Yılda 300 milyon $ liman yatırımı şart
Konteyner liman kapasitesi dolmak üzere. Genel kargo ve dökme yük elleçleme kapasitesi ise beş yıl içinde talebi karşılayamaz noktaya gelecek.
Sedat ALP
İZMİR - Türkiye, hükümetin çizdiği hedefle, Cumhuriyet'in 100. yılında 500 milyarı ihracat olmak üzere toplam 1.2 trilyon dolar olarak tahmin edilen dış ticaret kapasitesine ulaşıp dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma yolunda ilerlerken, ülkedeki ulaşım ağı bu büyüklükteki dış ticaretin yaratacağı yük trafiğini ne ölçüde karşılayacak?
Ulaştırma Bakanlığı, DLH İnşaatı Genel Müdürlüğü'nün hazırlattığı 'Ulaştırma Kıyı Yapıları Master Plan Çalışması 2010'a göre, dış ticaretin yüzde 90'ının geçtiği Türkiye'nin limanlarındaki konteynır kapasitesi 2012, genel kargo ve dökme yük elleçleme kapasitesi 2016 yılından itibaren talebi karşılayamaz duruma gelecek.
Türkiye'nin limanlarında şu anda 11.7 milyon TEU'luk konteyner kapasitesi, 276 milyon ton genel kargo ve dökme yük, 148 milyon ton sıvı dökme yük ve 2.2 milyon adet araç elleçleme kapasitesi var.
Master Plan Çalışması'na göre daha iyimser tahminler içeren Türkiye Liman İşletmecileri Derneği'nin (TÜRKLİM) yayınladığı 2010 tarihli Türkiye Limancılık Sektör Raporu'na göre; 2023 yılında Türkiye limanlarında 14 milyon 353 bin TEU konteyner yükü, 319 milyon ton genel kargo ve kuru dökme yük, 103 milyon 733 bin ton sıvı dökme yük ve 3 milyon 850 bin adet motorlu araç yükünün oluşacağı tahmin ediliyor.
En önemli dış ticaret hacmini oluşturan otomotiv sektörü, 2023 yılında Türkiye'deki limanlarda 3.5 milyon adet otomobil ve hafif ticari araç elleçleme kapasitesi yaratacak. Daha çok Marmara ve azınlıkla Ege Bölgesi'nde yer alan limanlarda yapılan otomobil ve hafif ticari araç elleçlemesine yönelik mevcut 2.2 milyon araçlık kapasite 2017 yılından itibaren yeterli olmayacak.
Her iki çalışmada da yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi . Yrd. Doç. Dr. Ersel Zafer Oral, 2023 yılının dış ticaret büyüklüğünün ihtiyaçlarını karşılamak için Marmara, Karadeniz, Akdeniz ve Ege'deki mevcut liman kapasitesine ek olarak her yıl 300 milyon dolarlık yatırımla, yıllık 1 milyon TEU'luk yeni kapasite oluşturulması gerektiğine dikkat çekiyor.
Bu durumda, 2023 yılına kadar geçecek 12 yılda yaklaşık 3.6 milyar dolar yatırım yapılarak 12 milyon TEU'luk yeni konteyner limanı kapasitesi oluşturmak gerekiyor. Öte yandan Türkiye'nin tüm gümrük sınırlarının 24 saat görev yapacak şekilde yeniden yapılandırılmasının da lojistik sektörünü rahatlatacağı vurgulanıyor.
2023'TE MARMARA'DA 8 MİLYON TEU KONTEYNER ELLEÇLENECEK
Türkiye'de dış ticarete ilişkin yüklerin yüzde 90 oranında limanlar üzerinden taşındığı düşünüldüğünde, 2023 yılında oluşacak ekonomik büyüklüğün büyük oranda limanlara bineceği ortada. TÜRKLİM raporuna göre, konteyner elleçleyen limanlarındaki mevcut 11.7 milyon TEU ve genel kargo ve dökme yük limanlarındaki mevcut 276 milyon ton kapasite ile 2020 yılından itibaren önemli darboğazlar yaşanmaya başlarken, sıvı dökme yükteki mevcut 148 milyon tonluk kapasite ile Ro-Ro elleçlemesindeki mevcut 1.1 milyon araçlık kapasite 2023 yılına kadar yeterli olacak.
Karadeniz ülkelerinin artan dış ticaretine paralel olarak büyüyen Türkiye'nin Karadeniz ülkeleri ile olan dış ticareti Batı ve Orta Karadeniz'de konteyner limanlarına olan talebi arttırdı.
