'TCMB, ihracatçılarımıza destek olmaya devam ediyor'
TCMB Başkan Yardımcısı Uysal: "TCMB, doğrudan kaynak sağlayarak ihracatçılarımıza destek olmaya devam ediyor. Hem Eximbank hem de ticari bankalar üzerinden ihracatçıya doğrudan finansman sağlama gibi bir misyonumuz mevcut"
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Murat Uysal, hem Eximbank hem de ticari bankalar üzerinden ihracatçıya doğrudan finansman sağladıklarını belirterek, "Son dönemde attığımız adımlarla birlikte buradaki toplam kaynağı 2016'da 20 milyar dolar seviyesine yükselttik. Bu yıl itibarıyla 2016'da şu ana kadar kullandırılan toplam kaynak miktarı yaklaşık 15 milyar dolar tutarında." dedi.
Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İhracat Zirvesi kapsamında "İhracatın Finansmanı" başlıklı oturum düzenlendi.
Oturumda konuşan TCMB Başkan Yardımcısı Uysal, bankanın ihracatçılara yönelik politikalarına değinerek, ihracatçıların büyüme odaklı finansman kaynaklarına ulaşmaları konusunda, uyguladıkları para politikasının öne çıktığını söyledi.
Son dönemde para politikası kapsamında attıkları adımlar sonrası faiz koridorunu daralttıklarını dile getiren Uysal, üst bantta yapılan indirimlerle bankacılık kesiminin ve kredi mekanizmasının daha sağlıklı çalışmasını sağlamayı hedeflediklerini vurguladı.
Uysal, "TCMB, doğrudan kaynak sağlayarak ihracatçılarımıza destek olmaya devam ediyor." diye konuştu.
Başkan yardımcısı Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merkez Bankası Kanununun 45. maddesi çerçevesinde özellikle döviz cinsi düzenlenen senetleri reeskonta kabul etmek suretiyle hem Eximbank hem de ticari bankalar üzerinden ihracatçıya doğrudan finansman sağlama gibi bir misyonumuz mevcut. Son dönemde attığımız adımlarla birlikte buradaki toplam kaynağı 2016'da 20 milyar dolar seviyesine yükselttik. Bu yıl itibarıyla 2016'da şu ana kadar kullandırılan toplam kaynak miktarı yaklaşık 15 milyar dolar tutarında. Bu yılı 16 milyar dolar civarında kaynak sağlayarak tamamlamayı hedefliyoruz."
Uysal, yaklaşık 1300 firmanın 8 bin 300 projesinin finanse edildiğini kaydederek, TCMB açısından bunun ciddi önemi olduğunu, reeskont kredilerinin bankanın rezervlerini doğrudan artırıcı etki yaptığını bildirdi.
Yıllık 16 milyar dolarlık katkının Merkez Bankasının rezervlerine doğrudan katkı yaptığını yineleyen Uysal, bu konunun önemine değindi.
"İhracatçıyı nasıl daha fazla desteklerizi düşünüyoruz"
Uysal, küresel ticarette bir daralma olduğunu ancak Türkiye'nin küresel ihracat içindeki payının arttığını belirterek, Avrupa'ya yapılan ihracatın artış trendinde olduğunu söyledi.
Ancak genel manada küresel bir sıkıntı yaşandığını aktaran Uysal, bu ortamda daha fazla nasıl destek verecekleri konusuna yöneldiklerini bildirdi.
Uysal, turizm, sağlık, taşımacılık gibi döviz kazandırıcı alanlarda da bu kredileri kullandırmaya başladıklarını kaydederek, 20 milyar dolarlık kredinin 17 milyar dolarını TCMB üzerinde kullandırdıklarını aktardı.
Daha önce kredi kullandırılırken istenen 3 imzanın 2'ye düşürüldüğünü dile getiren Uysal, ihracatçıların krediye ulaşımını kolaylaştırmak istediklerini bildirdi.
