Yüksek gelirli 'fon'u sevdi

Julide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

İSTANBUL - Yapı Kredi Özel Bankacılık ve Varlık Yönetimi Pazarlama ve Ürün Yönetimi Direktörü İmre Tüylü, üst segment diye tabir edilen Private Banking müşterilerinin bugüne kadar paralarının yüzde 80'ini mevduata yatırdığını, fakat bu yıl bu oranın yüzde 60'ların altına indiğine değinerek, "Artık fonlar daha cazip olmaya başladı. Mevduatın yerine diğer ürünler pay alıyor. Özellikle Anapara garantili ve korumalı fonlar 2010 yılının gözdesi oldu. Bu fonların toplam fon pazarındaki payı artıyor ve bu trend devam edecek" dedi. Üst segmentin tasarruflarını mevduat ve yatırım fonları dışında hisse senedi, bono (TL, hazine bonosu, Eurobond) ve türev enstrümanlarda değerlendirdiğini anlattı.

Faizlerin düşmesiyle fonlar cazip oldu

2010 yılının anapara garantili ve anapara korumalı fonlar için çok iyi geçtiğini belirten Tüylü, tüm sektörün bu fonlara ağırlık verdiğine değindi.

Tüylü, "Mevduat faiz oranlarının yüksek olması nedeniyle önceden fonlar revaçta değildi. Ayrıca piyasa ürün çeşitliliği anlamında da bu kadar zengin değildi. Faiz oranlarının düşmesi sonrasında yatırım fonları getiri potansiyelleri, esnek ve aktif yönetiliyor olmaları, küçük miktarlarla alınıp satılabilmeleri ile yatırımcı için cazip enstürmanlar haline geldi" dedi.

2011'de en az 12 tane fon çıkaracağız

Tüylü, 2010 yılı içinde 12 tane anapara garantili fon çıkardıklarını söyledi. Yeni yılda da aynı hızla devam edeceklerini, performansına inandıkları ürünleri halka arz edeceklerini belirten Tüylü, "Yurtdışında bu anlamda çok güzel ürünler var. Cazip getiri potansiyeline sahip, müşterilerimizin beklentilerine uygun olacağını düşündüğümüz farklı yapıdaki ürünler üzerinde çalışıyoruz. Yeni yılda da 12'nin üzerinde anapara garantili fon çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.

2009 yılında likit fonların toplam fon pazarındaki payının yüzde 85'ler civarında olduğunu, bu oranın bu yılın üçüncü çeyreği itibariyle yüzde 73'lere indiğini kaydeden Tüylü, B Tipi Tahvil Bono ve B Tipi değişken fonların payının yüzde 11'lerden yüzde 17'lere, anapara garantili ve korumalı fonların payının ise yüzde 2'lerden yüzde 6,5'lara çıktığını dile getirdi.

Bu artışın süreceğine değinen Tüylü, "Toplam Pazar ise 30 milyar liradan 31,5 milyar liraya yükseldi. Aslında çok muazzam bir artış değil ama yaşanan yükseliş anapara garantili ve korumalı fonlardan kaynaklandı. Bu fonların büyüklüğü 600 milyon liradan 2,5 milyar liraya yükseldi. 2011 yılında bu trendin sürmesini ve toplam pazardan aldıkları payın yüzde 10'lara çıkmasını bekliyorum" diye konuştu.

Fon pazarında ikinciyiz

Yapı Kredi olarak anapara garantili ve korumalı fonlarda yüzde 16, toplam pazarda ise yüzde 18 pazar payına sahip olduklarını belirten Tüylü, "Toplam pazarda ikinci, anapara garantili ve korumalı fon pazarında üçüncü sıradayız. Bu fonlardaki büyüklüğümüz 383 milyon lira. Toplam fon büyüklümüz ise emeklilik fonları hariç 6 milyar lira" dedi.

