Kamu İhale Kurumu'nun gözetim ve denetim yetkisi yeniden kısıtlanıyor
Kamu İhale Kurumu'nun gözetim ve denetim yetkisi yeniden kısıtlanıyor
ANKARA - Başta Avrupa Birliği'ne uyum olmak üzere, kamu ihalelerinde hız, etkinlik, verimlilik, firma yeterliliği, uygun fiyat ve benzeri gerekçelerle çıkarılan; kamu ihale sistemini gözetmek ve denetlemek üzere Kamu İhale Kurumu kurulmasını öngören 4373 sayılı Kamu İhale Kanunu'ndaki 14'üncü değişiklik tasarısı TBMM Bayındırlık Komisyonu'nda AKP'li üyelerin oylarıyla kabul edildi. İlk haliyle DSP-MHP-ANAP'tan oluşan 57. Hükümet döneminde 2002'de çıkarılan kanunda AKP'nin kurduğu 59. Hükümet'ten itibaren bugüne kadarki toplam değişiklik sayısı 13. Bayındırlık Komisyonu'nda, muhalefete mensup üyeler, TBMM AB Uyum Komisyonu ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin (ABGS) itiraz ve farklı önerilerine rağmen kabul edilen Kamu İhale Kanunu'ndaki 14'üncü değişiklik tasarısı, Kamu İhale Kurumu'nun (KİK) ihale sistemi üzerindeki gözetim, denetim, inceleme ve soruşturma yetkilerini büyük ölçüde daraltıyor. KİK, bundan böyle kamu ihalelerini tüm yönleriyle "re'sen" inceleyemeyecek. Tasarıda şikayet şartına indirgenen inceleme yetkisi de sadece "şikayet başvurusunda belirtilen hususlarla" sınırlı olacak. Tasarı, önceki 13 değişiklikle KİK'in denetim ve gözetim alanından çıkartılan; ihale mevzuatından müstesna veya muaf tutulan kamu alımları alanını, sağlıkla ilgili alımları ekleyerek daha da genişletiyor. Tasarının en önemli ve mevcut sistemi delen düzenlemelerinden birisi de ilgili kamu kurumlarına "sonuçlarını beğenmedikleri" ihaleleri tek taraflı iptal yetkisini vermesi. Katılımcı firmaların iptal işlemine KİK nezdinde itiraz imkânları da ellerinden alınıyor. Tasarının Bayındırlık Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında, muhalefete mensup üyeler yoğun eleştirilerde bulundular. TBMM'deki AB Uyum Komisyonu ile ABGS yetkilileri de bazı maddelere itiraz ettiler ve düzeltici önerilerde bulundular. Ancak, bunlar komisyonun AKP'li çoğunluğunca kabul görmezken, tasarının yakından ilgilendirdiği İNTES ve Türk Müteahhitler Birliği gibi büyük sektör kuruluşlarının "sessizliği" de dikkati çekti. Tasarıyla öngörülen başlıca değişiklikler - Savunma, güvenlik ve istihbarat alanlarında görev yapan idarelerin kanun kapsamında yaptıkları mal ve hizmet alımlarıyla yapım işlerine ilişkin ihale sonuçlarından hangilerinin Resmi Gazete'de yayımlanacağı, ilgili idarenin görüşü alınarak Kamu İhale Kurumu (KİK) tarafından belirlenecek. - İhalelere itiraz etmek için, 'zarara uğraması muhtemel aday veya istekli ile istekli olabilecekler' koşulu gerekiyor. Mevcut düzenlemede yapım müteahhit, tedarikçi veya hizmet sunucusu şikayette bulunabiliyordu. Tasarıyla, doğal afetler, savunma ve güvenlikle ilgili ihalelerde idareye yapılan şikayet başvuru süresi 15 günden 5 güne; diğer durumlarda 15 günden 10 güne iniyor. İdarenin şikayete cevap verme süresi 30 günden 10 güne, kuruma itirazen şikayet başvuru süresi 15 günden 10 güne düşürülüyor. - Önceki kanuna göre KİK şikayete konu bir ihalede, ihaleyi "re'sen" tüm yönleriyle inceleyebiliyordu. Yeni düzenlemeyle KİK'nin bu yetkisi sınırlanıyor. Kurum bundan böyle ihaleleri sadece şikayet başvurusunda belirtilen hususlar çerçevesinde inceleyebilecek; başvuruda belirtilmeyen herhangi bir işlem yapamayacak. Kurum, itirazen şikayete ilişkin nihai kararını, incelenen ihaleye ilişkin gerekli bilgi ve belgeler ile ihale işlem dosyasının kayıtlara alındığı tarihi izleyen 20 gün içinde verecek. - Kamu kurumlarının sonucunu beğenmediği ihaleyi iptal etmeleri halinde, ilgililerin KİK'e şikayette bulunma imkânı da kaldırılıyor. Bu düzenleme, ilgili kamu kurumunun, "İstediği kişi ya da firmanın kazanmasını sağlayıncaya kadar" ihaleyi yenileyebileceği şeklinde yorumlanıyor. - Onaylanan veya iptal edilen ihale kararları en geç 3 gün içinde ihaleyi kazanan dahil, tüm isteklilere bildirilecek. Tekliflerin değerlendirmeye alınmama veya uygun bulunmama gerekçeleri de kesinleşen ihale kararında belirtilecek. İstekliler, kesinleşen kararla birlikte kendi tekliflerinin uygun bulunmama gerekçelerini de aynı anda öğrenecek. - İhale dokümanına ilişkin şikayetler ihale tarihinden 3 iş günü öncesine kadar yapılabilecek. KİK'ye yapılan itirazen şikayetler karara bağlanmadan ihale sözleşmesi imzalanamayacak. - İhale sürecindeki işlemlerin elektronik araçlar kullanılarak gerçekleştirilmesi, bu amaçla KİK'nin Elektronik Kamu Alımları Platformu kurması öngörülüyor. Platformun işletilmesiyle, ihale sürecinde elektronik araçların kullanımına ilişkin kuralları KİK belirleyecek. - AB direktiflerinde bulunan ve üye ülkelerde uygulanan, "Dinamik alım sistemi" ve "Elektronik eksiltme" gibi yeni alım yöntemlerinin kullanılmasına da izin veriliyor. - TÜBİTAK'ın AR-GE kapsamında yapacağı mal, hizmet ve danışmanlık alımları İhale Kanunu kapsamı dışında olacak. - İlanların elektronik araçlarla yapılması halinde ilan süresi 40 günden 33 güne düşürülebilecek. İhale ve ön yeterlilik dokümanına Elektronik Kamu Alımları Platformu üzerinden doğrudan erişim sağlanması halinde ilan, ihaleden 35 gün önce yapılacak. Belli istekliler arasında ihale usulünde de ön yeterliliği belirlenen adaylara yapılacak 40 günlük davet süresi 5 gün kısaltılabilecek. - İdarenin 50 bin YTL'ye kadar olan mamul mal, malzeme veya hizmet alımları ile doğal afetler, salgın hastalıklar, idarenin önceden öngöremediği can kaybına yol açacak olaylar veya savunma ve güvenlikle ilgili özel durumların ortaya çıkması halinde ilan yapılmayacak. İlansız hallerde en az 3 istekli davet edilerek yeterlilik belgeleriyle fiyat tekliflerini birlikte vermeleri istenecek. - Özelliğinden veya belli süre içinde kullanılma zorunluluğundan dolayı stoklanması ekonomik olmayan veya acil durumlarda kullanılacak ilaç, aşı, serum, kan ve kan ürünleri, anti-serum, ortez, protez, tıbbi sarf malzemeleri, test ve tetkik sarf malzemeleri ile fikri ve sınai mülkiyet haklarının ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde tescilini sağlamak için gerçekleştirilen hizmet alımları doğrudan sağlanabilecek. - İhale komisyonu, aşırı düşük tekliflerin tespiti ve değerlendirilmesinde KİK'nin ölçütlerini esas alacak. KİK bu maddenin uygulanmasında; aşırı düşük tekliflerin tespiti, değerlendirilmesi ve ekonomik açıdan en avantajlı teklifin belirlenmesi amacıyla sınır değerleri, sorgulama ölçütlerini ya da ortalamaları belirlemeye yetkili olacak. İktidar ne diyor? AKP Samsun Milletvekili, TBMM Bayındırlık Komisyonu Başkanı Mustafa Demir: Sistemi çalışır hale getirdik İhale kanunlarında dikkat edilmesi gereken hususlar; şeffaflıktan ve objektiflikten ayrılmamak ve sağlıklı rekabet ortamını temin etmektir. Bu kriterlere halel gelmedikçe yapılacak düzenlemelerde bir aykırılık söz konusu değildir. İhale