"Riski taşıyanların yüzde 90'ı ticari bankalar"
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın da iyi ürün elde etmek için doğru finansman teknikleri kullanmanın önemini vurgulayarak, "İhracata finansal destek sağladığımız zaman ihracat artmıyor. Kur da tek başına bir unsur değil. Talebin bulunmadığı ortamda öyle bir şey ürün üretmelisiniz ki sizin mallarınıza talep olmalı. Faizler uygun olsa bile alıcısı olmayan yatırımları yapamazsınız." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'deki ihracat finansmanının riskini taşıyanların yüzde 90'ı ticari bankalardır" diyen Aydın, verilen kredinin herhangi bir geri dönmeme gibi bir problem çıkmasının öncelikle ticari bankaları etkilediğini belirterek, riskin tamamen ticari bankalarda olduğu bu sistemin tartışılması gerektiğini kaydetti.
Aydın, bütün riskin ticari bankalarda olduğu bir ortamda, ticari bankaların risk iştahlarında farklılaşma ortaya çıkabileceğinin altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"Satacağımız kadar üretip satacağımız kadar stok bulundurmalıyız. Mümkün olduğunca az finansmanla en çok ürünü üretmeli, operasyonel verimliliği de düşünmeliyiz. Sadece satıcı kredilerini değil sigorta ve alıcı kredilerini de ön plana çıkarmalıyız. Firmalarımızın güçlü bilançolara sahip olmamaları da krediye erişimde zorluklar çıkarıyor. Bilançosu güçlü firmalar oluşturmalıyız."
"İhracatçılara sağladığımız destek 77 milyar liraya ulaştı"
Türk İhracat Kredi Bankası (Türk Eximbank) Genel Müdürü Hayrettin Kaplan, bankanın ihracatçılara verdiği desteklere değinerek, "Şu anda ihracatçılara sağladığımız destek kredi artı sigorta ekim sonu itibariyle 77 milyar Türk Lirasına ulaştı. Bunun yaklaşık 55 milyar lirası kredi." dedi.
En büyük kredi kaynaklarının Merkez Bankasından sağladıkları reeskont olduğunu dile getiren Kaplan, bunun, kredilerin yüzde 70'ine denk geldiğini söyledi.
Kaplan, "Düşük maliyetli kredi sağlama yanında krediye erişim sıkıntısı yaşayan firmalara bunu nasıl kolaylaştırabiliriz diye baktık. Sağ olsun TCMB bizi kaynağıyla destekliyor, bankalar da mektup veriyor. 2011'de yaklaşık 4,5 milyar dolar olan kredi hacmimiz bugün 23 milyar dolara erişti." diye konuştu.
Kısa vadeli kredilerde artış oranının düştüğü bilgisini veren Kaplan, orta ve uzun vadeli kredi talebinin arttığını, bunu Hazine garantili veya doğrudan borçlanma yoluyla sağladıklarını bildirdi.
Kaplan, son yıllarda orta ve uzun vadeli alıcı kredilerini geliştirdiklerini kaydederek, buradan herhangi bir teminat istemediklerini aktardı.
"Merkez Bankasının sağlam duruşu bizleri mutlu ediyor"
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ise Türkiye’de finansman kesiminin bilançolarının kuvvetli olmasının iş adamlarını memnun ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Ülkemizin ve bölgemizin bulunduğu ortama rağmen Merkez Bankasının sağlam duruşu bizleri mutlu ediyor. Eximbank, tüm sektörlere yeni modeller getiriyor. Fakat Eximbank’ın sermayesi limitli. Eximbank’ın sermayesini artıracak şekilde desteklenmesi çok önemli. Eximbank’ın daha rekabetçi olabilmesi için daha farklı enstrümanlara ihtiyacı var. Bizim Avrupalı rakiplerimiz eksi faiz oranlarıyla kredi alabiliyor. Gerek kamu gerekse finansman kesimi sektörlerin önünü açıcı faaliyetler oluşturmalı."