Zara, 'marka' davasını kaybetti

Halkla ilişkiler firması Zarakol, markasını kullanmaya devam edecek. Necla Zarakol, Zara hakkında maddi-manevi tazminat davası açacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Zarakol Halkla İlişkiler A.Ş'nin şirket ünvanındaki "Zarakol" adının marka olarak tescili için yapılan başvuruya Industria De Diseno Textil S.A'nın (INDITEX S.A) "Zara" kelimesinin marka benzerliği oluşturduğu iddiasıyla yaptığı itiraz üzerine ortaya çıkan anlaşmazlık nedeniyle açılan dava karara bağlandı.

Alınan bilgiye göre, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, davacı Zarakol Halkla İlişkiler A.Ş'nin avukatı İlker Akanlar, davalı Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) avukatı Zeynep Üyümez ve davalı Industria De Diseno Textil S.A'nın avukatı Necmiye Bayrakçeken katıldı.

Davacı avukatı Akanlar, dava kapsamında hazırlanan rapora ilişkin daha önce beyanlarını bildirdiğini hatırlatarak, asıl davanın kabulüne, karşı tarafın açtığı ve bu dosya ile birleştirilen davanın ise reddine karar verilmesini isteğini bildirdi.

Davalı şirket avukatı Bayrakçeken de, rapora ilişkin itirazlarını daha önce bildirdiğini belirterek, yeni bir heyetten yeni bir rapor alınmasını istediğini kaydetti. Bayrakçeken, eğer rapor alınmayacaksa asıl davanın reddine, kendilerinin açtığı davanın ise kabulüne karar verilmesini talep ettiğini bildirdi. Davalı TPE avukatı Zeynep Üyemez ise, raporda aleyhlerine olan hususları kabul etmediğini belirterek, asıl davanın reddini istedi.

Asıl dava ile Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi birleşen dosyası yönünden davanın kısmen kabulüne karar veren hakim, TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının 41. ve 42. sınıf hizmetler yönünden iptaline, 35. sınıf yönünden davanın reddine hükmetti. Hakim, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin birleşen dosyası yönünden ise davanın reddini kararlaştırdı.

Davanın dünyada benzeri çok az

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Zarakol Halkla İlişkiler A.Ş'nin avukatı İlker Akanlar, TPE Markalar Dairesi Başkanlığı'na 11 Mayıs 2005 tarihinde başvurarak, 35, 41 ve 42. sınıflar için "Zarakol" isminin tescilinin talep edildiğini, söz konusu sınıfların Zarakol'un yaptığı işlerle örtüşen mal ve hizmetlerin yer aldığı sınıflar olduğunu kaydetti.

"Zara" markasını kullanan şirketin buna itiraz ettiğini ancak TPE Markalar Dairesi Başkanlığı'nca itirazın reddedildiğini belirten Akanlar, şöyle dedi:

"Zara, TPE içindeki bir üst merci olan Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'na (YİDK) tekrar itiraz etti ve YİDK 41. ve 42. sınıflara dokunmayıp 35. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetleri çıkartarak Zara'nın itirazını kısmen kabul etti. Zara da 35, 41 ve 42. sınıfların tamamının iptali, Zarakol isminin ticaret sicil ve bilumum resmi mercilerden çıkartılması ve hiçbir yerde kullanılmaması için bize karşı dava açtı. Bu dava ülkemizde Fikri Mülkiyet Hakları Yasasının yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan ilk dava. Belki de tek dava. Aslında dünyada da pek az benzeri var. Biz mahkemeye kendi kanıtlarımızı sunduk ve adalet yerini buldu."

Zarakol şikayetçi, dava açacak

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Zarakol İletişim Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Necla Zarakol, büyük markaların ününden yararlanmak isteyen fırsatçı küçük şirketlerin bulunabileceğini, kurumların markalarına yıllarca yaptıkları yatırımları korumaya çalışmalarının doğal hakları olduğunu kaydetti.

Ancak bu yapılırken içinde bulundukları ülkenin koşulları ve değerleri ile karşılarına çıkan şirketlerin kimliklerinin iyi anlaşılması gerektiğini belirten Zarakol, şunları kaydetti:

"Bizim, şirket olarak 2005 yılı Mayıs ayında Türkiye Patent Enstitüsü'ne yaptığımız başvuru, sadece kendi iş alanlarımızda adımızın marka olarak tescili ile ilgiliydi. Zara için çalışan hukuk bürosu bu başvurumuza karşı çıkarken bir araştırma yapabilir ve kullandığımız ismin, benim 1976 yılından bu yana evlilik dolayısıyla kullandığım soyadım olduğunu bulabilirdi. Bu konuya ilişkin yüzlerce kanıtı hem TPE'ye, hem mahkemeye sunmamıza karşılık hala davada ısrar etmelerini ve TPE'ye ve mahkemeye verdikleri dilekçelerde şirketime ve şahsıma hakaret içeren beyanlarda bulunmalarını anlamış değilim. Beş yıl süren bu gereksiz ve anlamsız dava bir sürü masrafın yanında şirketimin ticari itibarına zarar vermekle kalmadı, iş kaybına da yol açtı. Küresel kriz öncesinde bir yabancı şirketle sürdürdüğümüz hisse devri işlemleri bu yüzden sonlanamadı. Bu sorun olmasaydı, 2007 yılında şirketimi satmış ve belki de emekliliğimin tadını çıkarıyor olacaktım. Şimdi ben Zara hakkında maddi ve manevi tazminat davası açacağım."

Bu konularda ilginizi çekebilir