Yeşil Sol Parti'den 'yeni Anayasa' açıklaması
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Genel Başkanı İbrahim Akın, 'hiçbir partide olmayan öz eleştirel süreci başlattıklarını' ifade etti. Akın, 'yeni Anayasa' çalışmalarını da eleştirdi.
Akın, bugün Yeşil Sol Parti'nin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu.
Akın, Türkiye'de önemli bir süreci geride bırakarak yeni bir döneme başladıklarını belirtti.
Yeşil Sol Parti lideri, "Türkiye'deki yaşadığımız süreç herkes tarafından yakından takip ediliyor. 2 Temmuz 1993 yılında Türkiye topraklarında yaşanmış olan insanlık suçu olarak tarihe geçmiş en ağır katliamlardan birisini yaşadık. Sivas, Madımak katliamı olarak tarihe geçmiş oldu. Madımak'ta yaşanan, Türkiye tarihinin ne ilkiydi ne de sonuydu." diye konuştu.
'Hiçbir partide olmayan...'
Çok ağır bir seçim dönemini geride bıraktıklarını vurgulayan Akın, "Geride bıraktığımız seçimlerde partimiz hiçbir partide olmayan açık yüzleşmeyi, öz eleştirel süreci başlatmış oldu. Örgütlerimizin tamamıyla yapmış olduğumuz değerlendirme sonrası şimdi halkımızla ve bizi destekleyen yoldaşlarımızla, kurumlarımızla tekrar açık, onurlu bir mücadelenin güçlü bir şekilde gerçekleştirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.
Akın, önümüzdeki dönemde daha güçlü bir Yeşil Sol Parti'nin hayata geçirilmesi için bütün "dostları" göreve çağırdığını ifade etti.
Katıldığı televizyon programında terör örgütü PKK/KCK'nın elebaşıyla ilgili açıklamaları nedeniyle gazeteci Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına değinen Akın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merdan Yanardağ niçin cezaevine atıldı. Bu ülkede insanların onurlu bir şekilde hukuk içerisinde yaşamasını, tecridin ortadan kaldırılmasını hem bir basın mensubu olarak hem de aynı zamanda bu meseleye duyarlı bir yurttaş olarak söz etti. Tecrit, bu ülkede hiçbir hukuka, anayasaya, uluslararası sözleşmeye tabi olmadan uygulanan bir şeydir. Dolayısıyla tecrit karşısında itiraz etmek insanlık onuru açısından çok değerlidir. Tecrit, bu ülkede bir suçtur."
Yeni anayasa tartışmalarına da işaret eden Akın, "Anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Toplumsal sözleşmeler, Türkiye'de herkesin eşit, demokratik bir şekilde katılabildiği bir süreçte ortak tartışmalar sonrası ancak gerçekleşebilir. Ancak Türkiye'de hiçbir sözün demokratik bir şekilde söylenemediği, her söyleyenin cezaevine atıldığı bir ortamda demokratik, katılımcı bir anayasa yapmak mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
'Asgari ücret farkı cebe girmeden eridi'
Türkiye'nin gündeminden en önemlilerinden birisinin de ekonomi olduğunu vurgulayan Akın, "Türkiye’de çoklu krizlerden bahsediyoruz ancak ekonomi meselesi Türkiye’nin en temel konularından birisi ve son zamanlarda faiz, kur meselesi aldı başını gidiyor. Biliyorsunuz bir ay önce bir asgari ücret belirlendi. Bu asgari ücret belirlendikten sonra bu ülkede yaklaşık 25 - 30 civarında enflasyon ortaya çıkmış oldu, kur farkıyla beraber. Aslında verdikleri yüzde 34'lük farkı daha ceplerine girmeden insanların elinden almış oldular." diye konuştu.
Yerel seçimlerin kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen Akın, "Aynı zamanda kayyum siyasetinin ortadan kaldırılması bakımından güçlü bir çalışmaya ihtiyacımız var. Bu çalışmayı yaparak ve şimdiden başlayarak yerel seçimlerde güçlü sonuç elde etmek istiyoruz." dedi.