Yeni yılda yeni yardım kampanyası

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AFAD tarafından organize edilen Suriyeli vatandaşlar için yapılacak yeni yardım kampanyasının toplantısı için sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA  - Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) son bir ayda ağır kış şartlarında dışarıda kalan yaklaşık 10 bin Suriyeli kamplara alınırken, Suriye'deki ihtiyaç sahipleri için de AFAD, TİKA, Türk Kızılayı, Anadolu Ajansı, Memur-Sen'in de aralarında bulunduğu kurum ve kuruluşların desteğiyle yeni yardım kampanyası başlatılacak. 

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay başkanlığında, AFAD, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerince Suriyeliler için düzenlenecek yeni yardım kampanyasına ilişkin toplantı düzenlendi.  

Atalay, toplantıda yaptığı konuşmada, sivil toplum kuruluşlarının talebi üzerine, Suriyeli mültecilere ve Suriye'deki ihtiyaç sahiplerine yönelik yeni yardım kampanyası düzenlemek üzere bir araya geldiklerini söyledi. 

Yardımların koordinasyonunun AFAD tarafından yürütüldüğüne işaret eden Atalay, bugünkü toplantıda yardım konusunun organize edileceğini, bununla ilgili kararlar alınacağını bildirdi. 

Kış ortasında büyük dramlar yaşandığını dile getiren Atalay, Türkiye'nin konunun insani boyutuyla ilgili çok büyük sorumluluk üstlendiğini, bunun devamı olarak toplumun değişik kesimlerinin, sivil toplum kuruluşlarının da bu konuda bugüne kadar olduğu gibi yeni bir gayretleri bulunduğunu kaydetti. 

Atalay, Suriye sorununun üçüncü yılına gireceğini belirtti. Şu anda 210 bin Suriyelinin kamplarda kaldığını anlatan Atalay, kamplarda 30 bin kişilik de kapasitenin bulunduğunu bildirdi. 

Kamp dışında, değişik şehirlerde yaklaşık 450 bin sığınmacının olduğunu ifade eden Atalay, bu kişilerle ilgili valilik, kaymakamlıklarla yakın haberleşme içinde olduklarını, kamp dışındaki Suriyelilerin de başta sağlık olmak üzere birçok ihtiyacının karşılandığını vurguladı. 

Atalay, zaman zaman 'sokakta, parklardaki Suriyelilere' ilişkin haberler yer aldığını hatırlatarak, şöyle konuştu: 

'Bu görüntüler hepimizi üzüyor, rahatsız ediyor. Ama yer olmadığından değil. Neticede biz sıkı genelgelerle o tür insanlar varsa, onların kamplarımıza ulaştırılması yönünde valiliklerimizle de irtibat kurduk. O konuda hassasız. Yine de olursa yerimiz var. Ama kamplardan ziyade bazıları ev kiralıyorlar, bazılarının kendi imkanları var, bazılarının akrabaları var. Kamplara gelen olduğunda yerimiz var.' 

Kamplarla ilgili Türkiye'nin çok örnek bir sistem uyguladığına dikkati çeken Atalay, çocukların eğitiminden sağlığa, kurslara kadar her hizmetin kamplarda verildiğini ve bu sistemin uluslararası alanda örnek alındığını bildirdi. 

Suriye içine her gün belli bir miktar yardımın daha çok Türk Kızılayı kanalıyla ulaştırıldığını dile getiren Atalay, Türk Kızılayının sıfır noktadan Suriye içindeki kamplara, ihtiyaç sahiplerine her gün belli miktarda özellikle gıda paketlerini ulaştırdığını kaydetti.  

'Bu çok önemli bir insani duyarlılık' 

Bu kış daha zor şartların yaşandığını, şehirlerin bombalandığını, insanların ihtiyaçlarının fazla olduğunu, çocukların soğuktan donduğu yönünde haberler geldiğini aktaran Atalay, sözlerine şöyle devam etti: 

'Biz de bir defa daha, yılın son günü böyle bir kampanyayı sivil toplum kuruluşlarımızın talebiyle tekrar başlatmış oluyoruz. Toplantının kapalı kısmında, arkadaşlarımızla bunun mekanizmalarını görüşeceğiz. Bunu il, ilçe bazında nasıl yürüyeceği konusunu değerlendireceğiz. Kızılayı önemli bir organizasyon olarak görüyoruz. Bütün sivil toplum kuruluşlarının illerde, ilçelerde temsilcilikleri var ama yardımların belki Kızılay kanalıyla yine toplanıp karşıya ulaştırılmasında büyük faydalar görüyoruz. Para olabilir, ayni yardımlar olabilir, onların standartları, afişleri belirlenecek ve bunlar kısa sürede kamuoyuna duyurulacak.' 

Kampanyayı başlatan bütün kuruluşlara hassasiyetleri için teşekkür eden Atalay, 'Bu çok önemli bir insani duyarlılıktır ve biz sivil toplum kuruluşlarımızın talebini destekleme yönünde devlet olarak her katkıyı vereceğiz' ifadesini kullandı. 

Beşir Atalay, gazetecilerin 'Suriye'de kaçırılan Milliyet foto muhabiri Bünyamin Aygün ile yeni gelişme olup olmadığına' ilişkin sorusu üzerine ise 'O konuda Dışişleri Bakanımız da ifade etti. Her türlü hassasiyet ve takip gösteriliyor. Daha önce yine basın mensuplarımızla ilgili sorunlar vardı, biliyorsunuz. Orada hem sivil toplum kuruluşlarımızın hem diğer birimlerimizin çabalarıyla sonuçlandı. İnşallah, dileğimiz, burada da gecikmeden hayırlı sonuç alınır' diye konuştu. 

