Türk markalarının yıldızı Asya’da parlayabilir

 Türkiye’nin AB pazarında yüzde 70-80 kapasite doluluğuna ulaştığını söyleyen DEİK Türkiye- Hong Kong İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı, Asya-Pasifik bölgesindeki fırsatlara dikkat çekti. Kolbaşı, Türk firmalarının ayrıca yapılacak işbirlikleriyle 3’üncü ülkelere açılabileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan A. ERGÜN

 Gelişmiş ekonomiler­le birlikte küresel ti­caretteki sınırlı büyü­me, ihracatının yüzde 50’den fazlasını Avrupa’ya yapan Türkiye açısından işlerin bu yıl, 2023’ten daha zor olacağı­nı, hatta 2025’in de zorlu ge­çeceğini gösteriyor. Türk ih­racatçısı 2024’te, OVP’de be­lirlenen 267 milyar dolar mal, 135 milyar dolar hizmet olmak üzere toplamda 402 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaş­mak için çalışacak.

Bu da do­yuma ulaşan pazarlardaki da­ralmayı kapatacak alternatif­leri zorunlu kılıyor. Tam da bu noktada 3 dönem DEİK Türki­ye-Asya Pasifik İş Konseyle­ri Koordinatör başkanlığı gö­revini yürüten ve halen DEİK Türkiye-Hong Kong İş Konse­yi Başkanı olan Murat Kolbaşı, Türk markaları açısından As­ya-Pasifik ülkelerindeki fır­satlara dikkat çekiyor.

“Üretim gücü değil marka gücüyle”

Türk firmalarının üretici kimliğiyle değil marka olarak bölgeye girebileceğini vurgula­yan Kolbaşı, “Asya üretim gücü olarak bize rakip ama aynı za­manda Asya’nın gelişen ekono­misi, kalabalık nüfusu tüketim bakımından bir avantaj. Şim­di o tüketicilere biz ne satabi­liriz ona odaklanmak lazım.

Bugün gastronomi konusun­da, hizmet konusunda dünya­ya en fazla turist gönderen ülke Çin. Dünyanın en fazla turis­tini alan altıncı ülke Türkiye. Özellikle İstanbul çok ön pla­na çıkıyor. Şimdi bu ilişkileri artırmak lazım. Yani buradan kendimize tüketici tarafında bir yer açmak lazım” dedi. Bü­yüyen bu potansiyeli kaçırma­mak gerektiğini vurgulayan Kolbaşı, özellikle e-ticaret ta­rafında da Türk markalarının çok şansı olduğunu söyledi.

İş birlikleri ile 3.ülkelere açılma fırsatı

Uzak Doğulu firmala­rın Türkiye’ye olan ilgisin­de artışa dikkat çeken Kol­başı, “Özellikle son dönemde BYD’nin elektrikli araç yatı­rımından sonra çok fazla Çin­li firma buraya gelmek üzere hamle yaptı. Pazarı inceliyor­lar. Burada mühim olan Asya­lı yani Çinli firmalarla birlik­te 3. ülkelere özellikle Afrika gibi bölgelere ihracat yapa­biliriz” dedi.

Ticaret Bakan­lığı’nın 'Uzak Ülkeler' stra­tejisinde yer alan 18 ülkenin 11’inin Asya’da olduğunu ak­taran Kolbaşı, “Gelecek haf­ta düzenlenecek Kanton Fu­arı’na 40 binden fazla firma katılacak. Yaklaşık 150 Türk firması da orada olacak. Şu anda Çin’den sonra en fazla katılım gösteren ülke konu­mundayız” diye konuştu.

Türkiye ihracatının yüzde 50’den fazlasının yapıldığı AB pazarının artık doyuma ulaş­tığını söyleyen Kolbaşı’na gö­re, Türkiye bu zamana kadar Asya’da yeterince topa gir­medi ve şimdi bunun zama­nı. Ülkedeki artan maliyetler nedeniyle Asya’dan ithalatın arttığını, burada Türkiye’nin dış ticaret açığının büyüdü­ğü kaydeden Kolbaşı, şunla­rı anlatı: “Geçen yıl 17 ülkede toplam 77 milyar dolar dış ti­caret açığı verdik.

Bölgeye it­halat için giden firmalarımı­zın artık ihracata da gitmesi gerekiyor.” Sadece ürün sat­mak değil yatırım için de As­ya-Pasifik bölgesine bakmak gerektiğini dile getiren Murat Kolbaşı, bu bölgede kurula­cak işbirlikleriyle pazara da­ha uygun maliyet ve kolaylık­la ulaşılacağını belirtti. Türk firması Evyap’ın Malezya’da hayata geçirdiği 200 milyon dolarlık yatırımı örnek göste­ren Kolbaşı, “O bölgeye doğru, ihracatı artırıcı ama gıda, ama hizmet, ama farklı konularda oralara doğru gitmesinde bü­yük bir avantaj var” yorumu­nu yaptı.

“Tasarruf eden firmalar 2025’i daha iyi yönetecek”

Ekonomik şartlar açısından 2024’ün zor bir yıl olduğunu söyleyen TOBB Züccaciye Meslek Komitesi Başkanı Murat Kolbaşı, “Dövizin çok artmadığı, maliyetlerin arttığı, finans maliyetlerinin yüksek olduğu bir sene. Dolayısıyla ticaret veya sanayi için zor bir dönem geçiyor. Verimliliği artıran, tasarruflu hareket eden bireyler ve firmalar 2025’i daha iyi yönetecekler. Elektrikli ev aletleri ve beyaz eşyayı mobilyaya da dahil edersek 2024’ten daha iyi bir 2025 bekliyoruz. 2025’in özellikle ilk çeyreğinden sonra biraz daha rahat geçeceğini düşünüyorum. Çünkü enflasyon da biraz daha kontrol altına alınacağı için fiyatlar koşmayacak. Züccaciye sektöründe de pazar alabilmek için yenilik yapabilen firmalar öne çıkacak” dedi.

 Küresel GSMH’de Asya-Pasifik büyüyor

Küresel GSMH’nin 2030’da yüzde 50’sinden fazlasının 15 RCEP ülkesinden geleceği öngörülüyor. Anlaşmanın 2030 yılına kadar Çin GSYH’sini yüzde 0.5; daha önce hiçbir blokta yer almayan Güney Kore’nin GSYH’sini yüzde 1.4 ve Japonya’nın GSYH’sini yüzde 1.3 artırması bekleniyor. RCEP için üretilen ürün, tüm 15 ülke için geçerli oluyor ve tek bir belgeyle bu yapılabiliyor. Anlaşmayla Kamboçya, Laos Myanmar ve hatta Vietnam’da bile hazır giyim yatırımlarının artmasına yol açarken, anlaşmanın üye ülkeler arasındaki ticarete yaklaşık 42 milyar dolar katkı sağlayacağı düşünülüyor.

“RCEP, AB’den daha büyük bir oluşum”

Murat Kolbaşı, “RCEP, Avrupa Birliği’nden daha büyük bir oluşum. 10 tane Asya, 5 tane Asya-Pasifik ülkesinin yer aldığı RCEP, dünya nüfusunun üçte birini kapsıyor. Küresel gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 30’una tekabül ediyor. Yeni dönemde bu bölgedeki fırsatlara bakmamız lazım” dedi. Türkiye ihracatının yüzde 50-55’inin AB’ye yapıldığını hatırlatan Kolbaşı, “Yaptığınız kapasiteyle verdiğiniz pazarın bir doyum noktası var. Şu an yüzde 70-80 kapasite dolu. O nedenle yeni açılımlar gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.