'Ulaştırma Kıyı Yapıları Master Plan çalışması 2010'a göre en yüksek yük hacmine sahip Marmara bölgesinde, 2023 yılında ortalama bir senaryo ile 8 milyonu aşacak olan konteyner trafiği nedeniyle bölgede ilave kapasite ihtiyacı 2015 yılında başlayacak, ilave kapasite ihtiyacı Akdeniz Bölgesi'nde 2013, Ege Bölgesi'nde ise 2014 yılında başlayacak. Konteyner limanlarına göre gerek sayı gerekse kapasite açısından daha fazla olan genel kargo ve dökme yük hacmi dikkate alındığında ilave kapasite ihtiyacı Akdeniz Bölgesi'nde 2016, Ege Bölgesi'nde 2017, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde ise sırasıyla 2020 ve 2024 yıllarında oluşacak.
DÖKME YÜK 319 MİLYON TONA ÇIKACAK
'Türk Limancılık Sektör Raporu' Türkiye'nin limanlarını genel kargo ve kuru dökme yük, sıvı dökme yük, tekerlekli yük, otomobil ve hafif ticari araç yükleri ile Ro-Ro taşımalarında 2023 yılına kadar oluşacak artışı da inceliyor. Buna göre; yine ortalama senaryoya göre yapılan tahminde Türkiye'nin genel kargo ve dökme yük elleçleyen limanlarındaki yük artışı 2009 yılıyla kıyaslandığında 2023 yılında yüzde 166 artışla 319 milyon 34 bin tonun üzerine çıkacak.
Master plan çalışmasına göre biraz daha iyimser olan TÜRKLİM Sektör Raporu'na göre, genel kargo ve dökme yük elleçlemesinde Marmara Bölgesi'nin mevcut 124 milyon ton kapasitesi ve Ege Bölgesi'nin mevcut 46 milyon ton kapasitesi 2021 yılında, Akdeniz'in mevcut 68 milyon ton kapasitesi ile Karadeniz'in mevcut 37 milyon tonluk kapasiteleri de 2019 yılından sonra yeterli olmayacak.
Sıvı dökme yüklerde ise; Marmara, Ege ve Akdeniz'deki mevcut kapasiteler 2023 yılında da talebi karşılarken, sadece Karadeniz'deki mevcut 2.9 milyon ton kapasite 2018 yılından sonra talebi karşılamada yetersiz kalacak.
Üretim noktalarına yakınlığı nedeniyle Marmara Bölgesi'nde yoğunlaşan otomobil ve hafif ticari araç elleçleyen limanlardaki 1.9 milyon araçlık kapasite 2016 yılından sonra talebi karşılayamayacak duruma gelirken, Ege'deki mevcut 300 bin araçlık kapasite 2023 yılında da ihtiyaca cevap verebilecek.
Tahmine göre 2023 yılında Türkiye'nin Ro-Ro elleçleyen limanlarındaki talep 724 bin araç civarında olacakken Marmara'da Ro-Ro elleçleyen yük limanlarının mevcut 550 bin araçlık kapasitesinin 2023 yılına kadar yeteceği tahmin edilirken, Ege'deki mevcut 50 bin araçlık kapasite 2017 yılına kadar talebi karşılayabilecek.
LİMANLARDA KAPASİTE ARTTIRICI YATIRIMLAR CAZİP HALE GETİRİLSİN
Ulaştırma Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı'nın limancılık konusunda yaptığı birçok çalışmada yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ersel Zafer Oral, Türkiye'nin 2023 yılındaki dış ticaret rakamlarına ulaşması için her yıl 300 milyon dolarlık yatırımla mevcut konteyner elleçleme kapasitesine yıllık 1 milyon TEU yeni kapasite ilave etmesi gerektiğinin altını çizerek, kapasite artırıcı ve yeni liman yatırımlarının teşvik edilmesinin önemini vurguladı.
Türkiye'deki limanların içinde yer aldıkları dinamik coğrafyanın etkisiyle rekabetçi üstünlüklerini koruyabilmeleri gerektiğine işarete eden Oral, geleceğe yönelik hedeflerin gerçekleşmesi için kısa vadede yapılması gerekenler konusunda şunları söyledi:
"Limanların 5 yıl içinde kara ve demiryolu bağlantılarının geliştirilmesi, ana bölgelerde planlanan lojistik merkezlerin limanlara kara ve demiryolu ile münhasıran bağlanması, limanlardaki gümrük sorunlarının çözülmesi ve limanlar üzerindeki mali ve bürokratik yüklerin azaltılarak ilave kapasite arttırıcı yatırımların cazip hale getirilmesi gerekiyor. Limanlarda kullanılan akaryakıt, yakıt ve elektrik fiyatının ucuzlatılması, denizcilik alanındaki kurumsal yetki karmaşasının giderilmesi gibi önlemlerle limancılığın gelişmesinin hızlandırılması gerekiyor. Limanların tamamının elektronik bilişim sistemleri ile donatılması, hizmet kalitesinin arttırılması, limanlardaki komşu ülkeler ile rekabet edebilecek tarife yapısının oluşturulmasına ihtiyaç var. Liman yatırımlarında kredi desteği sağlanmalı, liman yatırımlarının yüzde 100'üne yatırım indirimi uygulanmalı ve liman geliştirme ve onarım faaliyetlerinin tamamında KDV muafiyeti uygulanmalı."