Yatırımcılar sepet yapsın

2011 yılında Haziran ayında yapılacak seçimlerin volatiliteye neden olabileceğini ama bir risk oluşturmasını beklemediğini kaydeden Tüylü, "Yeni yılda en büyük risk Avrupa'daki sıkıntılar olacak. Ocak ayında faiz indirimi konuşuluyor. Faiz artırımı ise sene sonunda olabilir.

Yatırımcılara sepet yapmalarını öneriyorum" dedi. Tüylü, hisse senedinin riskli bir enstrüman olmasına rağmen ciddi getiriler verdiğini, sağlam ve iyi getirisi olan hisse senetlerine yatırım yapmanın mantıklı olabileceğini söyledi. Tüylü'nün verdiği bilgiye göre bankanın A tipi Özel Bankacılık fonu yüzde 24.3 getirisiyle benzer özellikteki fonlar arasındaki sıralamada birinci. B tipi Özel Bankacılık fonları ise yüzde 7.3 ve yüzde 6.2 getirileriyle rakipleri arasında üst sıralarda yer alıyor.

Private Bankting'te alt limiti 500 bin liraya çıkardık

PRİVATE BANKİNG'TE alt sınırlarını 250 bin liradan 500 bin liraya çıkardıklarını söyleyen İmre Tüylü, "Bir ay önce bu kararı aldık. Çünkü hizmetlerimizi biraz daha farklılaştırmak istiyoruz" dedi. Private Banking olarak finansal ve finansal olmayan ürünlerle hizmet verdiklerine değinen Tüylü, bu alanda 32 şube, 25 bin müşteriye hizmet verdiklerini ve bu rakamları önümüzdeki yıllarda artıracaklarını kaydetti. Tüylü, "Parıltılı dünyalara olabildiğince geniş bir yelpaze ile hizmet veriyoruz. Sanat, miras, gayrimenkul, vergi danışmanlığı yapıyoruz. Özellikle sanat danışmanlığı müşterilerimiz her yıl katlanarak büyüyor. Üst segment için yeni gürünler üzerine çalıyoruz. Private Banking gelişime, inovasyona çok açık bir kitle. Farklı müşteri segmentlerine, farklılaştırılmış ürünlerle hizmet vermeyi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

Keler: Korumalı fonlar Türk yatırımcısıyla birebir örtüştü

ANAPARA GARANTİLİ ve korumalı fonların bu kadar yoğun ilgi görmesi, Türk yatırımcısının yatırım alışkanlığıyla birebir örtüşmesine bağlanıyor. Fortis Portföy Genel Müdürü Alp Keler, anapara garantili ve korumalı fonların son dönemde en çok tercih edilen yatırım aracı olduğunu söyledi. Keler, konuya yönelik şunları söyledi:

"Anapara Koruma Amaçlı/Garantili Fonlar, Türk yatırımcısının hayatına kısa bir süre önce girmesine rağmen, özellikle "riskli yatırım araçlarına anapara koruması ile yatırım yapma imkanı sunması" ve "yatırımcılara klasik finansal enstrümanlar dışında farklı ürünlere de yatırım yapabilme" şansını vermesi nedeniyle, son dönemde en çok tercih edilen yatırım aracı oldu.

Genel olarak bakıldığında Türk yatırımcısının, belki de geçmiş dönemlerdeki deneyimlerinin de etkisiyle, risk alma konusunda oldukça duyarlı olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda düşen faiz oranları da yatırımcıları alternatif yatırım ürünü arayışına yöneltiyor. Bu nedenle Anapara Koruma Amaçlı/Garantili Fonlar yatırımcılara, daha önce yatırım yapmadıkları finansal ürünlere daha rahat yatırım yapmaları ve böylece potansiyel getirilerden de yararlanmaları olanağını sağlıyor."

Keler, 2011 sonu itibarıyla, Anapara Koruma Amaçlı/Garantili Fonların mevcut yatırımcıların portföyünde daha yüksek oranda yer alacağını öngörüyor ve yeni katılımcıların da dahil olmasıyla pazar payının yüzde 20 seviyelerine kadar yükselmesini bekliyor.