Van'a hayvancılık ve turizm önerisi
Van'ın turizm ve hayvancılıktaki potansiyeli "İş'le Buluşmalar"da tartışıldı.
Ece Ceyhun
VAN - Türkiye İş Bankası'nın DÜNYA Gazetesi'nin katkılarıyla düzenlediği İş'le Buluşmalar toplantısının 20'ncisi Van'da gerçekleştirildi. Van Ticaret ve Sanayi Odası Salonu'nda düzenlenen panelde Van için öne çıkan turizm ve hayvancılık potansiyeli değerlendirildi. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın üstlendiği panelde Bahçeşehir Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy, "Kriz çıkışında tereddüt", TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Barut, "Turizmin Aandolu'ya yayılma sürecinde Van", TE-TA Teknik Tarım Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Tömek, "Ülkemizin Tarımsal yapısına uygun çözümler ve Van ili sığırcılığı için öneriler" ve DÜNYA Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt ise "Yerel Kaynakların Değerlendirilmesi" konulu birer konuşma yaptı.
Berksoy: Son çeyrekte büyüme hızı düşecek
Bahçeşehir Üniversitesi İİBF Dekanı Prof.Dr. Taner Berksoy, yılın ilk iki çeyreğinde hızlı büyüyen hatta çeyreklik bazda bakıldığında ikinci çeyrekte daha dengeli bir görünüm sunan Türkiye ekonomisinin yılın son çeyreğinde büyüme hızının düşeceği öngörüsünde bulundu. Berksoy, hem iç talebin doyum noktasına ulaşması hem de kuvvetli baz etkisinin ekonominin büyüme hızını yavaşlatacağını anlatarak "Dördüncü çeyrekte Türkiye ekonomisinde 3 aylık büyüme hızı baz etkisiyle ciddi düşecek. Yılı yüzde 6'lık bir büyüme ile bitireceğiz gibi görünüyor" dedi. Prof. Dr. Berksoy, dünyada da büyümenin hız kestiğini hatta 'yeni dip olur mu?' tartışmalarının yaşandığını hatırlatarak kriz döneminde gevşeyen para ve kamu maliyesi dengesini yeniden dengeleme çabalarının hissedildiğini kaydetti. Berksoy, hızlı toparlanan dünya ticaretinin de hız kestiğini ifade ederek "Bu durumun bir süre daha devam etmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu. Berksoy, Türkiye ekonomisinden gelen sinyallerin iyi olduğunu ve ülkenin kendisini diğer ülkelerden ayrıştırdığına da dikkat çekerek "Sorun bunu önümüzdeki döneme taşıyabilecekmiyiz?. Çeyrekler arsında büyüme dozuna bakarsanız sağlıklı işaretler geliyor. Büyümeyi iç talep çekiyor, dış talep negatif. Enflasyon başını kıpırdatmazsa Merkez Bankası faiz de rahat davranacaktır. Bu da büyümeyi destekler" değerlendirmesinde bulundu.
