Yatırım indirimi istisna uygulamasına ilişkin öngörülen düzenleme revize edilmezse Anayasa yolu tekrar açılacaktır
Dr. Ahmet KAVAK / Yeminli Mali Müşavir
5479 sayılı Yasa'nın 2'inci maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu'nun "Ticari ve Zirai Kazançlarda Yatırım İndirimi İstisnası" başlıklı 19'uncu maddesi yürürlükten kaldırılmış ve 3'üncü maddesiyle aynı yasaya eklenen geçici 69'uncu maddesinde; bu madde kapsamındaki yatırım indirimi istisna tutarlarının sadece 2006, 2007 ve 2008 yılları kazançlarından indirilebileceği öngörülmüş ve yatırım indirimi istisna uygulamasını üç yılla sınırlayan bu hükmünün Anayasa'ya aykırılı iddiasıyla açılan dava sonucunda; Anayasa Mahkemesi 15.10.2009 tarih ve 2009/144 sayılı kararında;
" - Anayasa'nın 2'inci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir.
- Kişilere hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devletinin ön koşullarındandır. Hukuk devleti, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerektirir. Hukuk güvenliğinin sağlanması, bu doğrultuda yasaların geleceğe yönelik öngörülebilir belirlemeler yapılabilmesine olanak verecek kurallar içermesini gerekli kılar. Geriye dönük düzenlemelerle kişilerin haklarının, hukuki istismar ve güvenlik ilkesi gözetilmeden kısıtlanması hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz.
- Anayasa'nın 73'üncü maddesinde de, kamu giderlerini karşılamak üzere mali güce göre ödenmesi gereken verginin yasayla konulup değiştirileceği veya kaldırılacağı belirtilmiştir.
- 5479 sayılı Yasa'yla yürürlükten kaldırılan 193 sayılı Yasa'nın 19'uncu maddesinde, yatırım indirimi istisnası uygulamasına, yatırımın konusu oluşturan aktif değerlere ilişkin harcamaların yapıldığı takvim yılından itibaren başlanacağı ve indirimden yararlanılacak tutara ulaşıncaya kadar devam olunacağı belirtilmiştir. Belirli bir vergilendirme döneminde, yararlanılabilecek yatırım indirimi istisnası tutarının tamamının kazanç yetersizliği nedeniyle kullanılamaması durumunda yatırım indiriminden yararlanacak tutara ulaşıncaya kadar, dönem sınırlaması olmaksızın, indirime devam edilecektir. Bu kapsamdaki yükümlüler, yatırım indirimi tutarını kazançlarının elverdiği ölçüde matrahlarından indirebileceklerini bilerek yatırıma başlamışlardır.
- Dava konusu kuralda, yükümlülerin kapsamdaki yatırım indirimi tutarlarını sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait kazançlarından indirebilecekleri belirtilmiştir. Buna göre, kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan indirilemeyen tutarlar, daha sonraki yıllarda indirim konusu yapılamayacaktır.
- Geçici 69'uncu madde kapsamındaki yükümlüler 5479 sayılı Yasa'nın yayımlandığı 8.4.2006 tarihine kadar yatırım indirimi istisnasından yararlanacaklarını göz önünde bulundurarak yatırım kararı almışlar ve yatırıma başlamışlardır. Bu yükümlüler indirimin yılla sınırlanacağını önceden bilmemektedirler. Yatırım indiriminden yararlanılacak tutara ulaşıncaya kadar yapılması gereken indirimin sonradan üç yılla sınırlandırılmasını verginin genellik, eşitlik, öngörülebilirlik ve kamusal yetkinin kullanılmasında yükümlülere hukuksal güvenlik sağlayan yasallık ilkelerine aykırılık oluşturmaktadır."
Gerekçeleri gösterilerek adı geçen Yasa'nın geçici 69'uncu maddesinde yer alan "…sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait…" ibaresini Anayasa'nın 2 ve 73'üncü maddelerine aykırı bularak iptal etmiştir. Bu karar 8.1.2010 tarih ve 27456 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Konuya ilişkin olarak yapılan torba tasarıda yer alan yeni düzenleme ile Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçeleri hiç dikkate alınmaksızın yeni bir yatırım indirim istisna uygulaması yöntemine yer verilmiştir. Konuya ilişkin düzenleme tasarı belirtilen şekliyle yasallaşması durumunda yukarıda belirtilen aynı gerekçelerle, Anayasa'ya aykırılığı iddiası ile bu yasa hükmünün de iptali söz konusu olabilecektir. Bu nedenle belirtilen düzenleme yerine ilgili maddenin iptal edilen kısmının metinden çıkarılmış olarak yeniden kaleme alınması veya söz konusu madde hükmü bu haliyle bırakılarak yeni hiçbir düzenleme öngörülmeyerek uygulamanın 2006, 2007 ve 2008 de nasıl yapılıyorsa aynı uygulamaya devam edilmesi gerekmektedir.
Hemen ifade edelim ki, yatırım indirim tutarını kazancın %25'i ile sınırlandırmak ve kalan kurum kazancı üzerinden %30 yerine %20 oranında vergi almak durumu değiştirmeyeceği ve bu yükümlü lehine gibi görülen bu düzenlemenin yukarıda yer verilen iptal gerekçelerini ne yazık ki ortadan kaldırmayacaktır.