Standart dışı ve düşük kaliteli ithal ürünler yerliyi baskılıyor

 İç pazarda düşük fiyatlı ürün beklentisi nedeniyle Çin’den ithal edilen düşük kaliteli ve standart dışı ürünler yerli üreticiyi zor duruma düşürüyor. İç pazardaki satış miktarı düşen üretici ise dış pazarlarda rekabet gücünü artıracak adımları atamıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hüseyin VATANSEVER

Hava kompresörleri farklı endüstrilerde geniş uygu­lama alanına sahip. Kim­ya, petrokimya, petrol ve gaz, ilaç, inşaat, otomotiv ve taşımacılık, ambalaj endüstrisi, enerji üretimi, sağlık hizmetleri, metaller ve ma­dencilik ile tekstil kompresör kul­lanımının yaygın olduğu endüst­riler arasında. İmalat sanayiinde küçük işletmelerden devasa üre­tim tesislerine kadar basınçlı hava sistemleri kullandığını söylemek mümkün.

Hava ve diğer gazların, basıncını artırmayı sağlayan ve bu sayede basınçlı hava ve gazla­rın depolanmasını ve taşınmasını sağlayan makineler olan kompre­sörler, ürettikleri enerji ile imalat işlemlerinin olduğu tüm alanlarda kullanılabiliyor.

2023 yılı ihracatında ilk sırada Rusya yer alıyor

Üretime dayalı sanayinin geliş­miş olduğu Türkiye, kompresör sanayiinde gerek iç pazarın ulaş­tığı boyut gerekse ihracatıyla glo­bal pazarda söz sahibi ülkeler ara­sında yer alıyor. Türkiye’de hava kompresörleri üretimi ve ihracatı ile ilgili net bilgilere ulaşmak güç.

Buna karşın Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) tarafından geliştirilen Trade Map verilerinde 8414 GTIP kod­lu “Hava veya vakum pompaları, hava veya diğer gaz kompresörle­ri, fanlar (vantilatörler ve aspira­törler); bir aspiratörü olan hava­landırmaya mahsus (filtreli olsun olmasın) davlumbazlar kategori­si fikir veriyor. Söz konusu ürün grubu verilerine göre Türkiye’nin 2023 yılı ihracatı 788,7 milyon do­lar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin ihracatında Rusya Federasyonu, 108,8 milyon dolar ile ilk sırada yer alıyor.

Ardından sırasıyla Alman­ya, ABD, İtalya ve Polonya geliyor. Global pazarda bu ürün grubunda Türkiye 24’üncü sırada yer alma­sına karşın ülkemizin ihracat ger­çekleştirdiği ilk beş ülke incelen­diğinde dünya sıralamasında 2’nci sıradaki Almanya, 3’üncü ABD, 5’inci İtalya ve 11’inci sıradaki Po­lonya’nın bulunması dikkat çeki­yor. Diğer bir deyişle Türkiye’de üretilen ürünlerin küresel pazar­daki en büyük ihracatçı ülkelere satışı gerçekleşiyor.

Çin’den yapılan ithalat sektörü zora sokuyor

Türkiye’nin bu ürün grubundaki ithalatı ise 2023 yılında 1,568 mil­yar dolar olarak gerçekleşti ve ilk sırada 598,5 milyon dolar tutarın­daki ithalat ile Çin yer aldı. İthalat­ta ikinci sıraya 212,6 milyon dolar ile Almanya yerleşirken, üçüncü sırada 116,7 milyon dolar ile İtalya yer aldı. Bu durumda Türkiye pa­zarında Çin’den yapılan ithalatın sektör için tehdit oluşturduğunu söylemek mümkün. Çünkü bu nok­tada standart dışı ve düşük kaliteli ürünlerin pazara girişi söz konusu.

