Yüksek yargının tepkisine yanıt
Arınç, sert tepkiler için "Şüphesiz oldukça sert ama oldukça da dayanaksız" dedi
ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Yüksek yargının bir siyasi parti liderinin söylemleriyle adeta örtüşen beyanlarda bulunmalarını çok yadırgıyorum. Ama Türkiye'de yargının geldiği nokta maalesef biraz da bu" dedi.
Arınç, NTV'nin canlı yayınına katılarak gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, anayasa değişikliği taslağına ilişkin "bu pakete AK Parti'nin korkuları yön veriyor. İktidardan düştükleri zaman Yüce Divan'a gitmemek için Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısını değiştirmeyi hedefliyorlar" şeklindeki sözleri hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine Arınç, bu düşüncenin fevkalade yanlış olduğunu söyledi.
AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana anayasada bazı konularda değişiklikler yapılmasının gereğine inandıklarını ve bu yönde bazı düzenlemeler yapıldığını ifade eden Arınç, 2007 seçimlerine gidilirken de anayasanın yeni baştan ele alınarak, sivil ve demokrat yeni bir anayasa yapılması konusunda çalışma yürüttüklerini anlattı. Bu niyet, azim ve kararlılıklarının değişmediğini belirten Arınç, "Dolayısıyla yeni bir çalışmayı bugün ortaya koymuş değiliz. Geçmişten bu yana elimizde olan ama revize ettiğimiz, zaman zaman değişiklikler yaptığımız bir anayasa değişikliğini bugün taslak olarak sunuyoruz ve inanıyorum ki Pazartesi'den sonra da artık teklif haline gelebilecek ve milletvekillerimizin imzasıyla Meclis Başkanlığına verilecek. Sayın Baykal'ın sözleri bu anlamda dayanaksız kalıyor. Çünkü biz bugün, dün üç gün önce, beş gün önce böyle bir çalışma yapmış değiliz" diye konuştu.
"Kapatılma ihtimaline karşı anayasayı değiştiriyorlar" iddiasının da yanlış olduğunu kaydeden Arınç, bütün demokratik ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de artık partilerin kapatılmaması gerektiğini, AK Parti'nin her zaman bu görüşte olduğunu belirtti.
Arınç, CHP lideri Baykal'ın parti kapatma konusunda şartlı refleksle hareket ettiğini ifade ederek, "Yani 'bir parti kapatılacaksa bu AK Parti olmalı, Sayın Başsavcı ne güne duruyor, elini niye boş tutuyor' şeklinde bir heyecan içerisinde. Düşünsün ki kendisi de bir siyasi partidir. Ve CHP hakkında da dava açmak için onlarca sebep bulunabilir" dedi. Arınç, AK Parti'nin siyasi parti rejimini güçlendirmeye çalıştığını bundan CHP'nin de memnun olması gerektiğini söyledi
"Oldukça sert ama oldukça da dayanaksız"
Arınç, anayasa değişikliği taslağına ilişkin olarak "Yargıdan gelen sert tepkilere yorumunuz nedir?" sorusu üzerine de şunları söyledi:
"Şüphesiz oldukça sert ama oldukça da dayanaksız. Yani yüksek yargı dediğimiz zaman başta Anayasa Mahkemesi'ni, Yargıtay'ı, Danıştay'ı anlamamız gerekiyor. HSYK bir yargı kuruluşu değil, bir idari kuruluş aslında. Onlarda kendilerini zaman zaman yargı yerine koyuyorlar, zaman zaman da 'biz yargıya ilişkin bir kurul değiliz, hakimler ve savcılar konusunda bir idari kuruluz' diyorlar. Yani ne deve ne kuş meselesi gibi. Şimdi ben bunları siyasi içerikli buluyorum. Yüksek yargıdan bu tür bir siyasi parti liderinin söylemleriyle adeta örtüşen beyanlarda bulunmalarını çok yadırgıyorum. Ama Türkiye'de yargının geldiği nokta maalesef biraz da bu. Onun için elimizi çok tutarak hem yargıyı siyasallaştırmaktan kurtarmak hem de yüksek yargıyı kendi içinde kapalı devre çalışan bir kurul olmaktan çıkarmamız lazım."
"Sizin keyfinize göre Anayasa değişikliği yapacak değiliz"
Anayasa değişikliği paketinin parça parça oylanması düşüncesini "iler tutar tarafı yok" diye değerlendiren Arınç, bugüne kadar bütün Anayasa değişikliklerinin daha önce hep madde madde oylandığını, sonra da tümünün oylandığını anlattı ve kendilerinin de bu uygulamayı devam ettireceklerini belirtti.
Arınç, 3 Ekim 2002'de DSP, MHP ve ANAP koalisyonunun 30 maddeden fazla Anayasa değişikliği yaptığını anımsatarak, paket içinde yer alan idam cezasının kaldırılmasına ilişkin maddenin ayrı oylanmasını, buna belli sebeplerden karşı çıkan MHP'nin dahi istemediğine dikkati çekti.
Paket içinde doğru ya da yanlış bulunan, beğenilen ya da beğenilmeyen düzenlemeler olabileceğini ifade eden Arınç, "Ama biz sizin keyfinize göre bir Anayasa değişikliği yapacak değiliz. İyilerin güzellerin hatırına bu da yanlıştır, zamansızdır diyebileceğiniz maddeler olabilir. Siyaset böyle bir şey. Vereceksin veya vermeyeceksin. Referanduma gittiğinde senin yerine millet buna karar verecek" dedi.
"CHP hakkında en az 10 dava açılır"
Türkiye'nin adalete ihtiyacı olduğunu vurgulayan Arınç, siyasi partiler hakkında kapatma davası açılmasıyla ilgili şunları söyledi:
"Bize siyasi içerikli karşı çıkmalar bizi endişeye düşürmez ama bu kurumları yıpratır. Yüksek yargıdan bir tek şey rica ediyorum. Biz şimdi Cumhuriyet Başsavcısının gelişigüzel dava açmasının önüne geçmek istiyoruz. Bu, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru saydığımız siyasi partiler için gerekli. Başsavcı akşamdan sabaha bir parti hakkında dava açabilir. Açmalı mı? Hayır, açmamalı. Bir filtreye, süzgece ihtiyaç var. İkincisi Anayasa Mahkemesinin, kendi bünyesinde de parti kapatma davalarına kendi bakış açısıyla bakması lazım.
Cumhuriyet Başsavcısı başka bir kişi olsa CHP hakkında da kapatma davası açabilirdi. Grup toplantılarında genel başkan kürsüyü Silivri'deki mahkeme salonuna döndürüyor. Avukatlık cübbesini giyiyor, sanıkları savunuyor, hakimlere, savcılara eleştirilerde bulunuyor. Bir genel başkan, 50 kere tezgahtan geçmiş ve imzanın filan kişiye ait olduğu bizzat kendi kurumu tarafından kabul edildiği yerde, 'hayır, parmak izi lazım, filan makineden geçirilmesi lazım' diyor. Hukuk devleti ilkeleri nerede kaldı, Silivri sanıklarını savunmak bir genel başkana düşer mi?
Başsavcı, 'sen yargıya müdahale ediyorsun, adli görevini yapan insanları suçluyorsun ve bu eylemlerinden vazgeçmiyorsun. Sen hukuk devleti prensiplerine aykırı eylemlerin odağı oldun ey CHP' dese... Ben bugünden ikaz ediyorum. CHP hakkında en azından 10 dava açılır, en azından biri Anayasa Mahkemesinde karara bağlanır. Hem kendi eylemlerine dikkat etsinler, hem bizim yaptığımız düzenlemeye memnun olsunlar."