Yeni maden ruhsatında ‘ihale’ tepkisi

Madende bütün ruhsatların ihale ile verilmesi düzeni geliyor. Bulucunun öncelik hakkı kalkıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HANDAN SEMA CEYLAN

YURT HABERLERİ - Maden Kanunu’nda değişiklik öngören tasarının yarın TBMM’ye gelmesi bekleniyor. Tasarıda ruhsatlarla ilgili 11. Madde’nin değişecek olması maden ve mermer sektörü firmalarının gündemine bomba gibi düştü. 11. Madde'de, “arama” veya “işletme” ayırmaksızın, bütün “ruhsatlar ihale ile verilir” diyor. Maddenin genel gerekçesinde de, “Ruhsat almak için yapılan ilk müracaat yoluyla arama ve işletme ruhsatı alma uygulaması kaldırılmış, maden ruhsatı verilecek alanlar Genel Müdürlükçe ihale edilerek arama ve işletme ruhsatı verilmesi uygulaması getirilmiş, bu madenlerin daha kontrollü şekilde ruhsatlandırılmasının sağlanması öngörülmüştür” deniliyor.

Madencilik sektörünü harekete geçiren de işte bu değişiklik oldu. Eski yasaya göre arama ruhsatı almak isteyen, çalışacağı bölgenin koordinatlarını Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MİGEM) bildirerek başvuruda bulunuyorlardı. 

MİGEM, belgeleri inceliyor, altında aynı gruba ait hak yoksa, ruhsatlandırma işlemini başlatıyordu. Kanuna göre “Müracaatlarda öncelik hakkı esastır” prensibi ile hareket ediliyordu. Yeni tasarı kanunlaşırsa, yapılacak değişiklikle firmalar yine aynı şekilde müracaatta bulacak. Ancak MİGEM bu müracaatı askıya çıkararak ihale edecek. İhaleye en yüksek teklifi veren, sahanın arama ruhsatını alacak. Aramadan sonra işletme ruhsatı aşamasında da ihale olacak.  Sektöre göre bu uygulama KOBİ'leri piyasada geriletecek. Maden arama ve işletme ruhsatları büyük şirketlerin tekeline geçecek. KOBİ'leri arama faliyetinden caydıracak. Sektörü genel olarak gerileten bir etkisi olacak. Yeni tasarı ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırlayan Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği’nin (TÜMMER) çalışmasında sektörü temelden etkileyecek noktalara dikkat çekildi. 

"Sektörün önü tıkanır" 

30.12.2014 gün ve 31853594-101- 625-5306 sayı ile TBMM Başkanlığına gönderilen “Maden Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın ruhsatlarla ilgili 11. Maddesi tasarıda şu şekilde yer alıyor: “Ruhsatlar ihale ile verilir. I. Grup ve II. Grup (a) bendi madenler için doğrudan işletme ruhsatı verilir. II. Grup (b) bendi, III. Grup ve IV. Grup madenler arama ruhsatı, V. Grup madenler arama sertifikası ile aranır.” 

TÜMMER’in raporuna göre bu maddenin yürürlüğe girmesi halinde; özel sektör aramalarının boşa gideceği, arama için Ar-Ge oluşturulmayacağı öne sürülerek, şu ifadelere yer veriliyor: “Madencilik sektörünün önü tıkanacaktır. Kısıtlı sayıda da olsa herhangi bir sermaye grubu tarafından yapılacak olan müracaatlar, çok büyük sermaye gücüne sahip firmalar tarafından ihaleden alınabilecek, küçük ve orta büyüklükte sermayeye sahip firmaların ruhsat alması imkânsız hale gelebilecektir. Talebimiz, 16. maddenin mevcut şekli ile muhafaza edilmesidir.” TÜMMER raporuna göre bu madde sektörün önünü tıkayacak. 