'Beklenti 1 milyondu, 700 bin rakamına ulaştık' 

AFAD Başkanı Fuat Oktay da Suriye olayının kanayan bir yara olduğunu belirterek, 'Türkiye olarak sadece elimizi değil vücudumuzu taşın altına koymuş durumdayız' diye konuştu. 

Kamplarda uluslararası standartların çok üzerinde hizmet verdiklerini dile getiren Oktay, 'Ama sayı çok fazla arttığı için BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin özellikle bu yılın sonu itibarıyla Türkiye'deki beklentisi 1 milyondu. Biz illerden aldığımız rakamlar çerçevesinde, dışarıdakilerle birlikte bunun şu anda 700 bin rakamına ulaştığını görüyoruz. Ama biz özellikle minimumda tutuyoruz bu sayıyı. Bunun üzerinde olabilir ama ısrarla minimumda tutuyoruz' dedi. 

Oktay, kamp dışındaki Suriyeliler için kayıt işlemlerinin başladığını, çalışma tamamlandığında buna ilişkin net rakama ulaşılacağını dile getirdi. 

Türkiye'de kamplarda problem bulunmadığını anlatan Oktay, şunları kaydetti: 

'Dışarıda kalanlar için kış gelmeden önce kamplarımızda 40 bin civarında rezerv oluşturduk ve misafirlerimizi bu kamplara davet ettik. Sonrasında sıkıntı oluştuğu, özellikle medya kanalından böyle algı oluşunca tüm illere genelge gönderdik. Sokakta olan, barınma imkanı bulunmayan Suriyelilerin tamamını kamplarımıza davet ettik. Bu çerçevede son bir ayda yaklaşık 10 bin kişiyi içeri aldığımızı görüyoruz.' 

Uluslararası camia ve sivil toplum kuruluşlarını Türkiye'deki kampların dışında kalan Suriyelilerle ilgili birlikte hareket etmeye davet ettiklerini anlatan Oktay, 'Uluslararası camiadan aldığımız rakam beklediğimizin çok çok altında oldu. Bugün itibarıyla bu 152 milyon dolardır. 20 milyon dolar civarında yeni taahhüt vardı, henüz bize gelmemiştir. Bunun da 80 milyon doları BM'nin ilgili kurum ve kuruluşları aracılığıyladır' dedi. 

Suriye tarafında ise şartların çok kötü olduğuna dikkati çeken Oktay, Suriye içine yardım konusunda 2012 sonu itibarıyla sivil toplum kuruluşları platform oluşturarak 'Bir Ekmek Bir Battaniye' kampanyasının başlatıldığını hatırlattı. Oktay, kampanya sonucunda AFAD hesaplarında 4,3 milyon, Türkiye Diyanet Vakfında 14,1 milyon, Türk Kızılayında da yaklaşık 103 bin lira olmak üzere 18,5 milyon lira toplandığını bildirdi. 

Bunun yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının Suriye içine yardım yaptığını anlatan Oktay, bu kapsamda Suriye'deki kamplara aylık kuru gıdaların AFAD tarafından iletildiğini belirtti. 

'Hiçbir şey bu çocuklara yardım etmemize engel olmamalı' 

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise Türkiye'nin dünyanın neresinde mazlum varsa, onun yanında olmaya gayret gösterdiğini söyledi. 

Geçen yıl bu kapsamda 'Bir Ekmek Bir Battaniye' kampanyasına öncülük ettiklerini anlatan Gündoğdu, 'Ancak gerek Suriye'deki politik yaklaşımlar, gerekse dünyanın kimyasal silaha bile yeterince 'kullanılmamalı' gibi yaklaşımda bulunmamasıyla, diğer felaket yaşanan ülkelerdeki yardımı Suriyeli çocuklarımıza yaptığımızı söyleyemeyiz' dedi. 

Türkiye'nin komşu ülkelerinde çocukların açlıktan öldüğünü ifade eden Gündoğdu, 'Geçen yılki kampanyanın ismini yeniden dirilterek, bir bez bir mama ekleyerek, bir ekmek bir battaniye ekleyerek yeniden başlatmamız gerekiyor. Bu hem Müslüman olarak hem insan olarak bizim sorumluluğumuz' diye konuştu. 

Suriye için bölgesel yürütülen kampanyaların yüzde 50'sinin kullanılmış eşyalara yönelik olduğunu dile getiren Gündoğdu, bunların yeniden elden geçirilmesinin, dizayn edilmesinin sıkıntı yaşattığını kaydetti. 

Yeni kampanyada giyilmemiş kıyafet, gıda malzemesi, çocuk maması, ilaç, nakit para yardımlarının toplanabileceğini belirten Gündoğdu, 'Hiçbir şey bu çocuklara yardım etmemize engel olmamalı. Çocuklar ekmek kuyruğunda ölüyorsa, açlıktan ölüyorlarsa bunun önce Türkiye'ye, sivil toplum örgütlerine dokunması lazım. Rahat uyuyamamamız lazım. Onlar için yardım, bizim için yeniden diriliş olacak bir kampanyayı başlatmamız lazım.' 

Toplantıya, TİKA Başkanı Serdar Çam, Anadolu Ajansı Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü uzmanı Mustafa Ateşçi, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İsmail Palakoğlu, Türk Kızılayı Genel Müdürü Mehmet Güllüoğlu, Uluslararası Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye Kamu-Sen Genel Toplu Görüşme Sekreteri Necati Alsancak, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Sekreteri Ali Kurt, TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Ali Emre Yurdakul, Türkiye Gönüllüler Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Yaşar Yerlikaya da katıldı. 

Bu konularda ilginizi çekebilir