Barut: Turizme de yan sanayisine de yatırım yapabilirsiniz
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Barut, turizmin en hızlı ve en ucuz istihdam yaratan sektör olduğunu belirterek sektörün 54 yan sektörü desteklediğine değindi. Barut, Anadolu'daki tüm beldelerin turizmden pay almak için çalışma başlattığını ya da çalışmalarını hızlandırdığına işaret ederek Vanlı işadamlarına "Turizme de yan sektörlerine de yatırım yapabilirsiniz. Van'da her iki potansiyelde var. Yan se hayvancılığı canlandırmak lazım" diye konuştu. Ahmet Barut, Türkiye'nin en çok turist çeken ülkeler sıralamasında 7, gelir sıralamasında ise 9'ncu olduğunu belirtti. Barut, Türkiye'nin turizm gelirinin iki katına yükselebileceğini ve bunun hayal olmadığını kaydederek "2009 da turizmi düşmeyen hatta bir basamak yukarı çıkan tek ülke Türkiye oldu" dedi. Turizmin Türkiye'de hiç beklenmedik yerlerde artmaya başladığını vurgulayan Barut, Van'ın da bu konuda teşvik kapsamında olduğu bilgisini paylaştı. Barut, "Anadolu'daki tüm beldeler turizmden pay almak için yarış içine girdi. 24 Ekim'de de Van'da ilk defa turizm fuarı düzenlenecek. Doğunun turizm merkezi iddiasını gösterme açısından da bu fuar önemli. İç turizmde atak önemlidir. Urfa bunu 'Peygamberler Şehri Urfa' tanıtımıyla güzel yaptı. Buna benzer tanıtımları Van'dan da bekliyoruz" dedi. Barut, turizm sektörünün kıyılardan başladığını hatırlatarak kültür turizmindeki büyüme ivmesine dikkat çekti. Barut, Doğu Anadolu'da yatak kapasitesinin yetersizliğine de değinerek turizmin bölgenin klasik ekonomisine sağlayacağı katkılara vurgu yaptı. Bir turizm yatırımının gıda başta olmak üzere bir çok hizmet ve perakende sektörünü peşinde süreklediğini söyleyen Barut, geçen hafta sonunda yapılan Akdamar Kilisesi'ndeki ayini kastederek "Bir hafta sonunda 5 bin kişi bile çekilebiliyor. Daha fazla tanıtım yapmak lazım. Kaçırdığımız yılları umarım önümüzdeki yıllarda telafi ederiz" dedi.
Tömek: Makine parkları veya köy sağımhaneleri kurulabilir
TE-TA teknik Tarım Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Tömek, dünyada kendisi gelişmiş tarımı gelişmemiş ülke olmadığına dikkat çekerek Türkiye'de ise 1980 yılından beri tarımda ciddi gerileme yaşandığını dikkat çekti. Tarım ve hayvancılıkta yaşanan sıkıntılara da değinen Tömek, özelleştirme kapsamında satılan EBK ve SEK'in piyasa yapıcısı rolünün ortadan kalkması ile bir kısır döngünün yaşandığını aktardı. Son olarak ette yaşanan problemlerin ve bulunan çözümlerin fiyatı hızlı düşürme riski bulunduğunu ve fiyatların aşırı düşmesi halinde eldeki hayvanların kesileceğini bu defa da sütte kriz yaşanmasının olasılığı olduğunu ifade eden Tömek, "Bu sorunlar yılların birikimi. Kısa vadede et fiyatı düşmez. Başarılı olmak için modern araç gereçten yararlanamayan küçük işletmelere çözüm bulmak lazım. Bu işletmeler için müşterek makine parkları oluşturulabilir. Almanya da bunun yasası var. Şimdi bu makine parklarını Mısır yapıyor ve 50'ye yakın müşterek makine parkı kurmuşlar. Birde köy sağım haneleri kurulabilir. Bu Trakya'da yayılmaya başladı ve ucuz bir çözüm. Bir de Türk çiftçisinin iyi örnekler üzerinden eğitilmesi lazım. Çiftçiyi çiftçiyle eğitme işini ziraat odaları da yapabilir TSO'larda yapabilir" diye konuştu. Tömek, devlet destek verdiği için tarım ya da hayvancılık yatırımı yapılmaması gerektiği üzerinde de durdu.
Kurmel: İşin sırrı doğru yatırımda
Toplantıya katılan duayen sanayici Necati Kurmel de hayvancılığın araştırma ve sermaye işi olduğuna dikkat çekerek "Verilen teşviğe bakar ben bu işi yaparım dersen olmaz. Bilgisiz yatırımlar doğru sonuç vermez. Türkiye'ye canlı hayvan getireceğiz deniyor ama şapa dayanıklılığı sıfır. Avrupa'da şap uzun süre önce kalktı. Gelen hayvanlar şapa yakalanırsa getiren iflas eder. Hayvancılık yatırımı oldu-bittiye getirilecek iş değil. Ama iyi yapılırsa çok kazandırır da. Biz hem turizm yapıyoruz hem hayvancılık. Bir hayvan bir yatak kadar kazandırıyor. Hatta Antalya'daki bir yatağın 40 Euro'luk gelirinden bir inek daha fazla kazandırıyor. İşin sırrı doğru yatırımda" diye konuştu.
