Yenidoğan Çetesi davasının 5. gününde ambulans şoföründen dikkat çeken ifade!

Sağlık sektörünün kara lekesi olarak tarihe geçen 'Yenidoğan Çetesi' davası bugün de devam ediyor. Davanın beşinci gününde mahkemede ilk ifade veren kişi, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen 112 Acil Servis çalışanı Gıyasettin Özdemir oldu. Görevini kötüye kullanarak haksız maddi kazanç sağladığını itiraf eden Özdemir, ifadesiyle dikkat çekti.

AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yenidoğan Çetesi davasının beşinci günü, 112 Acil Servis çalışanı Gıyasettin Özdemir’in ifadesiyle başladı. Maddi kazanç uğruna görevini kötüye kullanarak çete elemanlarının yönlendirmesi doğrultusunda hasta sevki yaptığını kabul eden Özdemir, hastanelerin kendisine ulaştığını, kendisinin de yoğun bakımda yer bulduğunu itiraf etti.

"Anlaşmaları hastane yönetimleriyle yapıyordum"

Gıyasettin Özdemir ifadesinde, 10 bebeğin katledilmesiyle ilgili suçlansa da, yalnızca bir bebeğin ölümüyle ilgili olduğunu belirtti ve diğer suçlamaları kabul etmedi. Kaya bebeğin ölümüyle ilgili savunma yapabileceğini belirten sanık, anlaşmaları hastane yönetimleriyle yaptığını anlattı. Özdemir, maddi kazanç elde ettiğini ifade edip hasta yönlendirmesi yaptığı için hastanelerden para aldığını açıkladı.

Sanık eşi de Fırat Sarı'nın çalışanı çıktı

'Yenidoğan Çetesi'nin lideri olarak adlandırılan ve soruşturmada 'duygusuz tavırlarıyla' dikkat çeken Fırat Sarı hakkında da konuşan Özdemir, sadece Sarı'nın olduğu değil, diğer hastanelere de sevk yaptığını anlattı.Yenidoğan çetesi davasının savcısını suçlayan sanık, yaptığı tüm sevklerin sisteme uygun olduğunu savundu.

Sanık Özdemir, eşinin Fırat Sarı’nın sahip olduğu bir şirkette çalıştığını ve söz konusu şirketin güzellik sektöründe faaliyet gösterdiğini anlattı

Bugün dört sanığın savunma yapması bekleniyor

Bugünkü duruşma dört tutuklu sanığın daha savunma yapması bekleniyor. Çete lideri Fırat Sarı, elebaşı Dr. İlker Gönen, ambulans şoförü Gıyasettin Özdemir ve Dr. Dursun Eryılmaz'ın mahkemede vereceği ifadeler merakla bekleniyor. 

İddianame detayları

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor.

Ceza istemleri

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.