Hizmet ihracatında üst sıralardaki sektör ilerlemeyi hedefliyor  

Türkiye’nin hizmet ihracatında yüzde 40’a yakın paya sahip lojistik ve taşımacılık sektöründe 2025 yılı için 48 milyar dolar, 2028 yılı için de 78 milyar dolar hedef belirlendi. Hizmet ihracatının itici gücü haline gelen sektör, Türkiye’nin dış ticaretinin de en önemli bileşeni olarak konumlandırılıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye’de lojistik ve taşı­macılık faaliyetleri, eko­nomik kalkınmanın nite­likli aktörleri arasında yer alıyor. Özellikle jeopolitik konumu se­bebiyle Türkiye’nin kara, hava, demir ve denizyolu lojistik faali­yetlerinde gayet gelişmiş durum­da olduğu gözlemleniyor.

Genç ve nitelikli iş gücüne sahip ül­ke, uluslararası lojistik koridor­ları ile olan bağlantıları sayesin­de, bölgesinde bir lojistik merkez olarak öne çıkıyor. Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afri­ka’ya kolay erişim imkânına sa­hip coğrafi konumu Türkiye’nin bu bölgelere yapılacak taşıma­cılık faaliyetleri için bir üs işlevi görmesini sağlıyor.

Küresel ticarete doğrudan etki eden sektörlerin başında taşıma­cılık ve lojistik sektörünün gel­diğini söylemek mümkün. Özel­likle tedarik zincirinin küresel ve jeostratejik gelişmelerden etki­lendiği çeşitli olaylar ve gelişme­ler bunu bir kere daha gösterdi. Özellikle COVID-19 pandemisi, Rusya’nın Ukrayna’ya müdaha­lesi, Süveyş Kanalı’nda yaşanan gelişmeler ve benzerleri ticaret rotalarında kesintiler yaşanma­sına ya da duraklamalar yaşan­masına neden oldu. Bu durum­larda genellikle Türkiye, coğra­fi konumu ve gelişmiş lojistik alt yapısı ile yeni seçenekler suna­bildi.

Statista tarafından yapılan de­ğerlendirmeye göre küresel lojis­tik sektörü, 2023 yılında yaklaşık 9,41 trilyon doları pazar büyüklü­ğü ile COVID-19 salgını ardından yaşanan toparlanma sürecini de­vam ettirdi. Bununla birlikte 2028 yılına kadar lojistik sektörünün ölçeğinin küresel boyutta 14.08 trilyon doları aşacağı öngörüsü paylaşılıyor.

Dünya Bankası Lojistik Perfor­mans Endeksi’nde (LPI) 2018 yı­lında 3.15 puanla 47’nci sırada yer alan Türkiye, 2023 yılında 3.4 pu­anla 38’inci sıraya yükseldi. Bü­tün bunların beraberinde Türki­ye, 12. Kalkınma Planı’nda belir­tildiği üzere 2028 yılında 25’inci sıraya yükselmeyi hedefliyor.

2025 yılı lojistik sektörü hizmet ihracatı hedefi 48 milyar dolar

Ticaret Bakanlığı verilerine gö­re Türkiye’nin lojistik ve taşımacı­lık sektörü 2024 yılında ülke eko­nomisine 38.9 milyar dolar ihracat dövizi kazandırdı. Lojistik ve ta­şımacılık sektörü, 100 milyar do­larlık pazar büyüklüğü ile küresel lojistik ihracatından yüzde 2,5 pay almakla birlikte küresel sıralama­da 11’inci basamakta yer aldı.

Böy­lece hizmet ihracatının itici gücü haline gelen sektör, Türkiye’nin dış ticaretinin de en önemli bile­şeni olarak konumlandı. Hizmet ihracatının yaklaşık yüzde 40’ını gerçekleştiren sektörde bu payın her yıl daha da artırılması hedef­leniyor. 2024 yılında 115.2 milyar dolar olarak gerçekleşen hizmet ihracatının 38.9 milyar doları lo­jistik ve taşımacılık sektörünün çalışmalarıyla gerçekleşti. Bakan­lık, 2025 yılı için lojistik ve taşıma­cılık sektöründeki hizmet ihracatı hedefini ise 48 milyar dolar, 2028 yılı için de 78 milyar dolar olarak açıkladı.

Depo yatırımlarının ülke geneline yayılması bekleniyor

Lojistik ve taşımacılık sektörün­de ortaya konulan hedefleri tuttu­rabilmek için yeni yaklaşımları özümseyebilmek de elzem. Örne­ğin etkisi gün geçtikçe artan e-ti­caret lojistiği zamana karşı verilen yarışı daha da öne çıkardı.

Artık B2B, B2C veya C2C tedarik zinci­ri ağları aracılığıyla lojistik sektö­rü malları taşıyarak, depolayarak ve teslim ederek iki veya daha fazla taraf arasındaki ticari girişimcilik faaliyetlerini kolaylaştırıyor. Gü­nümüzde lojistik şirketleri, ekono­mik kalıpların ve dijitalleşmenin değişen doğasına uyum sağlarken; kara, hava ve deniz yoluyla kargo taşımacılığı hizmetlerini etkin şe­kilde kullanıyorlar. Bu noktada de­polama yatırımları ve depo yöneti­mi de farklı bir değer oluşturuyor.

Bir üretim ve ihracat ülkesi olan Türkiye’de gerek iç pazarın dina­mizmi gerekse Avrupa’ya yakın konumu ve ihracatının büyük bir kısmını AB ülkelerine yapması ne­deniyle taşımacılık ve lojistik sü­reçlerin yönetiminde depolama ve depoların verimli şekilde yönetimi önem kazanıyor. Türkiye’de depo alanları Kocaeli-İstanbul hattında yoğunlaşırken ülke genelinde bu alanda yeni yatırımların gündeme gelmesi bekleniyor.

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL