Yumaklı: Ülkemize özgü bitki türünün kaçırılmasına izin vermeyeceğiz

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Biz 'biyolojik çeşitlilik geleneğimizdir, geleneğimiz de geleceğimizdir' diyerek elimizdeki bu değerleri korumak için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yumaklı, Çukurova Biyoçeşitlilik Tanıtım Merkezi Açılışı'nda, Türkiye'nin zengin biyoçeşitliliğinin tanıtılmasının diğer bütün faaliyetler gibi son derece önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, dünyada 3 bitki coğrafyasının kesiştiği bir konumda olduğunu belirten Yumaklı, şöyle devam etti:

"Bilindiği gibi Avrupa Kıtası'nda yaklaşık 15 bin bitki türü var. Buna karşılık ülkemizde 4 bini endemik olmak üzere 12 bin bitki türü var. Yani ülkemiz 4 bini endemik olmak üzere, 12 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Dünya üzerindeki kuşların göç yollarından en önemli iki tanesi de yine ülkemiz topraklarından geçiyor. Ülkemiz ayrıca çok sayıda kültür bitkisinin de orijin merkezi."

Anadolu'nun birçok bitki türünün ana vatanı olduğunu aktaran Yumaklı, bunun dışında Tiftik keçisi, Kafkas arısı gibi sadece Anadolu'ya özgü değerlerin de bulunduğunu söyledi.

Ekosistemin bir parçası olan insanoğlunun, varlığını biyoçeşitliliğe borçlu olduğunu vurgulayan Yumaklı, şöyle konuştu:

"Dünyada çeşitli çevresel etmenlerin oluşturduğu baskı, bazı canlı türlerinin maalesef nesillerinin yok olmasına sebep oluyor, bu yüzden biyoçeşitliliği korumak insanoğlunun ayrıca bir görevi. Bu konuda, bütün dünyada çok yoğun bir şekilde biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik programlar uygulanıyor. Bizler de ülkemizin bu zengin çeşitliliğini gelecek nesillere aktarmak adına bu programları ve bugün biraz sonra açılışını yapacağımız bu tür tesisleri halkımızın, vatandaşımızın, gençlerimizin, çocuklarımızın hizmetine sunuyoruz.

Bakanlığımızın Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Birleşmiş Milletler biyolojik çeşitlilik sözleşmesiyle 6 uluslararası sözleşme ve kuruluşun, ülkemiz adına odak noktası görevini yerine getiriyor. Yani sadece basit birkaç fonksiyonundan ibaret değil, aynı zamanda ülkemizin uluslararası yükümlülüklerini de bu Genel Müdürlüğümüz yerine getiriyor. Kamuoyunun yakından takip ettiği caretta carettaların korunmasına dönük çalışmaları da buna örnek olarak göstermek istiyorum."

Biyoçeşitliliğin sürdürülebilir olmasının bir başka konu olduğunu belirten Yumaklı, bu minvalde 2002'de 163 olan korunan alan sayısının bugün itibarıyla 662'ye yükseldiğini söyledi.

"Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi'ni tamamladık"

Bakan Yumaklı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu alanda kendilerine büyük desteğini de arkalarına alarak ülkenin biyoçeşitlilik zenginliğini korumak adına çalıştıklarını dile getirdi.

Korunan alanların da 923 bin hektardan 3,4 milyon hektara çıktığını belirten Yumaklı, "Biyolojik çeşitliliğimizi korumak ve bununla ilgili zenginliğimizi ortaya çıkarmak için Cumhuriyet tarihinde bir ilk olan Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi'ni tamamladık. Bu projeyi yüzde 100 yerli ve milli imkanlarımızla tamamladık.

Projenin sonunda bilimsel ve güncel verilere dayalı olarak ülkemizin biyolojik çeşitlilik haritası çıkmış durumda. Birçok araştırmaya, birçok özellikle eğitim çağındaki çocuklarımızın da kullanımlarına sunulacak olan bu biyolojik çeşitlilik haritası, Bakanlığımızca yürütülen yaban hayatı koruma, izleme ve üretim çalışmaları kapsamında çok önemli yer almakta, bu yolla da birçok hayvanın neslinin yok olmaktan kurtulduğunu da söyleyebilirim."

Yumaklı, 1974 yılından bu yana görünmeyen nesli tükendiği düşünülen Anadolu parsının, ülkedeki varlığının da bu yolla tespit edildiğini anımsattı.

Biyokaçakçılık konusuna da değinen Yumaklı, "Bakanlığımızce yine Doğa Koruma Milli Parklardaki arkadaşlarımız mesai mefhumu gözetmeden çalışıyorlar. Biz 'biyolojik çeşitlilik geleneğimizdir, geleneğimiz de geleceğimizdir' diyerek elimizdeki bu değerleri korumak için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz." diye konuştu.

Biyoçeşitlilikteki kaçakçılık mücadelede 21 ülkeden 156 kişiye işlem yapıldı

Bakan yumaklı, geçen haftalarda yabancı bir bilim adamının Türkiye'ye özgü bazı böcek türlerini yurt dışına çıkarırken yakalandığını hatırlatarak, yapılan operasyonda 1500 endemik türe el konulduğunu söyledi.

Biyoçeşitlilikteki kaçakçılık mücadelesine dikkati çeken Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biyoçeşitlilikteki kaçakçılık mücadelesinde 2007-2023 yılları arasında 86 olayda, 21 farklı ülkeden 156 kişiye işlem yapıldı, bunlardan idari para cezaları tahsil edildi. Önemli olan ceza uygulamak ya da yakalamak ya da farklı konularda ülke gündemine girmek değil, önemli olan bu türlerin kaçırılmasını önlemek. Dolayısıyla bizler ülkemize özgü tek bir böceğin ya da bir bitki türünün yurt dışına kaçırılmasına hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz."

Bakan Yumaklı, ülkenin biyolojik çeşitliliğinin tanıtılması ve korunması açısından bir farkındalık oluşturacak merkezin açılışının hayırlı olmasını temenni etti.

 Merkezde 175 türün tanıtımı yapılacak

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin de biyoçeşitliliğin bir ülkenin hazinesi olduğuna dikkati çekti.

Zengin biyoçeşitliğe sahip olmanın bir ülke için güç olduğunu vurgulayan Çokçetin, şunları kaydetti:

"Bu güce sahip çıkmak ve verimli bir şekilde kullanabilmek ancak onu bilmekle ve tanımakla olur. 136 milyon lira maliyetli hayata geçen bu merkez, 2 milli park, 4 tabiat parkı, 4 tabiat anıtı, 5 yaban hayatı geliştirme sahası ve 2 ramsar alanına ev sahipliği yapan Adana'nın biyoçeşitlik zenginliğini gözler önüne sermesi ve ayrıca rekreasyonel imkanlar sunması bakımından çok büyük önem taşımaktadır."

Biyoçeşitsizlik tanıtım merkezinde 39 memeli, 41 kuş, 24 sürüngen, 24 amfibi, 10 kelebek, 12 odunsu gövde, 25 bitki canlandırması olmak üzere toplam 175 türün tanıtımını yapacaklarını belirten Çokçetin, merkezin donanımına ilişkin bilgiler verdi.

Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Bakan Yumaklı ve beraberindekiler merkezi gezdi.

Adana Valiliğini ziyaret eden Yumaklı, Valilik Şeref Defter'ini imzaladı ve Vali Yavuz Selim Köşger ile basına kapalı görüştü.