Halihazırda yerli üretici fiyat re­kabetine giremediği için iç pazar­da karlılığa ulaşamıyor ve ihracat­ta belirlediği hedeflere erişmek­te yeterli gücü bulamıyor. Ayrıca dünya genelinde etkileri görülen ve Türkiye’de de farklı sektörler­de karşılaşılan yetişmiş eleman ve ara eleman bulunamıyor olma­sı kompresör üretiminde faaliyet gösteren firmaların yaşadığı bir di­ğer önemli güçlük. Bu duruma kalı­cı çözüm üretebilmek için ise gün­cel koşullara uygun müfredat oluş­turularak meslek liselerinde bu alanda eğitim verilmesi, üniversi­te ve yüksekokullarda eğitim gö­ren gençlerin sektöre yönelmesini teşvik edecek adımların atılması gerekiyor.

Kalite standartlarındaki sıkılaşma yeni düzenlemeler gerektirecek

Türkiye’nin ihracatında büyük payı olan ülkeler başta olmak üze­re sektörde yakın geleceğin gün­demini etkileyecek gelişmeler de yaşanıyor. ABD, Kanada, Birleşik Krallık ve Avrupa Bilirliği ve diğer Avrupa ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülke, kirletici maddelerin tahliyesini azaltarak hava kalitesi­ni iyileştirmek amacıyla kompre­sörler için yeni emisyon standart­ları getirdi.

Standartlar düzen­li olarak güncellenmekle birlikte üretici firmaların endüstriyel ha­va kompresörlerinin tasarımında ve performansında ciddi ayarla­malar ve iyileştirmeler yapmala­rını gerektiriyor. Ayrıca basınçlı havanın kirlenmesi yiyecek ve içe­cek, sağlık, ilaç ve kimyasallar gibi çeşitli endüstriler için ciddi bir so­run oluşturuyor.

Sanayileşmiş ülkelerin çoğu, ha­va kompresörlerinden kaynakla­nan kirletici emisyonları sınırlan­dırmak ve basınçlı hava nedeniyle oluşan kirlilik ve sağlık tehlikele­rini önlemek için kompresörlerin kullanımı sırasında uyulması gere­ken katı kurallar ve düzenlemele­ri yakın gelecekte hayata ge­çirecek. Verimlilik kavramı ile yeni enerji tasarrufu stan­dartlarını da içeren bu düzenleme­ler, söz ko­nusu ülke­lerde üre­tilen veya ithal edilen tüm komp­resörlere uygulana­cak. Bu­na uygula­malar ara­sında ABD Enerji Ba­kanlığının 2025’te yü­rürlüğe girecek Kompresörler için Yeni Enerji Tasarrufu Stan­dartları örnek gösterilebilir.

 Gelişmekte olan ülkeler talebi artıracak

Karşılaşılan bütün güçlükle­re rağmen sanayi üretimin­de kompresör kullanımının yaygın olması ve ulaşılma­sı için çabalanan verimlilik hedeflerini gerçekleştirmek adına Türkiye’nin kompresör üretimi büyük önem taşıyor. Türkiye’de sanayi üretiminin artması, yeşil ve dijital dönü­şüm kompresörlerden enerji tasarrufu sağlayacak, verim­liliği artıracak ve karbon ayak izini azaltacak şekilde yarar­lanmayı gerektiriyor.

İç pazar­da beklenen gelişmelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde sanayi kuruluşlarının büyü­mesi, bu ülkelerde otomasyo­nun üretimde daha geniş yer bulması söz konusu ürün gru­buna olan küresel talebin de artmasını sağlayacak eğilim­ler olarak sıralanıyor.

 “Yeni ürün geliştirmeye devam ediyoruz”

 IHI Dalgakıran Genel Mü­dürü Yakub Tüfekci, tur­bo kompresörlerin yüksek kapasitede üretim yapan te­sislerde, standart kompre­sör teknolojilerine göre aynı işi daha verimli yapan yük­sek teknoloji ürünleri oldu­ğunu söyledi. Dilovası’nda üretimine başladıkları 2018 yılından bu yana sektördeki turbo kompresör bilinirliğini artırdıklarını kaydeden Ya­kub Tüfekci, “Özellikle Tür­kiye’de daha az bilinen bir kompresör türüydü ve müş­teri adayları alışılan standart kompresör teknolojilerinden uzaklaşmak istemiyordu.

