”Verilen sözlerin yerine getirilmesiyle limanlar açılabilir”

Bağış, Hristofyas'ın İstanbul'a gelebileceğini ve alışveriş için Kapalıçarşı'ya gidebileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LEFKOŞA - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin Kıbrıs sorununda tüm ihtimallere hazır olduğunu ve limanların Avrupa Birliği'nin (AB) verdiği sözleri yerine getirmesiyle eş zamanlı açılabileceğini belirterek, "Hristofyas da uçağa binip İstanbul'a gelebilir, alışveriş için de Kapalıçarşı'ya gidebiliriz" dedi.

Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan Simerini gazetesine demeç veren Bağış, Kıbrıs sorunu, AB üyelik süreci, Ege'ye ilişkin soruları yanıtladı.

Bağış, AB'nin, bazı sözler verdiğine ve bunları tutmadığına işaret ederek, Türkiye'nin "büyük çözüm, dolaylı çözüm, çözümsüzlük ya da ortaya çıkabilecek herhangi bir krize karşı hazır olduğunu" kaydetti.

Türkiye'nin AB sürecinin Kıbrıs'tan geçmediğini, bu tehditlerin Türkiye'de hoş karşılanmadığını belirten Bağış, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın, Atina'da bu yönde kullandığı ifadeler kullanmasını yanlış bulduğunu ifade etti.

Türkiye'nin, AB Zirve toplantısından beklentisinin sorulması üzerine Bağış, şunları söyledi:

"Biz limanlarımızı ve havalimanlarımızı, Kıbrıslı Rum gemilerine ve uçaklarına açmaya hazırız. Avrupa kendi sözlerini tutmaya ve kararlarını uygulamaya hazır mı? Kuzey Kıbrıs'la ticaret yapmaya, onu tanımamaya ancak uçaklarını Ercan'a göndermeye hazır mı? Bunun ardında tüm limanlar ve havalimanları aynı gün Kıbrıslı Rum gemi ve uçaklarına açılacak. Yeni bir karar istemiyorum, Avrupa'nın kararlarını uygulamasını istiyorum."

İlk adımı kimin atması gerektiği yönündeki soruya karşılık Bağış, eş zamanlı adımlar atılması gerektiğini ifade etti. "Eş zamanlı derken neyi kastediyorsunuz?" sorusuna Bağış, aynı günü kastettiğini, Lufthansa uçağının Ercan'a inmek için Almanya'dan ayrılacağını, aynı anda da Kıbrıs Rum uçağının ayrılarak İstanbul'a ineceğini kaydetti.

Bağış, "bunu yapmamız mümkün, Hristofyas da uçağa binip İstanbul'a gelebilir, alışveriş için de Kapalıçarşı'ya gidebiliriz" ifadesini kullandı.

"Türkiye B planına sahip"

Müzakerelerin, yeniden başarısızlığa uğraması durumunda Türkiye'nin B planına sahip olup olmadığı sorusu üzerine Bağış, Türkiye'nin herzaman B, C veya D planı bulunduğunu, bu yüzden tüm olasılıklara karşı hazırlıklı olduğunu kaydetti. Bağış, gelecek aylar için Kıbrıs sorununda bazı yeni öneriler hazırlayıp hazırlamadıklarına ilişkin Cenevre kararını beklediklerini ve gerek KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu gerekse Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın, kendilerine açılan bu olanağı ciddi bir şekilde göz önünde bulundurmaları temennisinde bulundu.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, "müzakerelerin çökme tehlikesine" ilişkin açıklaması ve bunun AB perspektifi bakımından Türkiye'yi nasıl etkileyeceği sorusu üzerine Bağış, Türkiye'nin bunu idare edebileceği yanıtını verdi. Türkiye'nin, AB olmaksızın yüzde 11 oranında ekonomik kalkınmaya sahip olduğunu, AB olmadan, yollar, hastaneler, okullar inşa edildiğini ve son sekiz ayda kişi başına düşen milli gelirin arttığını belirten Bağış, AB olmadan da bunların yapılmasının mümkün olduğunu söyledi.