Birleştirmede ‘sınırlama’ tartışması 

Aynı maddede yer alan 'alan sınırlandırması' da ayrı bir tartışma konusu oluşturuyor. Tasarıda, “Ruhsatlar hak sahiplerinin işletme ruhsatı taban bedeli ile müracaatta bulunmaları halinde birleştirilebilir. Birleştirme sonucunda ortaya çıkan alan, bu maddede belirtilen alan sınırlamasını geçemez. Ancak işletme ruhsat safh asında görünür maden rezervinin mücavir ruhsat alanlarında bir bütünlük teşkil etmesi, ortak işletme yapılmasının zorunlu veya üretimin entegre tesisi beslemeye yönelik olması halinde bu alan kısıtlaması aranmaz. Mevcut işletme ruhsat alanında uygun ve yeterli yer bulunmaması halinde zorunlu tesis ve altyapı tesisleri için bitişik alandaki ruhsat sahası ile safhasına bakılmaksızın ve alan sınırlaması aranmaksızın birleştirme yapılarak işletme ruhsatı düzenlenir. I. ve II. Grup ruhsatlar, birleştirme sonucunda alan sınırlamasını geçemez” deniliyor. Sektörün talebi ise “İlgili madde hükümlerine göre II (b) grubu – mermer/doğaltaş ruhsatlarında da ruhsat safh ası ve alan sınırlaması aranmaksızın birleştirme yapılarak işletme ruhsatının düzenlenmesi” şeklinde. 

Devirde bakan onayı gerekecek 

Öte yandan devirlerle ilgili de tasarıda bir değişikliğe gidilmiş durumda. Tasarıda kanunun 5. maddesinin “Maden ruhsatları ve buluculuk hakkı Bakan onayı ile devredilebilir. Devir yapılmadan önce arama ve işletme ruhsatlarının devredildiği tarihteki ruhsat bedelinin iki katı tutarında devir bedeli alınır” şeklinde değiştirilmesi öngörülüyor. Mevcut durumda, maden ruhsat devirleri Bakan adına MİGEM tarafından onaylanıyor. Sektör, gecikmeler yüzünden iş süreçlerinin uzayacağını savunarak, 5. Madde'nin mevcut şekli ile muhafaza edilmesini talep ediyor. 

‘Yetkilendirilmiş tüzel kişi’ye itiraz 

Kanunun 24 ve 29’uncu maddesinde yer alan ‘yetkilendirilmiş tüzel kişi’lerle ilgili hükümlere de tepki var. Özetle, 29’uncu madde’de “İşletme projesinin uygulanması ve faaliyetler yetkilendirilmiş tüzel kişilerce izlenir ve izleme raporları Genel Müdürlüğe sunulur. (….) Yetkilendirilmiş tüzel kişiler ruhsat sahalarındaki faaliyetlerin projesine uygun olarak yürütülmesinin izlenmesinden bu Kanun kapsamında sorumludur” deniliyor. Sektörün itirazı şu yönde: “İzleme ve denetimin şu an yürürlükte olan hali ile MİGEM uzmanları tarafından yapılması, yine şu an olduğu gibi ihtiyaç halinde ihtisaslaşmış devlet kurumlarından destek alınması çok daha sağlıklı olur.” 

Sektörün temsilcileri, tıpkı gümrüklerde yapılan uygulamanın ihracatı durdurması gibi benzer bir konunun sektörde de yaşanacağından endişe duyuyor. 

'Ocak değil nisan olsun' talebi 

“Ruhsat sahibi, her yıl ocak ayı sonuna kadar bir önceki yıl içinde gerçekleştirdiği işletme faaliyeti ile ilgili teknik bilgi ve belgeleri genel müdürlüğe vermekle yükümlüdür” ibaresi yer alan aynı madde ile ilgili yine sektörün itirazı var. Mali yılın hemen ertesinde hazırlanacak belgeler için sürenin çok kısıtlı olduğunun belirtildiği TÜMMER raporunda, Türkiye'nin iklim şartları da dikkate alındığında harita çalışmalarının ocak ayında hemen hemen hiçbir bölgede yapılamayacağının altı çizilirken, maddede sayılan belgelerin mevcut yasada oluğu gibi nisanda verilmesi talep ediliyor. 