Yasası'nın nasıl uygulandığı önemli. Tasarıda aşırı düşük teklifler, denetim, şikayet sistemi konusunda yaşanan sıkıntılar giderilerek, bunlar bir esasa bağlanıyor ve sistem çalışır hale getiriliyor. Muhalefet ne diyor? MHP İzmir Milletvekili, TBMM Bayındırlık Komisyonu Üyesi Ahmet Kenan Tanrıkulu: Kamuoyunun şeffaflık beklentisi zarar gördü Öncelikle hükümet çok hazırlıksız gelmiş; 10 maddeye 16 önerge verdiler. Bu durum önceden kurumsal bir anlaşma olmadığını gösteriyor. AB'ye uyum noktasında, AB Uyum Komisyonu'nun ve AB Genel Sekreterliği'nin görüşlerine uyulmadı. Kamu İhale Kanunu, çıktığı 2002 yılından bu yana 14'üncü kez değişiklikle sürekli değiştirilen bir kanun haline geldi. Tasarıda, çağın şartlarına uygun olarak elektronik ihale gibi düzenlemeler bulunsa da büyük ölçüde hem Kamu İhale Kurumu'nun yetkilerini kısıtlıyor hem de aşırı muafiyetler getiriyor. Kamu İhale Kurumu'nun (KİK) idareye karşı denetim yetkilerinde kısıtlama söz konusu. Bu duruma, kurumun karşı çıkmayışı da çok ilginç. Kamuoyunun şeffaflık beklentisi zarar gördü; kamuoyunu tatmin edecek, devlet adına denetim sağlanacak alanlar dejenere edildi. Kamuoyunda 'Ali Dibo' olarak bilinen olaylar vardı, KİK daha önce yetki kullanarak soruşturma açmıştı; şimdi bu tip şeyleri de yapamayacak. Kadrolarla ilgili ilginç düzenlemeler var; ucu belirsiz sözleşmeli bir takım kişileri alelacele toparlayarak onlara bir uzmanlık alanı açtılar. Tasarı, her yönüyle mahzurlu, kamuoyunu tatmin etmekten uzak; sonuçları itibariyle de ileride tehlikeli bazı durumları ortaya çıkarabilecek. İktidar milletvekilleri çok ilgisizlerdi. Ben şunu anladım: İktidar grubu kesinlikle getirilen tasarılardan haberdar değil. Sadece iktidardan gelen önergelere evet, muhalefetten gelenlere hayır, demek için oturuyorlar. İçeriğini bilmeden yasa yapmaya çalışıyorlar. Bu da Meclis'i bir yasa fabrikası haline getiriyor. Yasama görevini tam anlamıyla yapamıyoruz. CHP Artvin Milletvekili, TBMM Bayındırlık Komisyonu Üyesi Metin Arifağaoğlu: Yasa, KİK'in yetkilerini tırpanlıyor KİK biraz daha aktifleşsin istedik, olmadı. İhale komisyonları açtıkları ihaleyi hiçbir gerekçe göstermeden iptal ettiklerinde KİK'e itiraz edilemiyor; yasanın en can alıcı noktası burası. İlgili kurum ihaleyi iptal edebiliyor. Biz de muhalefet olarak diyoruz ki; dilediklerine işi veremezlerse iptal, bir daha iptal, bir daha iptal edebilecek. Bu, kötü niyetli bürokratlar ya da siyaseten müdahale noktasında uygun bir yol olacak. Yanlış bir düzenleme. Nitekim AB Uyum Komisyonu da eleştirmiş. Bir de uygun bedel konusunda düzenleme var. Nasıl tespit edilecek? Uygun bedel için ihale komisyonu en düşük bedeli tespit edecek, bu bedele yakın olanı uygun bedel olarak ilan edebilecek, ona da iş verebilecek. Ama tatbikatta korkak bürokratlar bunu yapamıyor; en düşük olana vermek istiyor. Yarın, öbür gün sıkıntı olmasın diye, yine aynı sorunla karşılaşılacak ve bir çözüm getirmeyecek. Yasa, KİK'in yetkilerini tırpanlıyor. AB Uyum Komisyonu'nun uyarıları, dikkate alınmadı Meclis AB Uyum Komisyonu tasarıyı; Maliye Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Kamu İhale Kurumu ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS) temsilcilerinin katılımıyla ele aldı. ABGS, tasarının 'Kuruma itirazen şikayet başvurusu" başlıklı 5. maddesi üzerinde görüş bildirirken, "İdarenin, ihalenin iptaline ilişkin işlem ve kararları itirazen şikayete konu