Türkiye'nin Doğu'ya yöneldiği yönündeki yorumlara ilişkin Bağış, bu yorumları ciddiye almadığını ifade etti ve "Beni milli çıkarlar ilgilendirir. Vatandaşlarım ve bölgedeki barış ilgilendirir" dedi.

Bağış, "AB önceliğimdir ancak beni istemiyorsa yalvarmayacağım. Siyasetçilerin açıklamaları beni ilgilendirmiyor. Konuşabilirler, bu siyasi anlamdadır ancak sadece 'Türkiye'yi istemiyoruz'u söyleyen oradaki kararlara bakıyorum. Türkiye son 51 yılda birçok adım attı" dedi.

Egemen Bağış, bugüne kadar sözünü tutmadığı için Avrupa'ya güvenin kaybedildiğini de kaydetti.

Druças'ın önerisi

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Druças'ın 2011 yılında Brüksel'de Türkiye-AB zirve toplantısı yapılması önerisi için Bağış, "çok iyi bir fikir" değerlendirmesinde bulundu. Bağış, "Türkiye'nin, gerçek kararların alındığı Avrupa Konseyi'nin tüm zirve toplantılarına çağrılması gerekirdi" dedi.

Bağış ayrıca, "eğer karar alma sürecinin bir parçasıysak, görüşlerimizi dinleyeceklerse, o zaman bu kulübün bir parçası olduğumuzu hissedebiliriz ve sorunlarından bazılarını çözmeleri için Avrupa'ya yardımcı olmamız mümkün olabilir" dedi.

2014 yılında Türkiye'nin AB'ye gireceği yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Bağış, her geçen gün Avrupa'nın Türkiye'ye daha çok ihtiyaç duyduğunu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) göre Türkiye'nin 2020 yılına kadar Avrupa'daki en hızlı kalkınmış ekonomiye sahip olacağını ifade etti.

Yunanistan'ın, Ege'de bir noktada karasularını 12 mile çıkarması durumunda tepkilerinin ne olacağı sorusuna karşılık Bağış, kendisini sorunun değil sahip olacağı çözümün ilgilendirdiğini, Türkiye AB üyesi olduğu zaman millerle ilgili sorunun ortadan kalkacağını ve Ege'nin, Avrupa kazanç denizine dönüşeceğini kaydetti.

"Türk-Yunan anlaşması konusunda olumlu musunuz?" soru üzerine Bağış, Ege'deki kıta sahanlığına çözümü birlikte aramaları ve olası petrolü birlikte çıkarmalarının mümkün olduğunu ifade etti.

Bağış böylelikle iki ülke için zenginlik ve bolluğun ortaya çıkacağını, Ege'den yarı yarıya faydalanılacağını belirtti ve bunun, hükümetin değil kendi görüşü olduğunu vurguladı.

Ruhban okulu konusu inceleniyor

Ruhban Okulu'nun yeniden açılması konusundaki soru üzerine Bağış, bunun hukuki, teknik ve siyasi bir mesele olduğunu ve konunun incelendiğini kaydetti.

Patrikhane'nin konu hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurmasına tepkilerinin ne olacağı sorusu üzerine Bağış, Patrikhane'nin çeşitli konularda AİHM'e gittiğini ancak kendilerine daha çok zaman vereceklerine inandığını ifade etti.

Türkiye'nin dış siyaset doktrininin komşularıyla sıfır sorun olmasına karşın, NATO'nun füze kalkanına ihtiyaç duymasının çelişkili olduğu yönündeki bir soru üzerine Bağış, kalkanı isteyenin Türkiye değil NATO olduğunu belirtti. Bağış, Yunanistan'ın "tehdit değil dost" olduğunu da vurguladı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir