Yüksek işsizlik, Başbakan ve arkadaşlarının eseri olarak hatırlanacak
MHP lideri Bahçeli, partisinin işsizliğin azaltılmasına yönelik tekliflerini açıkladı
TBMM - "Yüksek işsizlik, Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşlarının eseri olarak hatırlanacaktır" diye konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bundan sonra siyasi gelişmelerin seyri nasıl olursa olsun AKP'den kurtuluş için geriye sayım başlamıştır. Kaçış yolu yoktur" dedi. Bahçeli, partisinin işsizliği azaltmak için alınmasını istediği tedbirleri sıraladı.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Karadon maden ocağında meydana gelen grizu patlaması sonucu 30 işçinin hayatını kaybetmesinin herkesi derinden üzdüğünü kaydetti.
Bu olayın nedenlerinin idari, teknik ve hukuki tüm boyutlarıyla araştırılarak sorumlularının ve sorun alanlarının ortaya çıkarılması gerektiğini ifade eden Bahçeli, "Devlet, hakkın rahmetine kavuşan işçi kardeşlerimizin yakınlarının mağdur olmaması için her türlü tedbiri devreye sokmalıdır" dedi.
Referandumun sonucu
Anayasa değişiklik paketinin kabulü sırasında, AK Parti'li milletvekillerinin "birbirleriyle sarmaş dolaş olurken, dışarıda ağır sorunların milleti çaresizlik sarmalına mahkumiyete devam ettiğini" savunan Bahçeli, "Bu aşamadan sonra bundan önceki görüşleri ne olursa olsun herkes yapılacak referandumun sonucuna saygı duymak mecburiyetindedir" diye konuştu.
CHP'nin Anayasa Mahkemesine başvurduğunu, bunun "tıpkı AKP anayasa değişikliklerinin tek taraflı olarak onaylanması kadar meşru ve yasal olduğu" görüşünü savunan Bahçeli, "Ancak, bundan önceki girişimlerin sonuçlarına bakarsak, Anayasa Mahkemesine müracaatlardan karar aşamasına kadar geçen süreçlerin iktidar zihniyetine siyasi yığınak oluşturduğu görülecektir" dedi.
Bahçeli, "Anayasa Mahkemesinden çıkacak muhtemel bir iptal kararının neden olacağı yeni istismar sahaları ve kutuplaştırma vasıtaları, yaklaşan genel seçimlerin sonuçlarını etkileyecek gelişmeleri de başlatacağını" dile getirdi.
Geri sayım başladı
Türkiye'nin uzun zamandır erken genel seçimin bütün şartlarını taşıdığını ileri süren Bahçeli, "Bundan sonra siyasi gelişmelerin seyri nasıl olursa olsun AKP'den kurtuluş için geriye sayım başlamıştır. Kaçış yolu yoktur" diye konuştu.
Bahçeli, şunları kaydetti:
"En zor anlarımızda bile duvar diplerinden sürünerek geçenlerin, yer altına sinerek bizi görmezden gelenlerin, şimdi darbe karşıtlığımızı ve acılarımızı kullanarak şerefli geçmişimize atıflarda bulunmaya çalışmaları tam bir iki yüzlülük ve alçaklıktır.
Açılım denen yıkımdan vazgeçildiğine dair bir işaret görmeden, kimliklerin tahrikine yönelik ihanet arayışları son bulmadan, sözde tarihi sorgulama adına konulan tuzaklara düşemeyiz. Geçmişle hesaplaşacağız derken milletimizin geleceğini kaybedemeyiz. Kimse, milliyetçi hareketten bedeli ne olursa olsun böylesi bir oyunda figüran olmasını bekleyemez."
Dış politikasyı da eleştirdi
Dış politika konusunda da iktidara eleştiriler yönelten Bahçeli, "AKP zihniyetinin Kıbrıs, Irak, Ermenistan, Yunanistan gibi alanlarda taviz üstüne taviz vererek veya vermeye hazır olduğunu ilan ederek yürüttüğü tek taraflı ilişki modelinin geldiği ve ulaştığı yer ortadadır" diye konuştu.
En büyük sorun işsizlik
İşsizliğin, en büyük sorun olarak ortada olduğunu ifade eden Bahçeli, sorunun ağırlığından hiçbir şey kaybetmediğini söyledi. Resmi olarak yüzde 14,4 oranında bulunan işsizliğin izah edilecek ve anlatılacak hiçbir tarafı bulunmadığını savunan Bahçeli, "Başarısızlık ortadadır ve yüksek işsizlik Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşlarının eseri olarak hatırlanacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde işsizlik karşısında pes etmiş bir iktidar yoktur. Çaresizliğini itiraf eden, bu sorunun üstesinden gelemeyeceğini ikrar eden bir hükümet de bulunmamaktadır" diye konuştu.
Bahçeli, partisinin işsizliğin giderilmesine yönelik tekliflerinden bazılarını şöyle sıraladı:
-İşsizlikle mücadelenin esası, istihdam odaklı sürdürülebilir büyümenin gerçekleştirilmesine, istihdam edilebilirlik düzeyinin yükseltilmesine ve girişimci odaklı piyasasının tesis edilmesine bağlı olmalıdır.
-Ülkemizin sahip olduğu bütün üretim faktörlerinin etkin ve verimli bir şekilde, en üst düzeyde üretim sürecine dahil edileceği ve tam istihdamı esas alan Milli Ekonomi Programı uygulamaya konulmalıdır.
-Rant ekonomisinden yatırım-üretim-istihdamı sürekli artırmayı öngören üretim ekonomisine geçilmelidir.
-Özel teşebbüssün uzun vadeli yatırım kararları alabileceği yatırım iklimi oluşturulmalı, küçük ve orta ölçekli işletmeler desteklenerek, doğrudan yabancı sermayenin katma değer ve istihdam yaratmak üzere yapacağı yatırımlar özendirilmelidir.
-Ekonomik önlemlerin yanı sıra iş gücü piyasası tedbirleriyle birlikte sosyal politikalar da gözden geçirilmelidir.
-İşsizlik ödeneklerinin ve sosyal yardımların kapsamının genişletilmesi yoluyla, sosyal güvenlik ağları güçlendirilmeli, iş arayanların iş bulmasına yardım edecek aktif iş gücü piyasası programlarına yönelik kaynaklar artırılmalıdır.
-Yatırımı ve verimliliği teşvik etmeyi amaçlayan uygun kredi imkanlarının sunulması sağlanmalı ve iş gücü sektörler arası gözden geçirmeyle yeniden yapılandırılmalıdır."