Mühendis faaliyeti konusu 

Sektör ayrıca kanunun 31. Maddesinde yapılmak istenen değişikliğe de itiraz ediyor. İbarede “Kaynak tuzlaları hariç olmak üzere maden ruhsat sahalarındaki işletme faaliyetleri, maden mühendisi nezaretinde yapılır. Maden ruhsat sahalarındaki işletme faaliyetlerinde asgari bir maden mühendisi daimi olarak, işletme tekniği, büyüklüğü ve yapısal durumu göz önüne alınarak diğer meslek disiplinlerinden mühendis istihdam edilmesi zorunludur” ifadeleri yer alıyor. İstatistiklere göre halen yürürlükte olan işletme izin sayısı 9 bin civarında. Sektör her işletmeye bir mühendis istihdamının mümkün olamayacağını iddia ediyor. Talepleri, “İşletmenin tekniği ve büyüklüğü dikkate alınarak mücavir alanlar, il sınırı vb kriterler de göz önünde bulundurulmalı ve istihdam edilen bir maden mühendisi 1-5 arasında işletme faaliyetinde bulunan ruhsatlarda görev alabilmelidir” şeklinde.

Rödovans sözleşmeleri Bakanlık iznine tabi olacak

Mevcut kanunun ek 7. maddesi de tasarıya 22. Madde olarak girmiş durumda. Bu maddeye göre “Ruhsat sahipleri ile üçüncü kişiler arasında rödovans sözleşmeleri Bakanlığın iznine tabidir. İzin alınmaksızın yapılan rödovans sözleşmesi ile yürütülen madencilik faaliyetleri durdurulur” deniliyor. Rödovans sözleşmelerinin bakanlığın iznine tabi olmasının bürokrasiyi artıracağı, yatırımları geciktireceği de sektör tarafından ileri sürülüyor. Sektörün talebi, geçmiş dönemlerde olduğu gibi sözleşmelerin MİGEM tarafından onaylanması, onay gerektiren kriterlerin yeni kanun maddelerine göre belirlenmesi.

Ruhsat iptalleri kısmen kaldırıldı yüksek para cezaları geldi

1- ÇED kararı, işyeri ruhsatı, mülkiyet izni olmadan faaliyetin gerçekleşmesi halinde 50 bin TL idari para cezası uygulanarak faaliyet durdurulacak. 
2- Tasarıya göre yürürlükteki ruhsatlar için her yıl ocak ayının sonuna kadar ruhsat bedelinin tamamının yatırılması zorunlu. Bedelin yatırılmaması veya eksik yatırılması halinde 20 bin TL idari para cezası verilerek 3 ay içinde ödenmesi istenecek. Bu süre içinde ruhsat bedelinin yatırılmaması durumunda ruhsat iptal edilecek. 
3. Tasarının ilgili maddelerinde yapılacak birçok talep için “vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge” verileceği yazılı, yani madenci işlerini yürütebilmek için bedeli yatırmak zorunda. Sektör kısıtlı sürede ödenemeyen ruhsat bedelleri için, ruhsat iptaline gidilmemesini istiyor. 
4- Devlet hakkı; doğal taşın özelliklerine ve bulunduğu bölgeye göre ocakta oluşan piyasa satış fiyatı üzerinden yüzde 4 oranında olacak. Mevcut şekli ile bu oran yüzde 2. 
5- Ön arama süresinde zorunlu raporun teslim edilmemesi 30 bin lira idari para cezası ile cezalandırılacak. Yapılan bu düzenleme ile ruhsat iptali kaldırıldı. Ancak, raporun uygun bulunmaması halinde 1 ay içinde eksiklerini tamamlamayanlara uygulanacak 30 bin lira idari para cezası II (b) Grubu ruhsatları için yüksek, 15 bin TL olarak öngörüldü.

Bu konularda ilginizi çekebilir