IHI Dalgakıran turbo kom­presörlerdeki enerji verim­liliğini, bakım kolaylıklarını ve işletmedeki maliyet düşü­şünü gösteren fizibilite ça­lışmaları sunduk. Çünkü biz sadece bir turbo kompresör üreticisi değil, aynı zamanda anahtar teslim basınçlı hava sistemi sağlayan bir mühen­dislik firmasıyız Halen daha Türkiye’de tek turbo komp­resör üretimini biz yapıyo­ruz” dedi.

“Yeni teknoloji geliştirme çalışmalarına devam ediyoruz”

IHI Dalgakıran olarak tur­bo kompresör üretiminin ya­nı sıra Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerini sözleri­ne ekleyen Tüfekci, “Türki­ye’nin ilk ve tek turbo komp­resör Ar-Ge merkezi olan IHI Dalgakıran Japon ve Türk mühendislerimizle projeler­deki terzi usulü üretimin ya­nı sıra yeni ürün geliştirme ve yeni teknoloji geliştirme çalışmalarına devam etmek­te” şeklinde konuştu. Yakub Tüfekci, Ar-Ge çalışmala­rı kapsamda şu bilgileri pay­laştı: “Ekibimizin geliştirdiği turbo kompresörlerde ısı ge­ri kazanım sistemi, yeni ne­sil hava filtrasyon çözümle­ri ve patentli eşanjör sistemi tamamen Türkiye’deki mer­kezimizin geliştirdiği tekno­lojiler arasında.”

“Verimlilik için ısı geri kazanım teknolojilerini geliştirdik”

Şirket olarak yatırımla­ra devam ettiklerini belirten Yakub Tüfekci, petrokimya ve demir çelik sektörünün ihtiyacı olan proses gaz ti­pi kompresörler ve mühen­dislik türü olarak da adlan­dırılan 20 MW’a kadar turbo kompresörlerin yatırımları­nı yapmaya devam ettiklerini söyledi. Aynı zamanda mev­cut kompresörlerinin daha verimli hale gelmesi için ısı geri kazanım teknolojileri­ni geliştirdiklerini sözlerine ekleyen Tüfekci, “Taleplere paralel olarak yeni kapasite­lerde, yeni basınçlarda ve ye­ni güçlerde yeni ürün geliş­tirme çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.

Yakın zamanda demir çe­lik fabrikaları, tekstil fabri­kaları ve kimya tesislerinde anahtar teslim basınçlı hava sistemleri kurduklarını di­le getiren Tüfekci, “Tesisle­re sağladığımız başlıca avan­tajları çok yüksek enerji ve­rimliliği sağlamak ve enerji maliyetlerinin düşürülme­si, ‘Class Zero’ olacak şekilde yağsız, partikülsüz ve yüksek kalitede basınçlı hava üreti­mi, bakım maliyetlerinde ve bakım sürelerinde çok ciddi iyileştirmeler ile operatör ol­madan sorunsuz çalışma ola­rak sıralayabiliriz” ifadesini kullandı.

“Yerlilik oranımızı %70’e getirdik”

 IHI Dalgakıran’ın 2017 yılında iki şirketin ortak­lığında kurulduğunu hatırlatan Yakub Tüfek­ci, “Japon ortağımız IHI, 171 yılını tamamlamış bir ağır sanayi devi. Türk or­tağımız Dalgakıran Kom­presör ise Türkiye’nin en büyük kompresör üreti­cisi ve ihracatçısı” dedi. IHI Dalgakıran olarak iki şirketin sektör deneyi­minden yararlandıkla­rını söyleyen Tüfekci, “Türkiye’de ilk ve tek turbo kompresör üreti­mini gerçekleştiriyoruz. Japon teknolojisini Tür­kiye’de üreterek yerlilik oranımızı yüzde 70’e ge­tirdik” ifadesini kullandı.