Yöntemleri de aynı söylemleri de
İstanbul Valisi Mutlu, 1 Mayıs kutlamalarına gölge düşüren olaylarda alınan önlemler ve verdiği demeçler ile eskinin İstanbul valisi şimdinin İçişleri Bakanı Güler'i aratmadı.
Uğur YILMAZ
dunya.com - 2 yıldır olaysız geçen 1 Mayıs kutlamaları Taksim Meydanına çıkışın yasaklanması eski günlerine dönerken İçişleri Bakanı ve İstanbul Valisi aldıkları önlemler ve verdikleri demeçleri ile ortak paydada buluştular.
2007'deki İstanbul Valiliği döneminde 1 Mayıs'ta Boğaziçi Köprüsü'nü geçişe kapayan isim olarak hatırlanan İçişleri Bakanı Muammer Güler, 1 Mayıs kutlamalarında polisin orantısız güç kullandığı iddialarına ilişkin "Bu eleştirileri yapanlar önce polise yapılan saldırıları soruştursunlar" dedi. Dün Güler ile benzer yöntemi izleyerek İstanbul'da metrobüs ve deniz seferlerini iptal ettiren, Galata Köprüsü'nü trafiğe kapatan Vali Hüseyin Avni Mutlu, demeçlerinde de Güler'i takip etti. Mutlu olaylarda 22 polisin yaralandığını, 'Emniyet güçlerine saldırı' sonucu vatandaşlardan da yaralananlar olduğunu dile getirdi.
Polis ile eylemci karşı karşıya
Eylemler kanunsuz, polisin yetkisi var
İstanbul'da 72, Türkiye genelinde ise 76 kişinin gözaltına alındığı bilgisini veren İçişleri Bakanı, "Polise yönelik eleştirileri yapanlar önce polise karşı yapılan saldırıları ve bu kanunsuz eylemi bir soruştursunlar bakalım. Biz polisimizin kanunlar çerçevesinde zor kullanma yetkisini yine kanunun öngördüğü sınırlara göre kullanmasını talimatlandırıyoruz ve böyle de gerçekleşiyor. Sonuç ortada, yapılanlar ortada. Biz bunları, sevgili halkımıza İstanbullulara yaptığımız tespitlerle beraber önümüzdeki günlerde de açıkça ifade edeceğiz" diye konuştu.
Polis antik Roma askerlerinin yöntemi ile kendini savundu
Yeni Vali eskisini aratmadı
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise Taksim'de gösterilerin yasaklanması nedeniyle yaşanan olaylarda marjinal grupların barikatlara saldırarak 22 polisin yaraladığını bildirdi. Mutlu, 'Emniyet güçlerine saldırı' sonucu olaylarda yaralanan sivil vatandaşların da olduğunu belirtti.
Hüseyin Avni Mutlu, şöyle devam etti:
"Sabahtan bu yana televizyon kanallarını izliyorum, koşarken, kaçarken yere düşenler olabilir. Düşene müdahale, kaçana arkadan cop vuran, gerekirse olabilir. Güvenlik güçlerinin buna yetkisi vardır. Ama bugün böyle bir görüntü alınmadı. Ama suyu, gazı elbette ki kullanmazsanız, 22 polis memurunu yaralayan, elinde sapanla demir bilye atan radikal grup mensuplarını neyle dağıtacaksınız? Bunu dağıtmanın başka bir formülünü şayet siz biliyorsanız, bugün pek çok televizyon kanalında konuşanlar biliyorlarsa bize öğretsinler. Öğrenmeye hazırız. Bugün, fevkalade orantılı, fevkalade dengeli bir müdahale gerçekleştirdik. Bu müdahalelerde gönül elbette ki ne polislerimizin ne de sivil vatandaşlarımızın, radikal örgüt mensubu olarak kayıtları bizde olsa bile, sıkıntı çekmesini istemez. Ama gazımızı suyumuzu, önce suyu çok yoğun olarak kullandık. Size taş, demir bilye atıyorlar. Biz kimseye demir bilye, taş atmadık. Attığımız gazdan polis memuru da evinde oturan vatandaş da etkilendi. Onun için İstanbul halkından özür diledim. Keşke Kadıköy'deki gibi Kazlıçeşme'de miting yapabilselerdi."
"Maalesef emniyet güçlerimize yapılan saldırılar sonucunda olaylarda yaralanan sivil vatandaşlarımız da olmuştur. Bu sivil yurttaşlarımızdan 3'ünün farklı hastanelerde tedavisi devam ediyor. Bunlardan biri kafa travması nedeniyle ameliyat edildi, hastanede yatıyor. Bu vakayla ilgili marjinal grupların, radikal grupların taşlaması sonucunda yaralanan bir yurttaşımız olduğu konusunda net olarak elimizde bilgi mevcut. Dolayısıyla ameliyat olmuş kafa travması geçirmiş sivil yurttaşımızın da saldırıya maruz kalma biçimi, kendi atmış oldukları taşlar sonucudur. Bu nettir, elimizdeki bilgilerle bunu ifade edebiliyorum. Diğer iki kişinin de ne şekilde yaralandığı konusu tarafımızdan hassasiyetle incelenmektedir. Bu 3 sivil yaralının değerlendirmeleri sonucunda baktığımızda, farklı marjinal grupların üyeleri olarak elimizde kayıtlı oldukları ve marjinal grupların üyeleri oldukları da bilinmektedir. Elbette kendilerine sağlık diliyorum, 'geçmiş olsun' dileklerimi iletiyorum."
1 Mayıs olayları sırasında Anadolu Ajansı muhabirinin objektifden: Polis halkla kucaklaşıyor.
2007'de ne olmuştu?
2007 yılı 1 Mayıs'ında sabahın ilk saatlerinden itibaren İstanbullu vatandaş tam bir "şehir işkencesi" yaşamıştı. Valliliğin kararıyla yollar tıkanmış, trafik felç olmuş, köprü kapanmış ve şehir hatları çalışmadığı için İstanbullu yollarda kalmıştı. Güler'in istifası için imza toplanmış ancak vali 2010 yılına kadar görevinin başında kalmıştı.
Güler 7 yılın ardından, 12 Mayıs 2010 Valiler Kararnamesiyle Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'na atandı. Bu görevinden 7 Mart 2011 tarihinde AKP'den milletvekili olmak için istifa eden Bakan, 12 Haziran 2011 seçimlerinde 24. Dönem Mardin Milletvekili olarak TBMM'ye girdi.