Bozkurt: Bir kural, bir ilke, iki örnek
DÜNYA Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt konuşmasında bir kural, bir ilke ve iki örnekle 'yerel kaynak kullanımında neler yapılması gerektiğini' anlatırken "Amasya'da Fersu örneği yatırıma başlangıç araştırmasına özen gösterilmemesinin örneğidir. Fersu bir örnekse ikinci örnekte küçükbaş hayvan ihracatı için kurulmuş Van Et'tir. Kurucu ortaklar, ama sermayeye katılan bankalarında yatırım özeni göstermemesi sonucu belirledi" dedi. Bozkurt, bu konuda kuralın "yerel, elinin menzilindeki kaynakları kullanamayanlar, yabancı kaynaklara erişselerde değerlendiremezler" şeklinde olduğunu anlattı. Bozkurt, ilkenin ise "başlangıç ilkesine hassas bağlılık olduğunu bunun da başlangıç hızının geometrik dizilerle artarak sonucu etkiler prensibinde kendini kabul ettirdiğini" belirtti.
Van Ticaret Borsası'nın yeni projesinde toprak mülkiyeti, DSİ sulama imkanları, veterinerlik lisesi, modern ahırları, sağım ve soğurma tesisleri, kaba yem ve karma yem konusundaki başarılı adımlar attığına dikkat çeken Bozkurt, "Bu adımlar, Van Et başarısızlığından ders çıkartıldığını gösteriyor. Kavramlaştırma doğru. Başarılı örnek olacaktır" dedi.
"Koşullar ne olursa olsun sorun çözücü yapımızı koruruz"
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Adnan Bali panelin ardından toplantıyla ilgili genel bir değerlendirmede bulundu. Bali, İş Bankası'nın Türkiye genelinde olduğu gibi en çok şubeye sahip özel banka olma vasfını Van'da da sağlıyor olmasından ve bununla birlikte Van'da en yüksek kredi ve mevduat pazar payına sahip özel banka konumunda bulunmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Yine 2009 yılında sektör başabaş seviyesindeyken İş Bankası'nın Van'da topladığı 3 birim mevduata karşılık 4 birim kredi kullandırdığını, 2010/06 döneminde de bu oranı artırdığını ve bunun Van'ın potansiyeline olan inanç ve güvenin bir göstergesi olduğunu ifade etti. Kredilendirme süreçlerinde kriz koşullarından mümkün olabildiği kadar etkilenmemeye gayret sarfettiklerini, hatta ödemelerinde sorun bulunan ve işi bozulan 11 bini aşkın ticari müşterinin 1.2 milyarlık kredisini ödeme kolaylığı sağlamak veya taksitlendirmek suretiyle mümkün olduğunca sisteme kazandırdıklarını ifade etti. Adnan Bali, koşullar hangi yönü işaret ederse etsin İş Bankası olarak sorun çözücü bir yapıda olduklarını belirtirken, İş Bankası'nın Van İli'ni yakından ilgilendiren özellikli birtakım işlerinden de bahsetti.
Adnan Bali, Van Ticaret ve Sanayi Odası ile 2007 yılı sonlarında kredi protokolü imzaladıklarını, ayrıca Avrupa Birliği Küçük İşletmeler Kredi Programı'nın ikinci aşaması (SELP II) çerçevesinde Alman Kalkınma Bankası (KFW) ile imzaladıkları kredi sözleşmesi paralelinde 20 Milyon Euro temin edildiğini, bunun yanı sıra, Muş, Hakkari, Van ve Bitlis illeri özelinde 3.6 Milyon Euro tutarında ilave fon aldıklarını ifade ederek dört il içinde bu fondan en çok yararlanan ilin yüzde 40'lık pay ile Van olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma Bileşeni (IPARD) Programı'nı yürüten Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ile gerçekleştirilen kredi protokolünün yanı sıra, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve T.C. Hazine Müsteşarlığı ile de ayrı ayrı anlaşmalar imzalandığını belirten Bali, Van İli'nin tüm bu imkanlardan yararlanabileceğini sözlerine ekledi.