Zorunlu trafikte tazminatlar artacak
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında ödenecek destekten yoksun kalma tazminatı ile sürekli sakatlık tazminatına ilişkin düzenlemeler iptal edildi. Kararın trafik sigortası tazminatlarında artışa neden olması beklenirken tazminat süreçlerini de uzatmasından endişe ediliyor.
Emel YİĞİT
Anayasa Mahkemesi, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında ödenecek destekten yoksun kalma tazminatı, sürekli sakatlık tazminatı ve motorlu taşıtın değer kaybı tazminatının hesaplanmasına ilişkin esasların iptali için açılan davayı sonuçlandırdı. Buna göre mahkeme ilk iki maddenin iptaline karar verdi. Zorunlu trafik sigortası sektörün deyim yerindeyse yumuşak karnı... Sigorta şirketleri artan maliyetler nedeniyle bu branştan zarar ettiklerini öne sürüyorlar.
Hatta bir süredir sektör düzenleyicileri şirket yetkilileriyle toplantılar yaparak sorunu çözmeye çalışıyor. Bazen de cezalar getirilerek sorun ortadan kaldırılmaya çalışılsa da bu konuda sıkıntılı süreç devam ediyor. Bazı acenteler firmaların hala zorunlu sigorta yapma konusunda tereddütlü davrandığını iddia ediyor. Diğer yandan zorunlu trafik sigortasında tazminat ödeme hesaplarındaki bu iptallerin, tazminat alma süreçlerini uzatacağı şeklinde yorumlanıyor.
Bazı sigortacılar şirketlerin hesaplama dayanağından yoksun kalacakları, tazminat hesaplarında mahkeme yoluna gidileceği ve süreçlerin uzayacağı konusuna dikkat çekiyor. Quick Sigorta Oto Sorumluluk Koordinatörü Seyda Köksal alınan kararların sigorta şirketlerinin değer kaybı, vefat ve sakatlık tazminatlarını hesaplama kurgusunu ortadan kaldırarak selahiyeti mahkemelere ve mahkemelerin alacağı karara bağlayacağı anlamına geldiğini belirtiyor.
"Tazminat süreci mahkemelere bırakıldı"
Avukat Adil Baltaş da Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik sigortası kapsamında bulunan (araç hasarı, değer kaybı, destekten yoksun kalma, sürekli / geçici sakatlık, bakıcı gideri tazminatları vb) tazminatların KTK 90. maddesinin atıf yaptığı güncel mevzuat uyarınca trafik sigortası genel şartları ekindeki formülasyon hesabına göre değil, 6098 sayılı Türk Borçlar kanunu 49. vd maddelerine yani haksız fill hükümlerine göre hesaplanacağını söylüyor.
Baltaş, "Burada iptal kararı ile tazminat kapsamı belirleme sürecinin formüllerden daha çok, AYM eliyle bilirkişi ve özellikle hakimlere bırakıldığını söyleyebiliriz" diyor. Baltaş 2020 yılında yine genel şartlara atıf yapan KTK’nın ilgili maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptalini hatırlatıyor.
"Bu halde kanunda boşluk oluşmuş, idarece yeni düzenleme yapılıncaya kadar tazminat kapsamları TBK’ya ve diğer ilgili kanunlara göre belirlenmişti" diyen Baltaş, 2020’de verilen iptal kararı ile, sigorta şirketlerinin ödediği tazminatların arttığını, ayrıca ödeme yapılarak kapatılan dosyalardan da ciddi tutarlarda farklar ödenmek durumunda kalındığını söylüyor.
Adil Baltaş, o dönemde iptal kararından sonra yapılan ilk idari düzenlemeye kadar geçen 1,5 yıllık süreçte bu durumun sigorta şirketlerinin tazminat ödeme yükünü artırdığını, dava süreçlerini uzattığını, davanın maddi külfetini artırdığını, birtakım davalarda yeniden raporlar alınmak durumunda kaldığını da ekliyor.
Seyda Köksal Quick Sigorta Oto Sorumluluk Koordinatörü: Şirketlerin yükü artacak
Trafik branşında zarar eden sigorta şirketlerinin, iptal kararları ile hasar yüklerinin daha da artacağına, bu sebeple özellikle yabancı sermayedarların ülkemizde kurduğu şirketlerin sektörden ve/veya trafik branşından çıkma ihtimalini artırabileceği gibi, hızla yükselen sigorta primlerinin daha da artırılmasına yol açacağı kesindir.
Yine tazminatın hesaplanmasında standart hesaplama kurgusu ortadan kalktığı ve hasarın tazmini için devreye giren aracı kurum ve şahısların her durumda konuyu mahkemeye taşımaları sebebi ile yıllarca tazminatın ödenememesi, mağdurların mağduriyetinin çok daha fazla artması anlamına da geliyor.
Sigortalıyı primin yükselmesi, mağduru yıllarca tazminat alamaması ve sigorta şirketini de belirsizlik sebebi ile Trafik poliçesi yazmaktan imtina etmesine, ruhsatı iade etme düşüncesine dahi itme anlamına gelen bu kararın sadece konuyu yargıya taşımaya çalışan aracıların menfaatine olacağı düşünülmektedir. Meclisin halkın mağduriyetini ortadan kaldıracak, kural ve matematiğin esas alındığı Genel Şart ve kanunları yeniden çıkarmasıyla puslu hava dağılabilecektir.
Avukat Adil Baltaş AB & Hukuk Danışmanlık: Düzenleme yapılmalı
Kanunda bir boşluk oldu. Bu nedenle yeni bir idari düzenlemeye yapılıp, Resmi Gazete'de yayımlanana kadar AYM iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten sonrası için yine tazminat belirleme sürecinin yargı önünde gelmesi halinde sigorta şirketlerinin aleyhine olabileceği, tazminat tutarları ve dava sayısının artacağı söylenebilir.
Meslek büyükleri, duayen sigortacılar ve sektörün diğer paydaşları tarafından, iptal kararının önümüzdeki süreçte, tahmini olarak tazminatları yüzde 20-30 bandında daha da yükselteceği düşünülmektedir.