Verifone KOBİ’nin cirosunu ‘kasadan satışla’ artıracak

ECE CEYHUN

BORSA / FİNANS SERVİSİ - Büyük marketlerde son dönemde artarak yayılan bir trend var. Kasaya gidiyorsunuz ve size yaptığınız belli miktardaki bir alışveriş karşılığında bir ürünü daha ucuz bir fiyata alıp almayacağınızı soruyorlar. Tüketicilerin büyük bir kısmı da bir anda 5 TL’nin altına düşen ürünü alma konusunda ‘evet’ cevabını veriyor. Tabii bu sadece işin bir kısmı. Aynanın öteki yanında da müşterinizle daha sık temas etmek ya da hiç gelmeyen müşteriyi çekmek var. Türkiye’de büyük marketler ama Amerika’da benzin istasyonlarından marketlere kadar pek çok perakendecinin kullandığı ve ‘kasada satışı’ ya da ‘alışkanlığı’ yaratan bu taktik ‘bulutta ticaret’ olarak nitelendiriliyor. 

63 ülkeyi Türkiye’den yönetiyor 

Verifone, ödeme sistemlerinde geliştirdiği çözümlerle tanınan 150’den fazla ülkede faaliyette bulunan bir şirket. Verifone, faaliyet gösterdiği pazarları 4 başkanlık bölgesine bölerek yönetiyor. Türkiye de bu merkezlerden biri. Türkiye bir merkez olunca da Güney Avrupa Rusya, Ortadoğu ve Afrika’da Türkiye’den yönetiliyor. Bu yapının tepesinde ise bir Türk oturuyor. Bülent Özayaz, 2012’ye kadar ABD’de Verifon’un bazı şirketlerinin genel müdürlük görevini yaparken grubun yeniden yapılanması ile Türkiye, Doğu Avrupa, Güneydoğu Avrupa, Rusya ve Türki Cumhuriyetler’den oluşan grubun tepesine atanmış. 

Verifone Türkiye, Güney Avrupa, Rusya, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Bülent Özayaz ve ekibi, geçtiğimiz yaz döneminde Türkiye’yi de tüm Avrupa’nın Ar-Ge merkezi haline getirmiş. Çünkü, Türkiye, gelişmiş bankacılık uygulamaları ile ödeme sistemlerinde dünyada ilk 10, Avrupa’da ise ilk beş içinde yer alıyor. 
Verifone Türkiye ekibi de burada oluşan know-how’ı bölgesine, Amerika’dan başlayan ‘buluttan ticareti’ ise Türkiye 'ye yaymak istiyor. 

“2015 büyüyeceğimiz bir yıl olacak” diyen Verifone Türkiye, Güney Avrupa, Rusya, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Bülent Özayaz, Verifon’un gelirlerini POS başta olmak üzere terminal satışı, tüm satış işlemlerinin bankalara bütüncül bir servis olarak verilmesi ve perakendeciye katma değer sağlayacak teknoloji destekli ürünler olmak üzere 3 ana başlığın oluşturduğunu aktardı. 

Servis satan şirket haline geldi 

Özayaz, “2015 Verifone için aksiyon yılı oldu. İki yıl öncesinde sadece bankalarla çalışan, fazla sahaya inmeyen bir şirket iken, artık doğrudan perakendeciye ulaşıyorlar. Donanım hizmetlerinden, bugün servis satan bir şirkete dönüştük” ifadesini kullandı. Özayaz, Verifone’un cirosunun yüzde 50’si olan 1 milyar doların terminallerden geldiğini ve artık dünya da şirketlerin donanım yatırımı yapmak istemediğini belirtti. 

Özayaz, “Dünya’da 26 milyon aktif terminalimiz bulunuyor ve her yıl 3.2 milyar işlem Verifone terminalleri üzerinden geçiyor. Bunun anlamı dünya’da kartlı işlemlerin yarısı Verifone sistemleri üzerinden yapılıyor. Bu dünyada 7 trilyonluk kartlı işlem hacmi anlamına geliyor. Artık şirketler bunu servis olarak almak ve bedelini ödemek istiyor. Bu daha Türkiye’ye gelmedi. Kuzey Avrupa’da 300 binden fazla küçük işyeri müşterimiz var bankalar artık bu işleri bize outsource etmek istiyor. ABD’de bunu bankalar 15 sene önce out source etmiş. Eminim ki bir süre sonra bu trend Türkiye’ye de gelecek. Zaten yavaş yavaş şirketlerin üçüncü partnerları kullanmaya başladılar. Eskiden bir bankanın müşterisi olduğunuzda ya siz başvuruyordunuz ya da bankanız size ulaşarak POS satıyordu. Şimdi üçüncü bir şirket size POS satış hizmeti veriyor. Bu trendin bir üst seviyesinde bankalar işin tamamını üçüncü parti şirketlerden hizmet alarak devam edecekler. Bu Verifone için dünya çapında elde ettiği gelirin yüzde 35-40’ına denk gelen bir iş oldu” açıklamasını yaptı. 

Artık sıra küçüklere geldi 

Özayaz, perakende de bir başka trendin ise mağazaya giren müşterinin geliş frekansını artırmak, daha fazla ciro sağlamak ve hiç gelmeyen müşteride alışkanlık yaratmak olduğunu aktararak “Bunu büyük şirketler kullanır hale geldiler. İleride daha küçük ve orta boy işletmelerde kullanacak. Bizim amacımız büyük zincirlerin kullandığı teknolojiyi kitleye yaymak. Kitleye yaydıktan sonra cirolarına değer katabilmek. Büyüklerin zaten iş ortağıyız” dedi ve şöyle devam etti: “Gıda perakendesinde hızlı olmak çok önemli. Sizin orada müşteriye alışverişi yaptırıp, hemen bir sonraki aşamaya geçmeniz gerekiyor. Burada temassız ödeme çözümü öne çıkıyor. Biz de burada bu çözüme odaklanıyoruz. Nasıl daha fazla hız kazandırırız diye bakıyoruz. Sadakati nasıl artırabiliriz buna yönelik çözümler geliştiriyoruz.” Özayaz, perakende sektörüne yönelik çözümler sunmak amacıyla VPlatformu kurduklarını anlatırken 12 bankayı tek POS cihazı üzerinde topladıklarına da işaret etti. 

Özayaz, VPlatform’u anlatırken “Perakendeci mülkiyetindeki POS cihazları için ‘yalın, yönetilebilir ve değer katan servislerle özelleştirilebilir bir POS parkuru’ oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl VPlatform yüzde 400 büyüdü. Şu an bu teknolojiye geçiş dönemi yaşıyoruz” tanımlamasını yaptı.

Şirketler ABD’de anlık tekliflerle gelirini artırıyor

Tüketici ile temas eden her şirket için güvenlik, inovasyon ve büyümenin de 3 önemli kriter haline geldiğine değinen Bülent Özayaz, bulut ödeme çözümlerini anlatırken Amerikan pazarındaki çözümlerinden de örnek verdi. Özayaz, “Amerika’da benzin istasyonlarında bir sürücü benzin doldururken pompa önünde 4 dakika harcıyor. Bir başka müşteri New York şehrinde her taksiye bindiğinde ortalama 14 dakika harcıyor. Şirketler, bulut ödeme çözümlerini kullanarak müşteri odaklı anlık teklifl erle müşteri başına düşen ortalama cirolarını arttırmakta ve reklam gelirleri gibi ek gelir kalemleri yaratabiliyor. Bu gibi çözümleri şu anda 30 bin market içi ve 20 bin taksi içi interaktif digital ekranlar üzerinden her ay Amerika’da 100 milyondan fazla müşteriye ulaşılıyor” şeklinde konuştu.