Yabancının sanayideki payı geriliyor
500 büyük sanayi kuruluşu içinde yabancı sermayeli şirketlerin ağırlığı görece azalıyor. 2009 yılında 153 olan şirket sayısı 2013’te 137’ye indi
TALİP AKTAŞ
Türkiye’de ağırlıklı olarak yüksek katma değerli sektörlerde faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerin büyük sanayi kuruluşları içindeki göreli payında, son yıllarda belirgin bir düşüş var. İSO’nun 500 Büyük Sanayi Kuruluşu verilerine göre, yabancı sermaye paylı büyük sanayi kuruluşlarının sayısı 2013 yılında da azalmasını sürdürdü ve 137’ye indi. Bu rakam, 2009’da 153 ile en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Bu şirketlerin sayısı ile birlikte, büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının gerçekleştirdiği üretimden satışlar, ihracat ve kar içindeki paylarında da düşüş yaşanıyor. Beş yıl öncesine göre yabancı sermayeli şirketlerin üretimden satışlardaki payı 4.9, ihracattaki payı da 7.1 ve kar-zarar toplamındaki payı da 9 puan geriledi.
Otomotiv, kimya, petro-kimya ile sigara üretimi başta olmak üzere kârlılık ve verimliliğin görece yüksek düzeyde bulunduğu sektörlerde faaliyet gösteren yabancı sermaye paylı şirketlerin büyük sanayi kuruluşları içindeki payında yaşanan gerileme trendi sürüyor.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) araştırma sonuçlarına göre, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (BSK) içindeki yabancı sermaye paylı şirketlerin sayısı 2013 yılında da azaldı ve 137’ye indi. Bu rakam, İSO’nun yabancı sermayeli kuruluşlarla ilgili ayrıntılı bilgileri açıkladığı 2005 yılında 136 iken, izleyen yıllarda artışını sürdürmüş ve 2009 yılında 153 ile en yüksek sayıya ulaşmıştı. Bu tarihten sonra ise trendin tersine döndüğü gözleniyor. Yabancı sermayeli şirket sayısı 2010’da 148’e, 2011’de 140’a ve 2012 yılında da son sekiz yılda ilk kez 140’ın altına gerilemişti.
İSO BSK verilerine göre, 2013 yılı itibariyle en büyük 500 kuruluş içinde 55’i yüzde 100, 28’i yüzde 50.1-99.9 paya sahip olmak üzere çoğunluk hissesi yabancı sermayeli 83 şirket faaliyet gösteriyor.
Yüzde 50 eşit ortaklığa sahip 10 şirket listede yer alırken, kalan 44 şirkette yabancılar küçük hissedar olarak bulunuyor. Bu rakamlar yabancı paylı şirket sayısının zirvede bulunduğu 2009 yılı ile karşılaştırıldığında, düşüşün özellikle yüzde 50-99 arası yabancı sermaye paylı ortaklık yapılarında yoğunlaştığı dikkati çekiyor.
Üretimden satışlarda en düşük oran
Yabancı sermayeli ve yabancı sermaye paylı şirketlerin üretimden satışları 2009 yılında 500 BSK’nın toplamının yüzde 33.4 düzeyindeyken, 2010’da yüzde 31.6’ya, 2011’de 31.3’e geriledi. 2012 yılında yüzde 30’un altına inen yabancı ortaklıkların payı 2013’te de yüzde 28.5’e düştü. Bu şirketlerin üretimden satışlar içindeki payı böylece 2013 yılında, bu ölçümün yapıldığı 2005 yılından bu yana gözlenen en düşük rakam oldu. Üretimden satışlarda ilk 50 şirket içinde yer alan 16 yabancı sermaye paylı kuruluşun ise bu kategorideki payın yarısına karşılık gelen yüzde 14.1 oranında paya sahip olduğu gözleniyor.
İhracat payları düşüş trendinde
Yabancı sermayeli şirketlerin 500 BSK ihracatı içindeki payında sürekli bir düşüşün yaşanması da dikkati çekiyor. Bu kategorideki şirketlerin 500 BSK ihracatındaki payı da son beş yılda yüzde 49.8’den 7.1 puanlık gerilemeyle yüzde 41.8’e geriledi. Göreli olarak yüksek ihracat potansiyeline sahip yabancı sermayeli şirketlerden ilk 50 içine giren 16’sının ihracatının payı 2013’te de bir önceki yıla göre 2.3 puan daha gerileyerek yüzde 22.4’e indi.
Bununla birlikte, bu şirketler ihracatta hâlâ büyük bir ağırlığa sahip bulunuyor. 2005 yılında büyüklerin ihracatı içinde yüzde 45 düzeyinde paya sahip söz konusu şirketlerdeki bu oran 2009 yılında yüzde 49’la en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra izleyen yıllarda belirgin bir düşüş trendine girdi. Yabancıların ihracattaki payları 2010’da yüzde 48’e, 2011’de yüzde 45’e ve 2012’de yüzde 43’e gerilemişti.
Kârlarda azalma sürüyor
2010 yılındaki keskin düşüş sonrasındaki çıkış hariç olmak üzere, yabancı sermayeli şirketlerin kârlarında da düşüş yönünde bir seyir izleniyor. 2005 yılında 500 BSK'nın toplam kârı içinde yüzde 40 civarında payı bulunan yabancı sermayeli şirketlerde bu oran 2006 ve 2008 yıllarında düşük seviyede de olsa artış gösterdikten sonra, izleyen dönemlerde inişe geçti. 2009’da yüzde 39’a inen kârlardaki pay, 2012 yılında yüzde 31.4’e ve 2013’te de yüzde 29.7 ile 30 bandının altına geriledi. Bu rakam, izlenen yıllar içinde 2010 hariç olmak üzere en düşük oran oldu.
Düşüş, katma değere az yansıdı
Yabancı sermaye paylı kuruluşların üretimden satışlar ve ihracattaki paylarında gözlenen belirgin gerileme katma değer üretimine aynı ölçüde yansımadı. Bu kuruluşların üretici fiyatlarıyla brüt katma değerdeki payı 2013’te bir önceki yıla göre yüzde 0.7 gibi ihmal edilebilir bir oranda düşüş gösterdi.
Düşüş ise esas itibariyle, 2012’ye göre yabancı sermaye paylı bir kuruluşun 500 BSK listesi dışında kalmasından kaynaklandı.
Katma değerdeki bu yüksek oran, yabancı sermayeli şirketlerin Türkiye’de ağırlıkla katma değeri yüksek, petro-kimya, otomotiv, tütün işleme, makine ve piyasa payı yüksek içecek sanayii gibi sektörlerde faaliyet göstermelerinden kaynaklanıyor. Şirket sayısı olarak 500 Büyük Sanayi Kuruluşu'nun yüzde 27.4’ünü oluşturmalarına karşın, toplam brüt katma değerin yüzde 42’sini yaratmaları da bu olguya işaret ediyor.
Çalışan sayısı da geriliyor
500 BSK içinde yabancı sermayeli kuruluş sayısının azalmasına paralel olarak çalışan sayısı da düşüyor.
2013 yılında 500 Büyük Sanayi Kuruluşu içinde yabancı sermayeli kuruluşlar tarafından istihdam edilen kişi sayısı yüzde 28.7 ile son 8 yılın en düşük seviyesine indi.
Bu oranın yaklaşık üçte birini ise ilk 50 içindeki yabancı sermaye paylı 16 kuruluşun çalışan sayısı oluşturdu. Bu şirketlerin ücretle çalışanlar ortalamasındaki payı 2011 ve 2012’de yüzde 31.1 düzeyindeydi.