşük emisyonlu yakıtların kullanılması da gerekiyor" dedi. Beldeport olarak sürdürülebilirlik konusuna çok önem verdiklerini vurgulayan Değer, "Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'na çevresel, sosyal ve yönetişimsel etki değerleme raporu hazırlattık. Sıfır atık belgesi, emisyonla ilgili belgeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan aldığımız Endüstriyel Atık Yönetim Planımız var" diye konuştu.