LOJİSTİK PAZARI 2023'TE 3 KAT DAHA BÜYÜK OLACAK
Türkiye'nin 2023 yılı için belirlediği 1.2 trilyon dolarlık dış ticaret hedefinin tüm sektörleri heyecanlandırdığını söyleyen UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur, dış ticaretteki büyümeye paralel, lojistik pazarının da 2023 yılında bugüne göre üç kat büyüyeceğini, büyüyen pazarda karayolu taşımacılığının yüzde 250, demiryolu ve denizyolu taşımacılığının ise yüzde 400 oranında artmasının beklendiğini kaydetti. Uğur, 1.2 trilyon dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmaktaki en büyük aracı sektör konumunda olan lojistik sektörünün önünde bulunan engellerin aşılması için mevcut gümrük mevzuatı ve uygulamalarının yeniden düzenlenmesini istedi. Bu amaçla Türkiye'nin tüm gümrük sınırlarının 24 saat görev yapacak şekilde yeniden yapılandırılmasının dış ticaretin ve lojistik sektörünün önünü açacağını savunan Uğur, "2023 hedeflerine ulaşmamızda engel teşkil eden bir diğer önemli sorun da altyapı eksiklikleridir ve önceliğimiz altyapımızın belirlenen hedefler doğrultusunda yenilenmesi ve düzenlenmesi yönünde olmalıdır. Bunun için de Türkiye'nin bir Lojistik Master Planı'nın oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Lojistik Master Planı'nın oluşturulması için Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde; UTİKAD, UND, Demiryolu Taşımacılığı Derneği, Deniz Ticaret Odası, Gümrük Müşavirleri Derneği, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve Ulaştırma Bakanlığı'nın üyelerinden oluşan bir konsey yapılandırıldı.
Oluşturulan bu konsey aynı zamanda, hazırlanacak Lojistik Master Planı destekleyecek ve sektörü yasal bir çerçeve içine alacak Lojistik Kanunu'nun çıkarılmasını da hedeflemektedir. Lojistik Master Plan'ın yapılması ve Lojistik Kanunu'nun çıkarılması, iç ve dış ticaretimizin gelişmesini sağlamakla beraber 2023 hedeflerine de olumlu etkilerde bulunacaktır" diye konuştu.
DEMİRYOLCULAR 2023 YILINA KADAR 30 BİN VAGON ALACAK
Demiryolu taşımacılığının 2023 yılının ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için bugünden Demiryolu Kanunu'nun çıkarılması gerektiğini söyleyen Demiryolu Taşımacılığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öz, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'la yaptıkları görüşmede, yasanın bu yıl içerisinde çıkacağı bilgisini aldıklarını dile getirdi.
Derneklerinin de görüşü alınarak hazırlanan yasa taslağının iki temel düzenleme getireceğini belirten Öz, "Kanun demiryolunda özel sektörün önünü açacak
serbestleştirmeyi ve TCDD'nin yeniden yapılandırılmasını getirecek. Demiryolunda serbestleşme olunca özel sektör de kendi lokomotifini alıp, yük ve yolcu taşımacılığını yapabilecek. Bu sağlanırsa, nasıl ki havada herkes uçağını aldı, daha ucuza yolcu taşımaya başladı ise burada da lokomotifini alacak ve demiryolu daha ucuz, kaliteli, hızlı ve verimli olacak. Demiryolunda serbestleşmenin gelmesi ile birlikte demiryolunda taşınan toplam yükün yüzde 50'sini özel sektör taşıyacak. 2023 yılına kadar bu oran yüzde 80'e çıkacak ve sektörün taşıyacağı yük miktarı 180 milyon tonu bulacak. Bunun için gerekli yatırımları yapmaya hazırız. Kanun çıkması ile biz özel sektör olarak 2023 yılına kadar 30 bin vagon yaptıracağız. Lokomotif alınacak, terminal yatırımları olacak, lojistik köy yatırımları olacak. TCDD çok iyi yerlere geldi, bunu takdirle karşılıyoruz. Ancak bundan sonra özel sektör TCDD işbirliği ile daha çok çalışmamız gerekiyor. Türkiye'nin ihracatının artması için gerekli her türlü şeyi yapmaya hazırız" dedi.