edilemez" şeklindeki son cümlesinin, AB uygulamaları ve Avrupa Toplulukları Adalet Divanı (ATAD) kararları çerçevesinde müktesebat uyumunu daraltıcı bir unsur olduğunu ifade etti ve KİK'in yetkisinin korunmasını istedi. Ancak, iptal edilen ihalelerde KİK'in inceleme yetkisini kaldıran madde, AB Uyum Komisyonu'nun uyarısına rağmen Bayındırlık Komisyonu'nda hükümetten geldiği şekliyle kabul edildi. TBMM AB Uyum Komisyonu da söz konusu maddenin şu şekilde düzenlenmesini önerdi: "İdare tarafından ihalenin iptal edilmesi işlemine karşı ihalenin iptalinin bildiriminden itibaren 10 gün içerisinde kuruma doğrudan itirazen şikayet başvurusunda bulunabilir. Kurum başvuru tarihinden 10 iş günü içerisinde şikayeti sonuçlandırılır." Ancak bu öneri de Bayındırlık Komisyonu'nda dikkate alınmadı. Kamu İhale Kanunu'nda 7 yılda 14'üncü değişiklik TBMM'de kabul edildiği 4 Ocak 2002 yılından itibaren 13 kez değiştirilen 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nu 14. kez değiştirecek olan tasarı da Bayındırlık Komisyonu'ndan geçti. Kanunda ilk değişiklik, daha yürürlüğe girmeden, 12 Haziran 2002'de gerçekleştirildi. Ardından, AKP'nin kurduğu 59. Hükümet'le birlikte seri değişiklikler dönemi başladı. 30 Temmuz 2003'te çıkarılan bir "torba kanun" ile 52 maddesi yeniden düzenlendi. Üçüncü değişiklik Bankalar Kanunu üzerinden yapıldı; TMSF'ce el konulan mali kurumların bazı ihale işlemleri kanun kapsamı dışına çıkartıldı. İhale Kanunu'nda yapılan değişikliklerle, farklı alanlarda faaliyet gösteren kamu kurumlarına ilişkin mal ve hizmet alımlarının istisna veya muafiyet yoluyla ihale mevzuatı dışına çıkarılması sağlandı. Bu değişikliklerle, ilgili kurum ve kuruluşları ihale mevzuatından istisna eden veya muaf tutan başlıca düzenlemeler şunlar: Özelleştirme uygulamaları, Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu kapsamındaki bazı ihale işlemleri, İzmir'de düzenlenen Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunları'na ilişkin alımlar, deniz çevresinin zararlı maddelerle kirlenmesine yol açan acil durumlarla ilgili ihaleler, Kamu Mali Kontrol Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu'yla ilişkili olarak Kamu İhale Kanunu'nda yapılan değişiklikler. 13'üncü değişiklik de Tanık Koruma Kanunu kapsamında yapılarak, tanıkların korunmasıyla ilgili kamu alımları ihale mevzuatı dışına çıkarıldı. Kamu ihalelerinde 2007 yılı bilançosu Kamu kurumlarının toplam ihale sayısı 178.944 KİK'e iletilen ihale sayısı 134.285 İhale Kanunu (İK) kapsamında sözleşme 148.969 İK kapsamında kamu alımı 52.800.000.000 YTL İstisna kapsamında sözleşme 30.859 İstisna kapsamında kamu alımı 8.200.000.000 YTL Doğrudan temin yöntemiyle alımlar 5.000.000.000 YTL Kamu alımları toplamı 66.000.000.000 YTL Toplam yüklenici sayısı 64.324 Kamu alımlarında parasal artış oranı (2006/2007) Yüzde 69 Kamu alımlarında ilk 5 I- Merkezi yönetim: Sağlık Bakanlığı 5.400.000.000 YTL Milli Savunma Bakanlığı 4.100.000.000 YTL Ulaştırma Bakanlığı 3.700.000.000 YTL Milli Eğitim Bakanlığı 3.000.000.000 YTL İçişleri Bakanlığı 1.300.000.000 YTL II- Yerel yönetimler (İldeki belediyeler ve şirketleri toplamı): İstanbul 6.000.000.000 YTL Ankara 2.000.000.000 YTL İzmir 1.200.000.000 YTL Antalya 752.000.000 YTL Bolu 626.000.000 YTL III- KİT'ler: EÜAŞ 4.800.000.000 YTL TOKİ 4.600.000.000 YTL TCDD 3.900.000.000 YTL TEDAŞ 2.500.000.000 YTL DMO 894.000.000 YTL Kaynak: Kamu İhale Kurumu