Yük taşımacılığına ağırlık
Demiryolu projelerinde yük taşımacılığına yönelik projelere de öncelik verilmesini isteyen İbrahim Öz, TCDD'nin şu anda daha çok yüksek hızlı tren hatları kurarak yolcu taşımacılığı üzerinde durduğunu ancak 2012'den sonra yüklere ilişkin projelere daha ağırlık verileceğini aktardı.
Öz, şunları söyledi: "500 milyar dolar ihracata ulaşmak için ihracatçının, sanayicinin rekabet gücünün demiryolu ile artırılması konusunda önerimizi bakanlığa ilettik. Demiryolu taşımacılığı 500 kilometre üzerindeki taşımalarda karayoluna göre yüzde 25 daha ucuz. Serbestleşme olunca bu yüzde 50 olacak. 500 milyar dolar hedefi kondu ama ulaşım altyapısını geliştirmediğiniz zaman kitlenirsiniz. Karayolları duble yol, artık sıra demiryolunda. Zaten şu anda yüzde 16-20 arasında olan duble demiryolu ağının 2023 yılına kadar yüzde 100'e çıkarılması hedeflendi. Biz de bunun biran önce başlamasını istiyoruz. Ama tabi duble yol ile birlikte sinyalizasyon sisteminin de olması gerekecek. O zaman yolu daha verimli kullanabiliyorsun, kilitlenmelerin önüne geçiliyor. Bu aşamada zaten ihalelere başlandı. 2023 e kadar ciddi paralar harcanacak."
Öz, şu anda demiryolunda 100 şirketin taşımacılık yaptığını ve 8 milyon ton taşıma ile demiryolunda taşınan yükün yüzde 25'ini özel sektörün işlediğini belirtti.
2023'TE ULAŞIM AĞI HEDEFLERİ
Türkiye, 2023 vizyonu kapsamında hava, kara ve demiryolunda önemli gelişmeler hedefliyor. Türkiye'de sivil hava trafiğine açık 46 havaalanı sayısı, Hakkari, Iğdır, Bingöl, Ordu-Giresun, Şirnak havaalanları ve DHMİ'nin yap-işlet-devret modeliyle inşa edeceği Çukurova Havaalanı ve Zafer Bölgesel Havaalanı ile birlikte 53'e çıkacak. Türkiye'de bölgesel ve YİD kapsamında bir ilk olarak inşa edilmekte olan Zafer (Kütahya-Afyon-Uşak) Bölgesel Havaalanı Projesi 2013 yılında tamamlanacak. Yine Adana ve Mersin illerine hizmet verecek bölgesel havaalanı olan Çukurova Havaalanı'nın YİD modeliyle ihale hazırlık çalışmaları da devam ediyor, 2011 yılında ihalenin sonuçlanması bekleniyor.
Türkiye duble demir ağlarla örülecek
Türkiye'nin ulaştırma politikaları içerisinde demiryolları yeniden devlet politikası haline gelince, bir çok KİT'in yatırım ödeneği düşerken, TCDD'nin yatırım ödeneği arttı. 2011 fiyatları ile demiryolu sektöründe bu dönemde toplam 13.4 milyar TL kaynak aktarıldı.
Yatırım programında yer olan toplam 35 adet proje için 2011 yılı yatırım tutarı 25 milyar 642 milyon TL. Yatırım programındaki 35 proje için 2010 sonuna kadar 5 milyar 759 milyon TL harcama yapıldı. DPT Müsteşarlığı'nca 2011 yılı yatırım ödeneği de 3 milyar 105 milyon TL. Bu projeler içinde Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Sivas, Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli, Ankara Polatlı-Afyonkarahisar-Uşak-İzmir, Sivas-Erzincan yüksek hızlı demiryolu projeleri bulunuyor. Bunların yanı sıra Bolu-Genç-Muş demiryolu deplasmanı, sinyalizasyon elektrifikasyon projeleri, çeken-çekilen araçlar ve GAP eylem planı demiryolu projeleri de gündemde. Yol yenileme çalışmaları içinde 2002-2010 yılları arasında 5 bin 700 kilometre yol yenileme ve bakımı yapıldı.
2011 yılında ise bin 174 kilometre yol yenilmesi yapıldı. Hedef 2023 yılına kadar tüm demiryolu ağını çift hata çıkarmak. Karayolunda 9 yılda 22 milyar dolar yatırımla 15 bin kilometre bölünmüş yol inşa eden Ulaştırma Bakanlığı, bölünmüş yol uzunluğunu yıl sonuna kadar 21 bin 681, 2015 yılında 26 bin 500 ve 2023 yılında ise 36 bin 500 kilometreye çıkarmayı hedefliyor.